|
|
|
|
|
|
Kafamı kazıtmak bana enerji verdi
GS'li Hasan Şaş, üç yıl sonra eski performansına kavuştu. Takım arkadaşlarına göre keramet kellikte... Ünlü futbolcu yeniden doğuşunu anlattı.
Keramet kellikteymiş
Galatasaray'ın ve Milli Takım'ın yıldız futbolcusu Hasan Şaş bir düşüş döneminden sonra futboluyla dikkat çekiyor. Kimilerine göre bu performans artışının arkasında saçlarını kazıtması var.
Dünya Kupası'nda Brezilya'ya attığı o golle hala konuşulan Hasan Şaş ligde golleri ve assistleriyle dikkat çekecek bir performans göstermeye başladı. Yıldız futbolcunun bu performansı için yapılan yorumlardan biri de eskisi gibi saçlarını kazıttıktan sonra yeniden kendini bulmasıydı. Galatasaray ve Milli Takım'la birlikte Türk futbolunda önemli başarılara imza atan futbolculardan biri olan biraz da hırçınlığıyla tanınan Hasan Şaş yaşadıklarını, yükselişin ve düşüşün ayrıntılarını anlattı.
* Herkes bir performans yükselişinden bahsediyor. Bunu neye bağlıyorsun? Dünya Kupası'nın üzerinden çok geçti, çok şey yaşandı. Bu sene bütün hazırlığım iyi oynamak içindi. Çünkü sakatlığım nedeniyle oynayamamıştım. Bütün düşüncem bu yıl iyi oynamaktı. Beni destekleyen bir hoca çıktı şansıma. Bu iki şey bir araya gelince ortaya iyi bir oyun çıkıyor. Şu andaki olay bu.
* Brezilya'ya attığın o gol ve takımın üçüncü olması. Ama gerisi gelmedi? Bu bize büyük bir yük oldu. Üçüncülüğü kullanamadık. Her maçımızı yüksek performansla oynadık. Bunca başarının arkasından bir düşüş yaşayacağımızı herkesin tahmin edip buna hazırlıklı olması lazımdı. Hazırlıklı olmayınca bu başarılar geri gelmeyince bize yüklendiler. Çok eleştirildik, bu yükün altından çoğu zaman kalkamadık. Her maçımız Dünya Kupası'ndaki maç gibi beklendi. Ben hem kendim hem Türkiye açısından hem de takım arkadaşlarım açısından bu düşüşü bekliyordum.
* Peki bu düşüş sende mi oldu sadece yoksa futbola özgü genel bir şey mi? UEFA'yı kazandık. Galatasaray'ın düşüşe geçeceği bir gerçekti. Milli Takım'da üçüncü olduk, düşüşe geçeceği bir gerçekti. En üst noktada bir başarı yakalamışsınız. Bu sadece benle ilgili bir şey değil. Ben bunu anlatmaya çalıştım. Bir kişiyle düşüşe geçilmedi, komple bir düşüş oldu. Hem taraftar hem takım olarak. Kimse buna tek başına bir şey yapamaz.
* Sana yapılan eleştiriler karşısında neler hissediyorsun? Bazıları çok ağır. Karşınızdaki insanın ağır bir dille eleştirdiği bir ortamda tepki vermemeniz çok zor. Ama biz bu tepkiyi ancak sahada verebiliriz, işimiz bu. O kanala açıp da bağlanamayız,ağız dalaşına giremeyiz.
* Hiç unutmadığınız bir laf var mı? Tabii ki var, çok var. Beni en çok üzen 'Hasan deli, Bakırköy'de tedavi görmesi lazım' sözüydü. Ben onu yazanı mahkemeye mahkemeye de vermedim. Onu Allahla baş başa bıraktım. Ben hırslı bir insanım, deli değilim. Bir deli zaten futbol oynayamaz. Adanalılığın verdiği bir şey var ama, ben deli değilim.
* Bazen övgü anlamında da söylenir O anlamda söyleniyorsa ben bunu kabul ederim. Bir şey demem. Koşar, oynar anlamında deniyorsa baş tacı ederim.
* Geçen hafta güzel bir gol attın. Gidip evde bakıyor musun o gollere? Televizyon kanallarında bakıyoruz. Mutluluğu çok yaşayamıyoruz, üzüntü bir iki gün üzerimizde kalıyor ama mutluluk çok kalmıyor. Çünkü o geride kalıyor. Bir sonraki maça konsantre olmak lazım.
* Assistlerle parlayan bir oyuncusun ama bencil oynamakla eleştiriliyorsun? Belki ayağımda fazla top tutmamdan kaynaklanıyor. Tabii eksikliklerimiz var, bunları söylüyorlar...
* Kendinde gördüğün hatalar var mı? Var tabii. Mesela takım defansıyla birlikte oynayabilmek. Kendini ekonomik kullanabilmek. Çünkü takım mağlup duruma geçtiği zaman yıldız futbolcu daha çok risk alır. 'Bu maçı kurtarayım' diye saldırır. Halbuki duygularımıza engel olmamız, bir Avrupalı gibi soğukkanlı olmamız lazım.
* Anneniz hala maçlarınızı seyredemiyor mu? Seyredemez. Heyecanlanıyor. Benim maçım olduğu zaman dolaşmaya çıkıyor. Yaz kış. Kadıncağız hiç bakamıyor.
* Takım arkadaşlarıyla maçtan sonra başarı, başarısızlık nasıl konuşulur? Daha çok hatalar konuşulur. İyi oynasak bile, mesela Malatla maçını 5-2 yendik. 'Neden iki gol yiyoruz' konuşulur. 'Sen buraya gelsen daha iyi olurdu' ya da 'İyi orta yaptık, ön direklere gelseniz daha iyi olurdu' diye birbirimize tenkitler yapıyoruz. Özellikle kötü gittiğimiz dönemlerde daha çok konuşuyoruz. Nasıl iyiye çıkabiliriz diye.
* Bu yıl ligde Anadolu takımları zorlayacak gibi, bu ligi değiştirir mi? Bizim performansımızın daha iyi olmasını sağlayacak takımlar Anadolu takımları. Ne kadar zorlarlarsa ligin kalitesi de o kadar yükselecek. Ama kendi aralarında aynı tempoyu göremiyoruz. İşte onlar aynı tempoyu yakalarlarsa ligin kalitesi çok daha fazla yükselir.
* Şampiyonlar Ligi kadrosundan Avrupa'ya gitmeyen az sayıda futbolcudan birisiniz? Neden gitmediniz? Eğer bir yerde iyiysem, mutluysam biri bana 'Git' demeden ben oradan gitmem. Galatasaray Kulübü beni sezon sonunda çağırır, 'Hasan bizim başka planlarımız var' derse takım değiştirebilirim. Ama mutlu olduğum yerde takım değiştirmem. Transferimde bir Avrupa'ya gitmek isterim. Fakat şartlar da öyle gelişmedi. Ortada menajer diye yalan söyleyen pek çok adam var. Bunları yaşadım, onların yüzünden Avrupa'ya gidemedim.
* Hangi ülke daha yakın geliyor? İspanya ligi bana çok uygun. Daha futbol oynamaya çalışıyorlar. İtalya ligi İngiltere ligi çok sert.
Cengiz Erdinç
|
|
|
|
|
|
|
|
|