Fındık Tüpraş gibi...
Tüpraş satışından elde edilecek gelirin yarısını getirecek bir başka mucize daha gerçekleşmek üzere. Eğer çelme takan olmazsa, elde edilecek gelir 2 milyar 400 milyon doları aşacak. Sözünü ettiğimiz mucize reklamdaki adıyla "aganigi, naganigi" ... Namı diğer fındık... Baştan alırsak: Türkiye, dünyadaki fındığın neredeyse tek üreticisi. Diğer tanımla; çikolata fabrikalarının olmazsa olmaz hammaddesinin tek kaynağı... Doğa, iki yıldır Karadeniz'e fındık vermedi. Yıllık ortalama 450 bin ton üretim olurken, geçen iki yıl rekolte 100 bin ton düştü. Dolayısıyla, Fiskobirlik'in depolarında ne kadar fındık varsa geçen yıl çikolata üreticileri tarafından tüketildi. Hem de geçmişte iyi kaliteye bile burun kıvıranlar, depoda üç yıldır bekleyen fındığı yüksek fiyattan aldı. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da stokta fındık kalmadı. Bu yıl ise bir mucize yaşandı ve Karadeniz'de fındık verimi patladı. İlk tespite göre üretim 470-480 bin ton arası...
İki haftada 200 milyon Dünya stoklarındaki tükeniş nedeniyle, bu yıl 200 bin ton iç fındık (400 bin ton kabuklu) ihracatının kolaylıkla gerçekleşeceğini herkes kabul ediyor. Nitekim, geçen yıl kentali (100 kg) 652 dolardan satılırken, bu yıl pazara çıktığı 1-9 Eylül arasında 949 doları gördü. Fındığın bir ay daha ihraç edilmeden bekletilmesi halinde, kental fiyatının 1200 dolara (Kilosu 12 dolar) çıkacağını hemen herkes kabul ediyor. Ancak bunun için de Fiskobirlik'in güçlü olması gerekiyor. Aktarıldığına göre Fiskobirlik, geçen yıl bütün stoklarını tüketmesi dolayısıyla büyük gelir elde etti. Fiskobirlik'in kasasında şu an 200 trilyon liradan fazla para var. Ancak, bu para piyasada fiyatı bütünüyle tespit edici aktör olmasına yetecek miktar değil. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu'nun da aldığı karar doğrultusunda Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan (DFİF) 200 trilyon lira kadar destek verilmesi şart.
DFİF desteği... Destek verildiği takdirde Fiskobirlik, yurtdışı alıcı karşısında tek aktör olacağından, kental fiyatı 1200 doların üzerine kadar çıkması kaçınılmaz olacak. Dolayısıyla bundan Türkiye kazanacak. Özet bir hesap yapmak gerekirse: Bugün fındığını pazara indiren üretici, kilosunu yaklaşık 4 dolardan satıyor. Oysa, Fiskobirlik'e satıp kısa bir süre daha bekleme sabrı gösterse ürününün fiyatı her ay daha da artacak. Çünkü üreticinin elinde tüccarın alabileceği kadar ürün kalmayacağı için yurtdışı alıcı doğrudan Fiskobirlik'le muhatap olacak. Yurtdışı piyasanın ihtiyacı olan 200 bin ton iç fındık hesabından yola çıkarsak: 9 dolardan satıldığında 1 milyar 800 milyon dolar, 12 dolardan satıldığında ise 2 milyar 400 milyon dolar ihracat geliri elde edilecek. Aradaki fark 600 milyon dolar... Bu görüldüğünden her yıl oynanan oyun tekrar ediliyor. Bazı tüccarlar, ürünü daha ucuza kapatabilmek amacıyla dedikodu turu atıyor. Fiskobirlik'e haciz geleceğinden tutun da akla hayale gelmedik dedikoduyu piyasaya yaymaya devam ediyorlar. Oysa, ortada ne haciz, ne de başka bir olumsuz gelişme söz konusu. Bütün bu söylentilerin önünün kesilip, Fiskobirlik'in daha da güçlü kılınması için DFİF'in devreye girmesi şart. Şurası unutulmasın ki; aradaki 600 milyon dolar hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Hem bu para da doğrudan yurtdışından gelecek. Geçen yıl olduğu gibi Fiskobirlik ne kadar çok satarsa, DFİF havuzuna da o kadar çok para akacak. Bugün koyduğu bir birim karşılığı, 6 birim kazanacak. Bütün bunlar da şu iki hafta içinde devreye girmesi halinde gerçekleşecek. Yoksa yine atı alan Üsküdar'ı geçecek..
|