kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şampiyonlara şampanya yakışır
Şampiyonlara şampanya yakışır


Dev şişelerle şarap ve şampanya satın alanların sayısı artıyor. Bu modayı 1967 yılında bir yarışta şampanya ile çevreyi ıslatan yarışçı Dan Gurney başlatmıştı.

Elime koca şişeyi tutuşturdular. Ne yapacağımı şaşırdım. Karşımda fotoğrafçılar sıralanmıştı. Acaba onlarla mı paylaşsaydım? Derken içgüdüsel bir hareketle şişeyi sallamaya başladım. Fışkıran şampanya öteki yarışçılar, Henry Ford II, Carroll Shelby ve onların eşlerini sırılsıklam ıslattı. O anda, bu davranışımın bir geleneği başlatacağı aklıma bile gelemezdi kuşkusuz. Oysa o gün bugündür motor sporlarında dereceye girenleri şampanya ile ıslatma bütün dünyada uygulanan bir gelenek haline geldi." Bunları söyleyen kişi 1967 yılı 24 saatlik Le Mans yarışını Ford IV marka otomobiliyle kazanan Amerikalı yarışçı Dan Gurney. Gurney Le Mans zaferinden sekiz gün sonra Belçika Formula 1 Grand Prix'sini de kazanarak otomobil yarışçılığında eşi görülmedik bir başarı kombinasyonuna imza atmıştı. Bu ilk şampanya ile ıslatma olayının yaşandığı 1967 Le Mans Yarışı ödül töreninden bu yana özellikle Formula 1'lere şampanya sponsoru olarak katılmak için içki firmaları da birbirleriyle amansız bir yarış sürdürürler. Bundan birkaç yıl önce Fransa'nın Eperney kentinde ziyaret ettiğim Moet & Chandon bağ ve üretim tesislerinde, motor sporları için hazırlanan şampanyaların normal tüketiciler için yapılanlardan çok daha fazla karbondioksit gazı içerdiğini, böylece şampanyanın neredeyse sonuna kadar şişeden dışarı fışkırtılabildiğini söylemişlerdi. Yine Türkiye'de süregelen pavyon geleneğinde cüzdanı kalın müşterilerin konsomatris hanımlar için açtırdıkları sözüm ona "şampanyaların" iyi "patlaması" için aşırı gazlı, çok içildiğinde bile sarhoş etmemesi için de çok düşük alkollü yapıldığını bir şarap üreticisinden öğrenmiştim. Gelelim bugünkü asıl konumuza... Dan Gurney'e o gün sunulan şampanya şişesi, "Magnum" diye adlandırılan, normal şişenin iki katı büyüklükte, 1.5 litre şampanya alacak boydaydı. Büyük şampanya ve şarap şişelerinin en küçüğü "Magnum". En küçüğü diyorum, çünkü ondan çok daha büyükleri var. Örneğin günümüzde Formula 1 şampiyonlarının ödül törenlerinde kameraların karşısında birbirlerini ve aşağıda toplanmış ekip arkadaşlarını ıslattıkları şampanyaların şişe boyu daha büyük. Klasmanda bunun adı Jeroboam; 4 normal şişe kadar şampanya alıyor ve 3 litrelik kapasitesi var. Bordeaux bölgesindeyse aynı büyüklükteki şarap şişelerine "Double Magnum" adı veriliyor.

EN BÜYÜĞÜ 18 LİTRELİK
İyi de Jeroboam nereden çıkmış ve bu ad kime ait? Aski Ahit'te I. Krallar 28. Bap'ta Türkçe'deki adıyla Yeroboam için, "Yeroboam cesur bir yiğitti" deniyor. Yeroboam M.Ö. 8. yüzyılda İsrail'in ilk kralı olarak tahta geçmiş bir kişi. Ancak büyük şampanya şişesi ile ne ilgisi var ve ne zaman şişeye bu ad verilmiş diye araştırdım. Büyük şişelere Tevrat'tan isimler verme uygulamasına ilk kez 1725 yılında Fransa'nın Bordeaux bölgesinde rastlanıyor. Genellikle şampanya ile şarap şişeleri, ayna isimleri taşısalar da her zaman aynı büyüklükte değiller. Nitekim, bugün Bordeaux'da kullanılan Jeroboam şişeleri normal şişenin 6 katı hacimli. Büyük şişeler ailesinin 1940'lı yıllarda zenginleştiğini görüyoruz. Bunların büyük çoğunluğuna yine Tevrat'tan isimler verilmeye devam edilmiş. Nitekim, Jeroboam'ın bir boy büyüğü Rehoboam adını taşıyor. Normal şişenin 6 katı şampanya içeriyor bu boy. Rehoboam'ın kimliğine gelince, Kral Süleyman'ın oğlu. Yerusalem topraklarında M.Ö. 900 yıllarında kral olmuş. Ağır vergileri düşürmeye yanaşmayınca da patlak veren bir ayaklanma ile devrilmiş. Kocaman şişeye böylesine kısmetsiz bir kralın adı niye verilmiş, orası meçhul. Bir sonraki boy, Methuselah. Bu kez Tevrat'tan değil, İncil'den alınma bir isim bu; Nuh peygamberin de dedesi. Efsaneye göre, gelmiş geçmiş en uzun yaşamış kişi. Tam 969 yıl yaşadığını söylüyor Kutsal Kitaplar! Bu isim, çok uzun yaşamış kişilere örnek olarak anılıyor. "Filanca, Methuselah kadar uzun ömürlü", gibi. Gelelim şişe boyuna. Bu şişe boyu Bordeaux'da yok. Sadece şampanya şişesi olarak kullanılıyor ve normal şişenin 8 katı. Ardından Salamanzar geliyor. Tarihi şahsiyetin Türkçe adı Şalmaneser. Tevrat'ta Asur Kralı olarak anılıyor. Bir zamanlar normal şişenin 14 katı büyüklükte yapılırken şimdi sadece 12 kat büyük ve 9 litre şampanya ya da şarap alıyor. Geldik Balthazar'a. Bu isim de bir samanlıkta yeni dünyaya gelen Hazreti İsa'ya bir kuyrukluyıldızın peşinden giderek ulaşan ve ona hediyeler sunan "üç bilge adam"dan birine ait. Şişe 12 litre hacimli ve normal şişenin 16 katı. Nebukadnezar'ı
M.Ö. 7. yüzyılda Babil Kralı olarak buluyoruz. Bu kez şişeye bir Yahudi Kralı'nın değil, tersine, Yahudi devletini ortadan kaldıran bir kişinin adı verilmiş. Irak savaşından da hatırlayabilirsiniz, Saddam'ın tugaylarından biri de bu adı taşıyordu. Şişesi ise 15 litre şarap ve şampanya alıyor. Standart şişenin 20 katı. Nihayet en büyük şişe Melchior'a geliyoruz. O da Balthazar gibi, İsa'ya doğduğunda büyük işler başaracağını vadeden üç bilge adamdan ikincisinin adını taşıyor. İçerdiği şarap ve şampanya miktarı 18 litre. Bu da normal şişenin tam 24 katı.

VAZO OLARAK DA UYGUN
Normal şişenin daha küçükleri de var. En ufağına İtalyanca küçük anlamına gelen "Piccolo" adı verilmiş. 187.5 mililitre şampanya alıyor. Aynı boyda Yeni Dünya şarapları için kullanılan şişeye Amerikan pazarında "Pony" adı verilmiş. "Küçük kız" anlamına gelen Filette ise bizim "35'lik" dediğimiz normal şişenin yarısı, 37.5 santilitrelik. Bir de yarım litrelik şarap şişesi var. Ona da "Pot" deniyor. Böylelikle şişeler ailesinin hepsini gözden geçirmiş olduk. Peki, büyük şişelere ne gerek var? Bunu şarap uzmanları şöyle açıklıyor: Büyük şişeler içinde şarap 75 santilitrelik şişelerdekilere göre daha uzun süre yıllanabiliyor. Bunun da nedeni, şişelerin boyun kısmındaki hava miktarı, büyük şişelerde, normal şişelere oranla çok daha az. Bu da şarabın daha az oksijenle temas etmesini, dolayısıyla daha yavaş okside olmasını, ağır ağır olgunlaşan şarabın gerçek potansiyeline daha iyi ulaşmasını sağlıyor. 75 santilitrelik şişedeki şarap çoktan ömrünü tamamladığı halde, aynı şarabın büyük şişelerde daha uzun süre mükemmelliğini koruduğunu görüyoruz. Bu nedenle koleksiyoncular en büyüklerinden olmasa da başta "Magnum" olmak üzere bazı büyük şişelerdeki şaraplara büyük ilgi gösteriyorlar. Kuşkusuz tek tercih sebebi bu değil. Birçok kişi, büyük bir ziyafette açtıkları, örneğin Nebukadnezar boyu bir şişeyi, şarap bittikten sonra da çiçek aranjmanlarına ilginç bir vazo olarak da kullanabiliyorlar.
DİĞER GURME HABERLERİ
 Bayan Margarita'nın efsane içkisi
 Bağbozumunda şarabın tadı başkadır
 Şarapta misket üzüm farkı
 İster kirazlı ister şeftalili likör zamanı
 Şato alın, şarap üretin
 Ördeğin sosuna meyve aromalı şarap yakışır
 Şarap şaraba baka baka kopyalanıyor
 Türk şaraplarında kalite yükseliyor
 Chaplin'den sinema dersi
 İthal içki stokları alarm verdi
 Kremlin Sarayı'nın şarapları Türkiye'de
 Bir yudum buzlu kahve ferahlatır
 Fabrikasyon nikahlar
 Şarap peynir flörtü
 Zaman akıyor
 21. yüzyılın modern eczanesi
 Kadeh içkinin tadına tat katar
 Anadolu'dan dünyaya şarap turu başlıyor
 Tekila yıllar sonra geri döndü
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
  » Gurme
En gürültülü yer Mecidiyeköy
En gürültülü yer Mecidiyeköy
Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'nin birtakım zorunlu...
Hayata hayvanlarla tutundular
Hayata hayvanlarla tutundular
Evde 3 kedi, 2 köpek ve 8 aylık bebekleriyle birlikte yaşayan Özlem...
Hem papaz hem garson
Beş yıl öncesine kadar namaz kıldığını söyleyen Turgay Papakçı şimdi...
Türk kadını modaya kendi kurallarını koymalı
Tasarımları, Londra'da ünlü mağazaların vitrinlerini süsleyen Bora...
New Orleans'ta aile sırları, büyü ve dehşet
ABD'nin belki en ilginç yöresi olan New Orleans ve Louisiana'yı tüm...
Fransız usulü bulvar komedisinden perdeye
İstanbul Festivali'nde bu filmi izleyenlerin bazıları pek sevmediler. Bense...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.