Terim'in daveti
Futbolda profesyonellik ayrı bir duygu... "Ne kadar para o kadar hizmet" işin ana prensibi... Daha çok imkan tanındığında transfer ve takım değiştirmek de son derece doğal olarak karşılanıyor! Paranın ağır bastığı konseptte futbolcu da kendine dikkat ediyor. Sakatlanmamak adına azami gayreti gösteriyor. Pozisyonlarda tedbirli davranıp risk almıyor. Özet olarak profesyonellikte duygusallığa yer verilmiyor... Kabul gören bu hakim kanaatin uygulanamadığı "tek adres" ise Milli Takım'dır... Milli Takımlar'da hakim olan "idealizm ve duygusallık" yakalanacak başarının başlangıç noktasıdır. Maalesef 2002 DÜnya Kupası'nda üçüncülüğü yakalayan Milli Takımımız'da revizyon çalışmaları adı altında acele edilmiştir... Kademeli yapılması gereken bu işlemdeki hata, başta teknik direktör Şenol Güneş ve emeği geçen futbolcuların "İVEDİ" enterne edilmesine neden olup bütünlüğü bozmuştur... Tutturulan bir "yeni sistem" sloganı ile yıllarca verilen emek de yok sayılmıştır. Başarıda emeği geçen birçok futbolcu hemen kadrodan kesilip dışlanmıştır. Milli Takım'da "yeni sistem" parolası ile çıkılan yolun yarısında da kaos doğmuştur. Yeni görevi devralan Milli Takımlar Başsorumlusu Fatih Terim'de sihirli değnek olmadığı yorumları da doğrudur... "Fatih Terim ne yapacak?" diye yorumlar yapılırken; önce Hakan Şükür şimdi de Alpay Özalan ve Fatih Akyel kadroya çağrılmıştır... Bazıları kavrayamasa da Fatih Hoca'nın yaptığı da yapacağı da budur... Hocanın bu davetteki mesajı öğrencileri tarafından net olarak alınmalıdır.
"BEN SİZE GÜVENİYORUM" Fatih Terim, "Ey benim öğrencilerim, sizi yok sayan herkese karşı verdiğim bu şansı iyi kullanın. Başkaları güvenmese de ben size güveniyorum" demektedir... Bu süreçte sistemle ilgili yapılabilecek çok şey olmadığı da gün gibi açıktır... Yapılabilecek tek şey, kadroda revizyon yaparken Milli Takım'da kaybedilen ruhun yerine monte edilmesidir... Fatih Terim'in de yaptığı budur. Bu eylemin tek cümle ile ifadesi; "dev bir motivasyon" ve "olağanüstü bir güç" sağlayarak hedefe ulaşma planıdır. Bize göre bu davet elde edilen büyük başarıdan sonra Milli Takım'da izlenen "ani ve hızlı" çöküşün "geçici ilacı" olabilir... Yani çöküş geçici olarak durdurulabilir. Bu nedenle, Köln'de oynayan Alpay Özalan ile kariyerini Yunanistan'ın PAOK takımında sürdüren Fatih Akyel' in, "bir dönem unutulmanın eziklik ve hırsı" ile başarılı bir performans sergilemesi de oldukça yüksek bir ihtimaldir.
|