| |
|
|
Öğretmenleri kim eğitecek?
Eğitim sistemlerini ve felsefelerini değiştirmek isteyen Fransız parlamentosu bir komisyon kurmuş. Bu komisyon neticede, 'Ansiklopedik eğitime son vermek zorundayız' başlıklı bir rapor hazırlamış. ( Erdal Şafak, 11 Eylül ) Başlığı görünce aklıma ilk söyleyeni bilmediğim şu 'özlü söz' geldi: ' Ansiklopedik bir cehaleti var .' Zihin karıştırıcı bir laf: Ansiklopedi ortalama insana yönelik en önemli bilgi kaynağı değil mi? Peki nasıl oluyor da ansiklopediye hakim bir kişiye, biraz da abartarak cahil diyebiliyoruz? Bir benzetmeyle anlatmaya çalışayım. Sözlüğe gayet hakim bir insanı düşünün. Önüne bir bulmaca koyduğunuzda hızla çözüyor. İşte Fransa'nın ve bu yıl uygulamaya konan (inşallah başarılı olur) reformdan önce Türk eğitim sisteminin durumu bulmaca çözeni andırıyordu. Bulmacada cevabı zaten belli sorular vardır. Gerekli olan onları uygun kelimeleri hatırlayıp kutulara yazmaktır. Bitti, bu kadar! Yanlış anlaşılmasın: Bulmaca kelime hazinemizi harekete geçirdiği için elbette yararlıdır. Mesela Alzheimer (bunama) hastalığına karşı, beyinlerini sürekli çalıştırmaları için yaşlılara bulmaca çözmeleri tavsiye edilir. Ancak bulmaca çözmek yaratıcı bir faaliyet değildir. Asıl yaratıcılık bulmacayı hazırlamaktır. Ve daha da ilerisi: Kelimeleri güzel, çarpıcı, akıcı bir biçimde çatarak edebiyat yapmaktır. Hayat yavaş yavaş akıp giderken eski eğitim sistemi ağır aksak da olsa işe yarıyordu. Günümüzde ise değişim müthiş hızlandı. Bir yandan teknolojik gelişmeler, bir yandan küreselleşme hayatımızı altüst ediyor. Bozup yeniden kuruyor. Tam ona alışırken, bir kez daha bozup tekrar kuruyor. Yani artık soruların cevapları belli değil. Hayat daha önceki zamanlarda olmadığı kadar ' ucu açık' hale geldi. Bu da sormayı, yetinmemeyi, kurcalamayı, sürekli öğrenmeyi gerektiriyor. Başarılı olmak için, insanların, özellikle de gençlerin bulmaca çözücü değil, birer bulmaca kurucusu gibi davranmaları şart. Hatta bir edebiyatçı gibi! Ansiklopediye... Yani eski bilgilere, eski alışkanlıklara, eski tutumlara dayanarak sorunları çözmeye çalışanlar günümüzde başarılı olamaz. Bence Fransız eğitim komisyonu bu durumu kavrayarak raporuna o başlığı koymuş. Hedef: Ansiklopedik cehaleti ortadan kaldırmak. Biz Fransa'dan önce yeni felsefeye geçiş yapıyoruz. Güzel! Çünkü 'öğrenme'nin yerini ' öğrenmeyi öğrenmek' alacak. Şahane! Ancak bir kuşkum var: Yeni felsefeyi öğretecek olan öğretmenlerimiz yeteri kadar donanımlı mı? Bu soruyu sadece maddi imkansızlıklarını düşünerek ortaya atmıyorum. Önümüzde ciddi bir zihniyet engeli yok mu? Eski yaklaşımla yetişmiş ve yıllarca onun içinde çalışmış öğretmenlerimiz, yeniye nasıl uyum sağlayacak?
|