Kelle maçı!
Sayın Başkan Demirören diyor ki: "Del Bosque'yi kovmakla büyük hata yaptım!" Bu şu demek: Rıza Çalımbay'ı göreve getirmekle büyük hata yaptım. Sayın Başkan'a bir çift lafım var: Maçtan bir gün önce Çalımbay'a güvenmediğini söyledin. Güvenmediğini söylerken de, "Ben kelle vermem" diyerek faturayı medyaya kestin. Söyleyeceğimin özeti şu: Bu demeç yanlış Sayın Başkan. Beşiktaş'ın ve Çalımbay'ın kader maçından bir gün önce bu mesajınız kaos yarattı. (Sayın Başkan; Beşiktaş'ı medya karıştırıyor diye suçladınız. Peki medya; Başkan Demirören bir gün önce Beşiktaş'ı karıştırdı derse ne dersiniz!) Maç bir gün önce saha dışında oynandı. Kaybeden Beşiktaş oldu. Her neyse. Beşiktaş'taki en büyük değişim Çalımbay'ın futbol felsefesinde. Yani artık hücum oynayan Beşiktaş yok. Savunmayı ön plana alan klasik 4-4-2 oynayan bir Beşiktaş var. Peki neler yaptı derseniz anlatayım: 1- Savunmanın sağ tarafında ToramanAli Tandoğan birbirlerine yakın oynayarak kenarları çok iyi kapattılar. Sol tarafta bu bölgeyi İbrahim Üzülmez tek başına kapattı. 2- Ön liberoda Okan Buruk geniş alanın sorumluluğunu tek başına alırken, Jose Kleberson hücum organizasyonlarında lider oyuncu oldu. 3- Ailton klasik santrfor oynarken, yanında ise uzun santrfor olarak Veysel Cihan oynatıldı. Çalımbay'ın bu futbol felsefesi ilk 45 dakikada çöktü. Bunun da iki nedeni vardı. Birincisi; Tümer Metin ne sol tarafa yardım etti, ne de sorumluluk alıp orta sahadan hücuma çıkabildi. İkincisi; Veysel Cihan'ın kenarlara kaçarak ve top taşıyarak hücuma çıkmasıydı. Çalımbay son yarım saatte ise kumar oynadı. Önce Sergen Yalçın'ı, sonra da Ahmed Hassan'ı oyuna soktu. Bu değişimle bireysel yeteneklerle maçı kazanmak istedi. Yalçın frikikten gol atacak, Hassan da karambolden. Ama öyle olmadı. Bırakın golü Beşiktaş sadece bir pozisyon (Ailton'un şutu direkten döndü) buldu. Enteresan olan şu... Üç gün Altay'dan 6 gol yiyen Samet Aybaba'nın Ankaraspor'u şoktan çabuk kurtulmuştu. Tek sorun savunmanın kademe hatası yapmasıydı. (Aralara Ailton giremeyince, Yalçın yürüyerek oynayınca, bu da tehlike olmaktan çıktı...) Son 15 dakikada oyuna Aybaba damgasını vurdu. Hücum oynayan Çalımbay'ı tuzağa düşürdü. Goller buldu, pozisyonlar yarattı. Şunu da altını çizerek yazıyorum: 1- Sergen Yalçın oynar, maç kurtarır diyenler bir gerçeği gördüler. Güçlü değilsen, hırslı değilsen bitmişsin demektir. 2- Aybaba'nın takımı bir tek kasıtlı faul yapmadı. Yani tekme yok, sertlik yok. (Bu mesaj meraklılara... Hani Aybaba her maçta Beşiktaş oyuncularını sakatlıyor diyenlere...) Asıl sorun şurada: Beşiktaş yine kornerden gol yedi. Golü de 1 metre boyundaki Jaba kafa ile attı. MESAJ: Futbolcularını en zor günde yapayalnız bırakan Çalımbay için söyleyeceğim tek şey, çok üzgünüm, buraya kadarmış.
|