|
|
|
|
|
|
Tacize Uğrayan Mazlum
Birkaç yıl önceydi. Santralden Recep aradı. 'Hocam' dedi, 'Ataköy Polis Karakolu'ndan aradılar. Hakkında şikayet var, yarın sabah karakola gelsin dediler.' Karakola gitmek mi? Vücudumun kimyası bozuldu birden. Tacizden suçlanıyordum. Ve suçlayan da eski hastalarımdan Mazlum. Çalışamıyordu çünkü, diğer insanların kendisi ile uğraştıklarına inanıyordu. Evden çıkamaz olmuştu. 'Nereye gitsem bana eziyet ediyorlar, her yerime vuruyorlar, cinsel organıma da' diyordu. Üçüncü, dördüncü yatışında kötülük görme hezeyanları 'Sokakta bana tecavüz ediyorlar' şeklini almıştı. Bazı adamların (bu adamlar her yerde, herkes olabilir) kendisini önce uyuşturduklarını sonra da tecavüz ettiklerini söylüyordu. Bu hezeyanları akut alevlenme dönemlerinde artınca, tüm insanları Tecavüzcü Coşkun gibi görmeye başlar ve doğru benim yanıma gelirdi; 'Latif abi beni şaapıyorlar' derdi. Epeydir görünmüyordu. Ben de unutmuştum. Şimdi hezeyanları benim üzerime mi yoğunlaştı diye endişe ettim. Ama karakola gidip şikayet dilekçesini okuyunca Mazlum'un beni suçlamadığını, sokaktaki insanlardan şikayetçi olduğunu, beni de şahit gösterdiğini anladım. Ama polisi ikna etmek zor oldu...
|
|
|
|
|
|
|
|
|