| |
|
|
Kamelyalı Hürriyet!..
Kamelyalı Kadın, operaları yazılmış, filmleri defalarca çekilmiş bir acıklı öyküdür. Kamelyalı Hürriyet de ayni derecede acıklı.. Kaçtır yazıyorum.. Dünyanın en kolay mesleği Hürriyet editörlüğüdür.. Hani "Ne iş olsa yaparım" diye kapı çalan vasıfsız işçiler vardır ya, tam onlara göre.. Sayfanın tepesinde palamut gibi harflerle manşet.. "Paşa kamelyanın altına niye gelmedi?." Bre aman.. Paşanın kamelyanın altında işi var?.. Türk filmi mi çekiyoruz, romantik dekorlarda.. Hayır.. Alt başlıkta, yazının içinde ve de resmin altında 40 kere tekrar eden "Kamelya" lafının aslında Kameriye olması gerektiğini kendimiz çıkarıyoruz. Kamelya çiçek.. Kameriye ise, çardak.. Resimde görülen çardak.. Yazıda lafı edilen yer çardak.. Nur Batur yanılabilir.. Hepimizin böyle yanılgıları olabilir. İnsan yanılmak için vardır.. Ama gazete yanılmaz.. Hele Hürriyet ise hiç yanılmamalı.. Sen bu ülkenin devamlı yaşayan en eski gazetesi isen, en çok satanı, Amiral gemisi isen yanılma hakkın yoktur.. Niye durmadan Hürriyet'e takılıyorum.. Rahmetli Babam hep "Küçük öküz hattan çıkarsa büyük öküze vurmalı" derdi. Sabanda çift sürerken hattı korumak önemlidir. Acemi küçük öküzün çizgiyi kaçırmasına deneyimli büyük öküz engel olmalıdır, mantığı ile.. Yazar, muhabir hata yapabilir.. Toparlamak editörlerin görevidir. Ciddi gazetelerde yazı yığınla editörün elinden geçer.. Junyor editörler.. Senyör editörler.. En sonda da Şef Editörler.. Yani Genel Yayın Müdürleri.. M. Ali Ağabey (Kışlalı) "Gazetenin çapı Genel Yayın Müdürünün çapı kadardır" derdi.. Editör, yazarın da, gazetenin de namusudur.. O kadar önemli, o kadar sorumlu, o kadar da yetkilidir.. Nur'un yazısı gazetenin manşetine kadar kaç editörün elinden geçti kimbilir.. Bir tane çıkmadı mı, "Kamelya değil, Kameriye" diyecek.. Çıkmadı ise, onlara değil, Hürriyet'e yazık!..
|