kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

Günahsız seks, tuzsuz yumurta

Bugünlerde, Carlos Fuentes'in "Serseri Aşıklar"ın unutulmaz yıldızı Jean Seberg ile yaşadığı kısa, ama fırtınalı aşkı anlatan "Diana, Yalnız Avlanan Tanrıça" romanını yeniden, bir daha okuyorum. On yıl kadar önce okuduğumda kimi satırların altını çizmişim. Bir yerde şöyle diyor Fuentes: "Kemik tene ne kadar yakınsa yüzün güzelliği de o kadar artar. Ama ölüm de gözle görülür hale gelir. Güzellik, yaklaşan ölümden beslenir." Birkaç sayfa sonra da şu eşsiz benzetmeyi yapıyor: "Günahsız seks, tuzsuz yumurtaya benzer." "Diana"nın sararmış sayfaları arasından bir de gazete kupürü düştü. Herhalde, Fuentes'in bu ilginç benzetmesine destek verir diye kesip saklamışım. Gazetedeki haberin başlığı: "Seks, ömrü uzatıyor."

YAŞAMIN BEŞ ANAHTARI
Bugünlerde doktorlar arasında da süregelen "aganigi" fındığı bir avuç mu, yoksa iki tane mi yemeli tartışmasına ışık olur niyetine gazete haberini özetlemeye çalışayım. Üstelik, bu ve benzeri haberler, "klasik" edebi yapıtlar misali güncelliklerini her dem koruduklarına göre, bir sakıncası da yok sanırım. Sık sık sevişmenin nabzı yükseltip kan dolaşımını hızlandırarak bedeni genç ve diri tuttuğunu belirten tıp uzmanları, genç kalmanın ve çok yaşamanın beş anahtarının kilidini şöyle açıyorlar:
* Bir grup İngiliz doktorun araştırmasına göre aşık olunan kişi ile duyguların doruğuna çıkılarak haftada bir kez yapılan seks, ömre ömür katıyor. Yalnızca bir dakika öpüşmek bile 50 metre yürümeye eşdeğer. (Yani, zayıflamayı yürümede arayanlar, böyle yaparak genç ve dinç kalabilirler.)
* Yaşlılık hastalığı uzmanı Ray Walford'a göre günde 1500'den az kalori alanlar 120 yıla kadar yaşayabilir. Çünkü fareler üzerinde yapılan araştırmalar, az yiyenlerin çok yiyenlerden iki kat fazla yaşadığını göstermekte... (Bu, aynı zamanda Türk halkının bunca geçim sıkıntısına karşın, uzun yıllar yaşadığının bir göstergesi olabilir mi?)
* Beslenmede bedenin her tür vitamine gereksinmesi var. Bunun için de vitamin desteği gerekiyor. Ayrıca beden, 30 yaşından sonra 'büyüme hormonu' üretmeye başlıyor. Bu yüzden, özellikle 65 yaşından sonra bu hormonun iğnesini yaptırmak gerekiyor. (Aşıdan korkanların vay haline?)
* Marburg Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir araştırmaya göre yatak odalarının ısısı 17 dereceyi geçmeyen kişiler, daha genç ve zinde kalıyor. (İşte, halkımızın yakacak sorununu halletmeden sağlıklı yaşaması için bir çözüm yolu daha...)
* Uzmanlara göre insanın ömrü ile yaptığı iş arasında çok yakın bir ilişki var. Sevdiği işi yapan ve 'kendi yaşamına kendisi yön veren' kişiler, zoraki çalışanlardan daha genç kalarak uzun süre yaşayabiliyorlar. Örneğin telekızlar, 'zoraki çalışma' nedeniyle çabuk çökebiliyorlar. (Bu, istemediği halde 40 yaşında sekiz çocuk sahibi kadınlarımızın yaşlı görünüşlerinin bir açıklaması olabilir mi?) Uzmanlar, "Seks, ömrü uzatıyor" demişlerse, uzatıyordur. Ama ben, yine de Fuentes'in "Günahsız seks, tuzsuz yumurtaya benzer" sözünü dinlemenizi öneririm. Artık "günahlı"sını mı, "günahsız" ını mı yapmak, size kalmış... Çünkü her insanın yumurta yeme biçimi başka. Kimi rafadan sever, kimi yağda kırılmışını, kimi de "kayısı" gibi olanını... Kimi tuz ekmeden yer, kimi tuz ve karabiber ile süslenmişini... Kolestrolu bahane edip yemeseniz de olur mu? Bence olur...

***

* İzmir Konak Belediyesi'nin "Tiyatro-Piyano Sokak Buluşmaları" 14 temmuzda Tarla Faresi Tiyatrosu'nun "Sevda Bahçesi" adlı çocuk oyunu ile başladı. Gösteriler, çeşitli oyun ve müzik dinletileriyle 1 eylüle kadar sürecek.
* MAHMUT ŞENOL'un Antalya'nın şimdilerde bir harabe kenti olan Phaselis'te MS 82 yıllarını anlatan romanı "Phaselis Adağı" Altın Kitaplar arasında çıktı.
* ENKA Kültür ve Sanat 17. yıl yaz etkinlikleri çerçevesinde Ortaoyuncular'ın "Beni Ben mi Delirttim?" oyunu 20 temmuz çarşamba günü İstinye Enka Açıkhava Tiyatrosu'nda...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yazılmaz, yaşanır bir sonbahar   / 04-09-2005
 Köşe yazısı ve yazarı...   / 28-08-2005
 Ressam Clement ile bir gece   / 21-08-2005
 Tokat'ın hali, "Kardelen"   / 14-08-2005
 Adı Suha Arın soyadı belgesel   / 07-08-2005
 Hisar'ın ışığı ruh halidir   / 31-07-2005
 Van'daki çeşmeden İstanbul'un gamzesine   / 24-07-2005
 Günahsız seks, tuzsuz yumurta   / 17-07-2005
 Siz de mi Bakırköy'de oturuyorsunuz?   / 10-07-2005
 Seferis, çocukluğu ile buluştu   / 03-07-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
  » İyi Yaşa
KAZIM KANAT
Doktorların kalbi taş mı?
Doktorların da hastası ile...
Derin hüzünlerin sesi
Derin hüzünlerin sesi
Gecenin bir vaktinde içime özlem ateşi düştü. Kor kor. Ve de aklıma...
Şimdi moda pazar sabahı namazı
Kimi lüks otomobiliyle kimi de otobüsle camilere geliyor, sabah...
'Canlı canlı gömüldüm'
Birinci sınıf bir savcı olmaya hazırlanırken meslekten ihrac edilen...
İşin sırrı baharatta
Karanfil, tarçın, zencefil, karabiber, kimyon... Asırlardır büyük mutfak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.