|
 |
 |
 |
 |
|
18 yaşında bir askerin hayatı kaç para eder?
Asker Michael Murphy ve genç David Evans baba-oğul gibiydiler. İkisinin de tek isteği daha iyi yaşamaktı. Ama ölüm onları ayırdı.
Memur Michael Murphy ile Irak'ta ölen David Evans'ın trajik hikayeleri bundan birkaç yıl öncesine dayanıyor. Her ikisinin de Buffalo'dan ayrılmak için birbirlerine ihtiyaçları vardı. Murphy'nin başarı kazanıp Buffalo'dan ayrılabilmesi için David Evans gibi gençlere, Evans'ın da iyi bir işe... 16 yaşındaki David ile 41 yaşındaki Murphy'nin ilk karşılaşmaları Kensington High School'da gerçekleşmişti. Orduda görevli memurların, okullara giderek askerlik çağındaki çocuklarla görüşme yapmaları yasaldı. Murphy de askeri memurlardan biriydi. Aynı zamanda okulda "Milli Güvenlik" dersi veriyordu. Aynı zamanda orduya güçlü, vizyon sahibi öğrenciler aramaya devam ediyordu. Çoğu ne olmak istediğine karar verememiş, fakir ailelerden gelen çocuklardı. Murphy'nin bu konudaki en büyük kozu ise Bill Gates'ti. Çocuklara "Bill Gates gibi olmak istemez misiniz? Orduda bir iş sahibi olup çok para kazanabilirsiniz" diyerek yaklaşıyordu. David Evans, memur Murphy ile karşılaştığında 11. sınıfa gidiyordu. Çok parlak bir öğrenci değildi. David her zaman Murphy gibi güçlü bir baba figürüne özlem duymuştu. Henüz beş yaşındayken anne babası ayrılmıştı. Uzun süre yurtlarda fakir bir hayat sürmüştü. Okurken McDonald's'da çalışıyor ve boş zamanlarında bol bol spor yapıyordu. Tek amacı ise Murhpy gibi bu sıkıcı şehirden uzaklaşmaktı. İnsanların renginin önem taşımadığı ve doğruluğun hala önemini yitirmediği FBI'da çalışmak, en iyi hedefti onun için. David, okuldan tanıdığı ve kendisine bir baba gibi davranan Murphy'yi sık sık bürosunda ziyaret ediyordu. Murhpy ona FBI'ın 23 yaşından önce kimseyi kabul etmediğini ve bu zamana kadar askeriyede tecrübe kazanma şansı olduğunu anlatıyordu. Beş yıl askeri polis olarak çalışmasını salık veriyordu. David en sonunda onun bu teklifini kabul etti ama annesini ikna edemezdi.
ANNESİ İZİN VERMEDİ
David'in annesi Murphy'nin karşısında bir duvar gibi duruyordu. Çünkü David henüz 16 yaşındaydı. Murphy, "Orduda ona benim gibi babalık yapacak biri olacak" demişti.  Annesinin "Peki çarpışmalarda da bulunacak mı?" sorusuna ise "Hayır. O sadece askeri polis olarak görev yapacak" cevabını vermişti. Anne Esther Macklin göz yaşları içinde oğluna izin verdi. Evans, beş yıllık sözleşme imzalayarak orduda görev yapmaya başladı. Bunun için ilk olarak Kansas'daki askeri eğitime katıldı. Ayda 1100 dolar kazanıyordu. Artık 17 yaşındaydı ve annesine gönderdiği mektuplarda hayatın orada ne kadar mükemmel olduğundan bahsediyordu. David ilk aşkı Tamara ile mutlu bir birliktelik yaşıyordu. Tamara da kendisi gibi oradaki bir zenci gettosunda yaşayan 16 yaşında bir kızdı. Tamara kısa süre sonra hamile kaldı. Ancak bu mutluluk çok uzun sürmedi çünkü David 18 yaşında Kuveyt'e askeri polis olarak gitti. Buffalo'dan tam 10 bin kilometre uzaktaydı... 25 Mayıs 2003'te saatler 19.30'u gösterirken üniformalı bir genç Esher Macklin'in kapısını çaldı ve oğlu David Evans'ın şehit düştüğünü söyledi. Evans, Irak cephanesinin bulunduğu Ad Diwaniyah'taki bir depoda patlama sonucu ölmüştü. Annesi görevlinin son sözlerini duymamıştı bile. Memur Murphy de Evans'ın ölümünü televizyondan öğrendi. Haberi duyduğunda yıkıldı, uzun süre suçlu olup olmadığını sorguladı. Esther Macklin oğlu David'i Buffalo'da gömmek istedi ama ordu onu diğer şehitler gibi Washington Arlington'daki askeri mezarlığa defnedeceğini haber verdi. Acılı anne, yol masrafları ve cenaze işlemleri için gerekli olan 1990 doları bile zor buldu. Törende eline başsağlığı niteliğinde resmi bir yazı ve 12 bin 420 dolar para tutuşturuldu. Anne Macklin, bir yıl sonra oğlunun arkadaşlarıyla şakalaşırken kazayla çıkan bir yangın sonucu öldüğünü öğrendi. Oysa o oğlunun kahramanca savaşırken şehit düştüğünü sanıyordu. Acılı anne olayı bugün bile hala atlatabilmiş değil. David'in kız arkadaşı Tamara Douglas ise babasına tıpatıp benzeyen minik David'e elinden geldiğince bakmaya çalışıyor. Memur Murphy ise David'in fotoğrafı ise hala masasının üzerinde duruyor.
Aynur ERDEM
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
