|
|
|
|
|
|
CHP'den olağanüstü başvurusu
CHP, 123 milletvekilinin imzasıyla Meclis'i 21 Eylül 2005 Çarşamba günü saat 15.00'te olağanüstü toplantıya çağırdı. CHP ayrıca, terör konusunda genel görüşme açılmasını da istedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması ve genel görüşme açılması talepleriyle ilgili gerekçeler ile milletvekili imzalarını, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a sundu.
Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Anadol, terör olaylarının üçüncü devresinin yaşandığını belirterek, ''Terörün birinci evresini 30 bin evladımızı kaybederek verdik. Apo yakalandıktan sonra geçen ikinci devre yani sessiz dönem var. Terördenkurtulduğumuzu sandık ve 6 yıl süren bu sükundan sonra yeniden Anadolu'nun dört bir tarafına
şehit Mehmetçiklerin cenazesi geliyor'' diye konuştu.
''Bayrak çizildi, hudut çizildi, yeni oluşacak devletin felsefesi yapıldı İmralı'dan'' diyen Anadol, şöyle devam etti: ''Ama bunu demokratik hak gibi kabul eden anlayışlar, kavram kargaşası, kafa karışıklığı yaratıyor. CHP olarak olaya çok net bakıyoruz, doğru teşhis ediyoruz. (Nasıl olsa 1 Ekim'de Meclis açılacak ne lüzumu var?) diye düşünenler olabilir. CHP olarak her geçen saati bir kayıp olarak değerlendiriyoruz. Bir saat beklemeye Türkiye'nin tahammülü yoktur.''
Ana muhalefet partisi sorumluluğuyla Meclis'in bir an evvel toplanması, bu konuda tespitini yapması olaya el koyması gerektiğini ifade eden Anadol, muhalefet ve iktidar partilerinden bu taleplerine sahip çıkmalarını isteyerek, ''Polemik yapmak için değil, tartışmak, itişmek için değil, bu önemli sorunun Türkiye'nin geleceğine ipotek koymasını önlemek için Meclis'i toplantıya çağırdık'' dedi.
Anadol, TBMM Başkanı Arınç'ın, Meclis'in olağanüstü toplanacağı gün ve saat ile ilgili diğer partilerle temaslarda bulunup 7 gün içinde isteklerine cevap vereceğini bildirdi.
'TERÖR, KİTLESEL ÇATIŞMAYA TAŞINMAK İSTENİYOR'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 3 grup başkanvekili ve 119 milletvekili olmak üzere toplam 123 imzayla Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasının gerekçesinde şunlara yer verildi: ''Terör olaylarında bir süreden beri yaşanan tırmanma sonucunda güvenlik güçlerimiz çok sayıda şehit vermiş ve güvenlik güçleri terörle kısıtlanmış yetkilerle mücadele vermeye çalıştıklarını kamuoyuna açıklamıştır.
Artan terörle ilgili Başbakan'ın yeni açılım olarak değerlendirilen girişimlerinin ardından da terör olayları ivme kazanarak devam etmiştir. Yeni açılım olarak adlandırılan girişimler, terör örgütünün karar mekanizmasını meşrulaştırma ve muhatap aldırmayaçaba gösterenleri yüreklendirmiştir. Yeni süreçte terör, silahlı bir çatışma olmaktan, kitlesel bir çatışma olmaya doğru taşınmak istenmektedir. Uygulanan terörün ayrılıkçı bir amaca yönelik olduğunu terörü yönlendirenler açıkça ifade etmektedirler. İkinci terör dalgasının ardındaki siyasi projenin hedefleri net ve açık olmasına karşın bugüne kadar ne Başbakandan, ne hükümetten Türkiye'nin maruz kaldığı bu yeni terör tehdidinin niteliği, önemi ve bununla nasıl mücadele edilmesi gerektiği hakkında güven verici bir açıklama yapılmamıştır.
Tüm toplumu tedirgin eden terör olayları Anadolu'ya her an sıçrayabilecek ve bir çatışma ortamına yön verebilecek noktaya ulaşmıştır. Bunlarla birlikte, İstanbul ve Ankara'da yaşanan olaylarda, güvenlik güçlerinin gözleri önünde Atatürk'e ve Cumhuriyet'e ağır saldırılarda bulunulmuştur. Bu nedenlerle, terörün ortaya çıkarabileceği toplumsal olayların önüne geçebilecek önlemlerin bir genel görüşme ile TBMM'de ivedi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|