Yirmi yıllık senaryo...
Senaryo hep yazıldı çizildi... Ancak yirmi yıldır bir türlü sahneye konulamadı... Son günlerde Ankara kulislerinde revize edilmiş haliyle sergilenebilmesi için yoğun gayret var. Senaryonun özü bildik: " Merkez sağın iki partisi, DYP-ANAP'ı tek çatı altında birleştirmek... " Kulaktan kulağa fısıldanan söylenti ise şöyle: "Süleyman Demirel ile Erkan Mumcu, Antalya Belek'te bir tatil köyünde buluştu. Merkez sağın birleşmesinin çatı yapısı için adım atıldı..." Bir haftaya yakın süredir, siyasetin bazı etkin isimlerinin ağzında bir soru işareti şeklinde dolaşan söylenti ne kadar gerçek?
Adi bir yalan Soruyu dün Anavatan lideri Erkan Mumcu'ya yönelttik. Önce güldü "söylentinin" kendisine de ulaştığını belirtip ekledi: "Adi bir yalan..." 9'uncu Cumhurbaşkanı'nın tatil için nereye gittiğini bilmediğini belirtti. Hemen ardından da şöyle dedi: "Eğer Sayın Demirel Antalya'da ise ben onu da bilmiyorum. Benim bildiğim ve emin olduğum tek şey var; o da bu yıl Antalya'ya hiç gitmediğim..." Bunları söyledikten sonra, söylentinin daha çok Demirel'in önerileri üzerinde yoğunlaştığını anımsattı. "Madem senaryoya göre Sayın Demirel bunları söylemiş, peki ben ne söylemişim?" sorusunu yöneltip devam etti: "Sayın Demirel, birleşmenin formülünü söylemiş olsaydı, o zaman benim de 'Siz 20 yıldır bunu niye yapmadınız?' diye sormuş olmam gerekmez miydi?.."
Ağar: Kulisten okuyanlar DYP lideri Mehmet Ağar da "merkez sağda birleşme" arayışı içinde olanlara karşı benzer yaklaşım gösterdi. "Bunları çıkaranlar merkez sağcıların Ankara kulisçileri" deyip, devam etti: "Bunlar kulislerde otururlar, hayatları boyunca halkın içinde dolaşmazlar. Boş kaldıkça kulisten senaryolar yazıp, okurlar. Tepeden inme taksim döneminin bittiğinin farkında değiller..." Günlerdir Anadolu'yu dolaştığını belirten Ağar, şöyle dedi: "Çıkıp bir kırsalı görsünler, şehirleri gezsinler. 'Anadolu ne diyor' farkına varsınlar. Oturduğun yerden siyaset döneminin bittiğinin farkına varsınlar..." İki lideri dinledikten sonra sağda birleşme arayanlara şu söylenebilir: Her iki lider de gücüne güveniyor. Dolayısıyla bu senaryonun sahneye konulması, geçmişte olduğu gibi bu dönem de olası değil.
Çağrıya destek CHP'nin TBMM'nin olağanüstü toplanması çağrısına gelince: Her iki lider de destek veriyor. Ancak, hem Ağar, hem de Mumcu, bu konuda çok geç kalındığı kanısında. Mumcu, bunun nedenini şu sözlerle ortaya koydu: "Üç ay önce Meclis'in toplanıp farklılaşan teröre karşı bir yol haritası çizmesi gerektiğini söyledim. Kimse dinlemedi. Keşke Meclis'i daha önce hükümet olağanüstü toplasaydı..." Mumcu, terör konusunda Türkiye'nin geçmişten beri refleksleriyle hareket ettiğini belirtti. Bugün de benzer bir durumun yaşandığını vurgulayıp sözlerini şöyle tamamladı: "Hükümet refleksleriyle hareket etmesi sonucu bugün içine düştüğü durumu politika gibi sunmaya kalkmasın..." Ağar'ın yaklaşımı ise farklıydı. Son dönemde bazı kişilerin, "AKP ve MHP'nin önünü keselim" arayışı içinde farklı hareket tarzları geliştirmeye çalıştıklarını belirterek şöyle dedi: "Terörle mücadele ancak devlet eliyle olur. Bunun dışında kimse yeni bir yöntem aramasın. Yoksa DEHAP'ın karşısına MHP'yi koyarak bir sonuç elde edilmez. Şurasını da kesin görüyorum; kimse kavga istemiyor. Yükselen dalga bize geliyor. Kavgaya değil, makule geliyor." Meclisteki muhalefetin iki partisinin liderinin görüşleri böyle. Ancak, AKP'nin olumsuz tavrına, CHP'nin olağanüstü toplantı başvurusunu geciktirmesine bakıldığında, Meclis'in açılışının olağan değil, normal zamanında olacağı da görülüyor.
|