| | Küçük Charlie harikalar ülkesinde Filmin hiç duraklamayan mizahı, inanılmaz görselliği ve muzipliği perdede tam bir şenlik yaratıyor. Çocuklar kadar büyükler de çok keyif alacak. Roald Dahl'ın kitaplarını okuma ayrıcalığına kavuşamadım. 1990 yılında ölen Norveç kökenli İngiliz yazar, bir çocuk romancısı olarak tanınıyor.devamı |
|
| | Bir adam, iki kadın, bir tutku Kimileri buna aşk üzerine bir deneme de diyebilir. Çok az konuşma içermesine karşın yoğun bir edebiyat tadı veren bu deneysel film, has sinemaseverler için. 75 dakikalık küçük bir film. Alabildiğine sade, alabildiğine yalın, günümüzün deyişiyle son derece "minimalist". Ama, büyük kitle...devamı |
|
| | Özel efektler harika özgürlük pek yok! Filmin efektleri olağanüstü, mizahı yerli yerinde, aksiyonu dur durak bilmiyor. Hafta sonu oyalanmak isteyen fantastik meraklıları için birebir. Ömür Gedik, Hürriyet'te önümüzdeki ay ve hatta yıllarda bizi bekleyen çizgi-roman uyarlamalarının listesini verdi. Demek ki bu türe iyice...devamı |
|
| | Gerine gerine gerilim izleyin Geçen yüzyıl müziğin seyrini değiştiren iki isimden biriydi Ray Charles. Tabii ondan daha yaşlı "baba" Louis Armstrong kadar "ağır" olamadı ama vokalleri ile ondan sonra gelen nicelerine çığır açtı. Olağanüstü hareketli, acı ve coşku karışımı bir hayat yaşadı. İşte Taylor Hackford'un...devamı |
|
| | Evet'te hayır vardır! Görünürde, zıtlar arasındaki bir aşk filmi bu. Tümüyle kafiyeli bir şiir diliyle yazılmış olması ise filmi daha çağdaş bir Shakespeare oyununa dönüştürüyor. Sally Potter filmlerini bir türlü sevemedim. Gerçi "Orlando" iyiydi. Ama sonradan yaptığı "Tango Dersi" ve "Ağlayan Adam", gerçek...devamı |
|
| | Ölüler ezilmişlerin intikamını alıyor Deneyimli yönetmen bu kez de görkemli sahneleri, kanı donduran korku bölümleri sunmayı başarıyor. Ancak filmin diğerlerinden farkı bir mesajı olması. 1940 doğumlu yönetmen Romero'nun 1968 yapımı ilk filmi "Yürüyen Ölülerin Gecesi" ni bir başyapıt sayarım. Hatta "100 Yılın 100 Filmi"...devamı |
|
| | Yine uzun saçlı kız çocukları Japon usülü korku sineması zirveye çıktıktan sonra, sanırım kendi kendisini tüketme aşamasına girdi. Hep aynı ögelere dayalı psikolojik korku filmleri birbirine benziyor, tekrarlar, hatta kopyalar ard arda geliyor. Örneğin bu filme girerken de "Bakalım yine uzun saçlı kız çocukları var...devamı |
|
| | İnce gerilim ve kadın dünyası Duygusal açıdan yoğun filmler bu hafta revaçta. "Blue Car" (Mavi Araba, BV / Esen) 2003 yılında ABD'nin prestijli Sundance Film Festivali'nde büyük ilgi görmüştü. Babası tarafından terkedilmiş, sert mizaçlı annesiyle anlaşamayan 18 yaşındaki Meg'in öyküsü. Zihinsel özürlü küçük...devamı |
|
| | Kopya çekerken yakalanana sıfır! Karanlık Su, aslında kötü bir film değil ama ne yazık ki bir kopya. Aslını aratıyor. Amerikalılar bunu hep yaptılar, yine yapıyorlar. Sinema tarihi boyunca ülkesinde ve dünyada başarı kazanıp sonradan Amerikan versiyonu çekilen sayısız film vardır: Fransa'dan, İtalya'dan, Japonya'dan,...devamı |
|