|
|
"Sahi Antalya ne kadar bakımsız ve pis!"
"Rusya'da Başarısız Olmanın Yolları". Yıllardır Moskova'da yaşayan ve gazetecilik yapan Suat Taşpınar'ın Albatros Yayınevi'nden çıkan kitabının ismi böyle. Taşpınar, Rusya'da iş yapan ya da yapmaya niyetlenen işadamlarına altın değerinde öğütler ve yapılan yanlışlardan yola çıkarak yapılmaması gerekenleri akıcı ve lezzetli bir Türkçeyle bir bir sıralamış. Ruslar'ın Türkiye'deki izlenimlerini aktarmış. Hepsi çok ilginç ama bizi özellikle şu günlerde ilgilendiren bir bölüm var ki onu okurla paylaşmak şart. Ne de olsa şu anda özellikle tatil için Antalya'ya öylesine büyük gruplar geliyor ki, bir tarihte görüştüğüm bir tur operatörü, "Antalya'yı Türkiye'nin başkenti sanıyorlar" demişti. Gerçekten de öyle. Tatil köyüne tıkılıyoruz! Rus turistlerin taleplerine gelince... Taşpınar'ın kitabında yer alan ve ailesiyle birlikte Antalya'da tatil yapan Lena isimli bir Rus kadının tatil deneyimi çok şeyi anlatıyor. "...Moskova-Antalya hattının sadık yolcusu Lena'nın neden sıkıldığını merak ettim. "Şu 'herşey dahil' düzeni hoş değil" dedi. "İnsanlar tatil köyüne tıkılıp kalıyor, sıkılıyor. Animasyonlara sırf kızım için katlandım ama o bile eğlenemedi! Tatil köyünden çıkıp Kemer ve Antalya'ya gitseniz yapacak ilginç bir şey yok. Sahi Antalya ne kadar pis ve bakımsız! Turizmden gelen paralar nereye gidiyor?" "Peki ne yapalım sıkıntınızı gidermek için? Dansözlü Türk geceleri düzenliyoruz ya!" diye takıldım. Bir Rus gazetesinin tatil ekini gözüme dayadı. "Bak işte sorunun cevabı burada" diye diklendi. "Gün gün hangi tatil bölgesinde hangi festivallerin, şenliklerin, konserlerin, yarışmaların düzenleneceği yazıyor. İspanya'dan, İtalya'ya hatta Malta'ya kadar her yer var, Türkiye'den hiç bir şey yok! İnsanlar boğa güreşlerini, domates ezme şenliklerini, maskeli balo gösterilerini, eğlenceli ve aktif tatilleri istiyor. Ama siz denizin, güneşin yanına bir şey koymamak için direniyorsunuz." Lena haklı galiba, siz ne dersiniz?
|