| |
|
|
Cihanbeyli
Cihanbeyli pazarı "renkli." Yiyecek, giyecek bol. Sebze, meyve "hormonsuz... Ucuz." - Pazarcı, işler nasıl? - Abi, kendin görüyon işte... Hele önce bir çay söyleyek... Sonra derdimizi anlatak.
Alican Şahsi "15 yıllık pazarcı." Yıldırız İnci "9 yıllık." Ahmet Ulusoy "18 yıllık." Yusuf Özbek "çiftçi." Ve diğerleri... Kimi pazarcı, kimi üretici. - Eee, işler daha, daha nasıl? Köylü Yusuf Özbek konuşuyor: - Ne çiftçilik para edeyo, ne hayvancılık... Harman iyi değil senin anlayacaan... Aldığın mahsul mazota, gübreye yetmiyor... Abi, önce bir çay söyleyek, sonra anlatak.
Bu sırada "hayvancılıkla uğraşan bir köylü" yanımıza geliyor: - Abi... Bu işin akı, bokunu karşılameyor. - Ne demek o? - Yani aldığın sütün parası, hayvanın yemine yetmeyor... Abi önce bir çay söyleyek, sonra konuşak.
- Ey Cihanbeyli pazarcıları... Allahaısmarladık. Pazarcılar "dur gitme" diyorlar. İlle de çay içirecekler. Alican Şahsi: - Köylüde para olacak ki, bizden alışveriş yapsın... Köylü ağleyor... Abi dur gitme... Çay geleyor.
|