Derviş'in değiştirdiği yasayı OECD eleştirdi
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan 2005 yılı 'Türkiye'de Rekabet Hukuku ve Politikası' konulu rapor, OECD Rekabet Bölümü Başkanı Bernard Philips ve Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak'ın katıldığı bir basın toplantısı ile hafta başında kamuoyuna açıklandı. OECD'nin açıkladığı Türkiye'de Rekabet Hukuku ve Politikası' başlıklı raporda ilginç ve üzerinde tartışılması gereken noktalar vardı. OECD'nin Rekabet Kanunu kapsamında olması gerektiğini söylediği bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. OECD diyor ki, bankaların birleşme ve devralmaları da Rekabet Kurulu'nun iznine bağlanmalıdır. OECD burada son derece haklıdır. Zaten 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 7. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan 1997/1 nolu tebliğe göre, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sektörlerdeki birleşme ve devralmalar Rekabet Kurulu'nun iznine tabidir. Ancak, banka birleşmelerini, Rekabet Kurulu'nun izninden muaf tutan ilginç bir gelişme 2001 yılında TBMM'de yaşandı. Bunun canlı şahidi olarak bu olayı sizlere aktarmak istiyorum. Dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Bankalar Kanunu'nda değişiklik istiyordu. Kendisine bağlı Hazine Müsteşarlığı ve BDDK, taslağı hazırlayıp Bakanlar Kurulu'na sundu. Bakanlar Kurulu jet hızıyla TBMM'ye gönderdi. TBMM Başkanlığı da aynı hızla Plan-Bütçe Komisyonu'na havale etti. Emir büyük yerden (Kemal Derviş) gelmişti. Derviş'in çıkmasını istediği kanunlara karşı çıkmak o dönemde imkansızdı. TBMM Plan-Bütçe Komisyonu alel acele toplandı ve Bankalar Kanunu'nda yapılması gereken değişikliği görüşmeye başladı. Benim de içinde bulunduğum iktidar partisi (AnapMHP ve DSP) mensupları ağzını açamıyor, değişikliklere karşı çıkamıyordu. Muhalefet partilerine mensup milletvekilleri isyan ediyor, feryad ediyor, fakat kimse dinlemiyordu. Mesela DYP'den Kemal Kabataş ve Oğuz Tezmen, Fazilet Partisi'nden Ali Coşkun, Zeki Ergezen isyan ediyor. Diyorlar ki "Acele etmeyin. Bu komisyon teknik bir komisyondur, burada iyice tartışalım ki, iki ay sonra tekrar değişiklik için buraya gelmeyin." Nitekim 4369 ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu çıkarılırken aynı gerekçelerle ben de isyan etmiş ve muhalefet partileri ile birlikte hareket etmiştim. Getirilen değişikliklerden bir tanesi de 'bankaların birleşme ve devralmaları Rekabet Kurulunun iznine tabi olmasın'dı. Bunun üzerine söz aldım. "Rekabet Kanunu'nun 7, 10 ve 11. maddeleri tüm sektörlerin birleşme ve devralmalarının Rekabet Kurulu'nun iznine tabi olduğunu söylüyor. Neden bankaları bu kapsamdan çıkarıyorsunuz. AB'nin olmazsa olmazı diye çıkarılan Rekabet Yasası'nın bu maddesine neden uymuyorsunuz?" dedim. Hatta Sayın Derviş'e sordum... ABD'de de yasalar böyle keyfi olarak değiştirilebilir mi.. Derviş'ten hiç ses çıkmadı. Sorduğum tüm sorulara karşın Sayın Derviş, yanında oturan Hazine Müsteşarı ve BDDK Başkanı'na dönüp sorular soruyordu. Onlar kulağına ne fısıldıyorsa o da dönüp bize o cevabı veriyordu. Jet hızı ile görüşülen ve bankaların birleşme ve devralmalarını Rekabet Kurulu'nun izninden muaf tutan bu değişiklik için Komisyon Başkanı Metin Şahin oylamaya geçti. Herkese kaş göz işaretleri yaparak, benim dışımdaki iktidar partisi milletvekillerinin evet oyu kullanmalarını sağladı. Çünkü Derviş öyle arzu etmişti. Ben de bu tavra isyan ederek salonu terkettim. OECD'nin bugün karşı çıktığı madde o gün işte böyle yasalaşmıştı. TBMM PlanBütçe Komisyonu'nun o günkü tutanakları incelenirse size anlattığım tüm konuşmalar görülebilir. Ne diyelim burası Türkiye. Bu tür olaylara alışkınız. Şimdi de OECD istedi diye yasayı tekrar değiştiririz.
|