| |
|
|
Şehitlerden devlete: "Beni kategorize etme!"
Başbakan Erdoğan İzmir Şehit Aileleri Derneği'nde konuşmuş, "Şehitlik kutsal bir mertebedir. Şehit ailelerinin durumunu iyileştireceğiz, çocuklarımıza sahip çıkacağız" demişti. Ancak şehit ailelerinin sorunları devam ediyor. Asker veya polis şehit çocuğu olması fark etmemeli. Bu ülkenin bu ailelere özellikle de çocuklara bir vicdan borcu var.
Maalesef Hakçası askeri kuruluşlar, şehit aileleri ile daha aktif ilgilenmekte, çocuklarına sahip çıkmakta. Aynı şeyi emniyet teşkilatı için de söylemeyi isterdim ama maalesef.
İki ayrı uygulama Canımı sıkan hatta yakan bir durumu paylaşmak isterim sizinle. Bakın İçişleri Bakanlığı mevzuatına göre polis şehitleri ikiye ayrılıyor. 1- Terörle mücadele şehit olanlar 2- Görev başında şehit olanlar Birinci kategoridekiler; yani 3713 sayılı yasa uyarınca şehit sayılanların çocukları sınavsız olarak işe alınmakta, şehit aileleri toplu taşıma araçlarında ücret ödememekte, kira yardımı almakta. Ama ikinci grup; yani 2330 sayılı yasayla tanımlanan şehit aileleri bu olanaklardan yararlanamamakta.
İkinci eş Kimse kusura bakmasın ama; saçma sapan saydığım bir uygulama daha var. Şehit polis memurunun iki ayrı eşten olma çocukları arasında bile ayrım yapılmakta. Çocukları olmasından sonra eğer eşler ayrılmış ise ve polis memuru 2. defa evlenmiş, daha sonra şehit olmuşsa, ilk evliliğinden olan çocuğa veraset ilamında yer alan hisse uyarınca "toplu konuttan" kredi alma imkanı verilmemekte. Bu krediden sadece 2. eş ve bundan olma çocuklar yaralanabilmekte. Düşünüyorum da, sanki bu ülke için görev yaparken şehit düşenler yattıkları yerden devlete sesleniyor; "Beni kategorize etme!" Siz ne dersiniz?..
|