|
|
|
|
Patronlardan Diyarbakır için destek sözü
TÜSİAD Başbakan'ın yarattığı olumlu havada girişimlere destek gerektiğini bildirdi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Güneydoğu'nun Türkiye'deki büyüme sürecinden payını almasında ana ekseni, ulusal ve bölgesel stratejiler arasındaki ilişkinin, yeniden ve hiyerarşik olmayan bir biçimde çok boyutlu ve katılımcı bir süreç olarak tasarlanmasının oluşturduğunu bildirdi. TÜSİAD tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır gezisine ilişkin yapılan açıklamada, Başbakan'ın bu girişimle çizdiği siyasi çerçevenin olumlu değerlendirildiği ve Güneydoğu ile ilgili barış ortamında demokratikleşmeye ve ekonomik gelişmeye katkısı bulunan tüm girişimlerin desteklenmesi gerektiği belirtildi.
BARIŞI GÜÇLENDİRDİ Yurt dışı basınında da olumlu bir bakış açısıyla aktarılarak kapsamlı yer tutan bu siyasi yaklaşımın, Türkiye'de barış ve demokrasi ortamını güçlendirici niteliğiyle uluslararası kamuoyunda da destek bulduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: "Ülkemizde demokratik standartların yükseltilmesi kapsamında değişen yaklaşım sonucu, Güneydoğu'da kültürel haklar alanında gelişme sağlanmıştır. Buna paralel olarak sosyoekonomik kalkınmada yaklaşım değişimi ile birlikte, bölgesel farklılıkların giderilmesinde de önemli bir mesafe alınması mümkün olacaktır. Geçmişte bölgesel kalkınma politikaları çerçevesinde planlanan devlet yardımları ya gerçekleştirilememiş, ya da sürdürülebilir olmamıştır. AB ile üyelik müzakereleri sürecinde bölgesel kalkınma politikalarında benimsenecek yeni bir yaklaşım ile Güneydoğu'nun gelişimini sınırlayan faktörlerin tam ve doğru olarak tespit edilmesi ve bu engellerin ortadan kaldırılarak yerine elverişli bir yatırım ortamının tesis edilmesi mümkün olacaktır. Bu çerçevede, Güneydoğu'nun, Türkiye'deki büyüme sürecinden payını almasında ana ekseni, ulusal ve bölgesel stratejiler arasındaki ilişkinin, yeniden ve hiyerarşik olmayan bir biçimde, çok boyutlu ve katılımcı süreç olarak tasarlanması oluşturmaktadır.''
YÖRE KATILIMI TÜSİAD'ın "büyüme stratejileri'' çalışmalarında bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını masaya yatırdığı ve her yörenin kendine özgü bazı avantajları ile potansiyelleri bulunduğunu gösterdiği anımsatılarak, bu potansiyellerin harekete geçirilebilmesi için yöresel düzeyde katılımcı bir yönetim anlayışı, bölgesel stratejilerin ulusal strateji ile uyumunun sağlanması ile ulusal ve bölgesel düzeyde çeşitli mekanizmalarla desteklenmesi gerektiği kaydedildi. Açıklamada, bölgenin zorlukları rekabet avantajlarına dönüştürülebildiği ölçüde sadece yerel yatırımlarda değil ulusal ve uluslararası sermaye yatırımlarında da artış sağlanabileceği, üretim için cazibe merkezleri oluşturulabileceği, yeterli derecede istihdam yaratılabileceği, bölgenin gelişiminin hızlandırılabileceği, bölgesel kalkınma ajanslarına önemli bir görev düştüğü kaydedildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|