|
|
Bir öğle yemeği
Üsküdar'da bizim Merkez Holding binasında, Boğaz'ın yanı başında, ağır bir öğle yemeği vardı önceki gün.. Dana carpaccio ile başlayan keçi peynirli, mantarlı strudel ile devam eden ve Gelibolu'dan özel olarak getirtilmiş fırınlanmış, kıtır lagos balığıyla devam eden, yemeğin onur konuğu Deniz Baykal'dı.. Gazetenin maşallah patronu ve medya grubu başkanı, yayın yönetmeni, yazarçizer takımı orada olunca Deniz Baykal sorulara cevap vermekten yemek yiyemedi.. "Konuşmanın bedeli aç kalmak.. Yine de ucuz bir bedel.. Daha ağır bedeller ödediğim de oluyor konuşabilmek için" diyordu masadan kalkarken.. Baktım, biraz dana carpaccio ve bir parça tatlı niyetine verilen krepten tırtıklamanın dışında yemek yemeğe fırsatı olmadı Baykal'ın.. Güzelim lagos balığı fırından masaya, masadan yeniden mutfağa seyirtti.. Mönü ne kadar Akdeniz'se, sohbetin konuları da bir o kadar Güneydoğu ve Kuzey Irak idi.. Baykal'a göre, hükümet içinde Kürt sorununda senkronize bir durum yok.. "Ne yaptıkları belli değil.. Ne yapmayı düşündüklerini bildiklerini de sanmıyorum.." diyor.. Türkiye'nin dört bir yanında başlatılan gösterileri, provokasyon olarak niteliyor, hatta yabancı parmağı olduğuna da inanıyor ve dikkatleri Kuzey Irak'a çekiyor. "Oradaki Kürt devletinin adım adım hangi paralelde nasıl kurulduğunu, hangi yabancı merkezlerin bu işi planladığını artık biliyoruz" diyor.. Baykal'ın söylediği bir söz benim çok dikkatimi çekiyor: "Türkiye'nin Artvin ve çevresinde de Gürcü vatandaşları var.. Kuzeyde de Gürcistan.. Ama Türkiye'de hiçbir Gürcü vatandaşımız, ben Türkiye'den ayrılayım da Gürcistan'la birleşeyim demiyor.. Türkiye Cumhuriyeti'nden ayrılmayı aklının ucundan bile geçirmiyor.. Gürcü kökenli vatandaşımızdaki o anlayış, Kürt kökenli vatandaşımızda da olacak, olmalı.. Bunun dışındaki yollar Türkiye ve herkes için çok tehlikeli.." Bir de şu sözü çok dikkatimi çekti Deniz Bey'in: "Türkiye'de bazı aydınlar zannediyor ki, PKK'nın şiddet politikaları, bu sorunu Türkiye'nin gözüne soktu.. Çok yanlış düşünüyorlar.. Türkiye ne zaman ki terör örgütünü alt etti.. Terör örgütünün başını aldı hapse koydu.. Ondan sonra, demokratikleşme adımları geldi.. Sertlik, karşısında sertlik bulur.. Bu olayları çıkartanlar bunu iyi düşünmeli.." El-hak ne doğru sözler bunlar..
|