SABAH - 16/08/2005 - Acımı bile yaşayamadım

Şu an 16 Ağustos 2005 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	» Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

Acımı bile yaşayamadım

Bir yandan kanser bir yandan Bağ-Kur'la mücadele edip mayıs ayında ölen Hasan'dan geriye 200 milyarlık borç kaldı.

Yaşadığı dramı SABAH'ın 15 Mart'ta, "İzin verin biraz daha yaşayayım" başlıklı haberiyle duyurduğu Bağ-Kur'lu 38 yaşındaki Hasan Salih Atasoy, üç ay önce tarifsiz acılar içinde hayata veda etti. İlaç destekli bu mücadeleyi sürdürebilmek için başvuru yaptığı Bağ-Kur, ilaçları "deneysel" diye niteleyerek ödeme yapmayı reddetmişti. Artık Hasan Salih Atasoy yaşamıyor. Bağ-Kur hasta için kullanılan 120 milyar liralık ilaç bedelini hâlâ ödemedi. Kardeşini yaşatmak için 200 milyar lira borçlanan Atasoy'un ablası Fitnat Aydemir, kapıya dayanan alacaklılar yüzünden kardeşinin acısını bile yaşayamıyor.

'ÇOK ACI ÇEKEREK CAN VERDİ'
Üç yıl boyunca çok sıkıntı çektiklerini anlatan Aydemir kardeşinin son günlerini anlatırken ağlamaklı; "Kardeşim huzur içinde değildi. Sadece hastalığını düşünmüyordu. 'İlacımı alamayacağım. Ölüme terk edildim' diyerek devamlı ağlıyordu. Hayatının son 20 günü çok zor ve acılar içinde geçti. Yüzünde yumruk büyüklüğünde çukurlar oluştu. Kolları inceldi. Karnı inanılmaz şişti. O kadar ki yan dönemiyordu. Su bile içemiyordu. Sürekli 'Ağrı

çekmek ve kusmak istemiyorum" diye ağlıyordu. Acılarını hafifletmek için günde 300 miligram morfin veriyorduk. Ölmekten çok korkuyordu. 'Çocuğumun büyüdüğünü görmek istiyorum. Allah'ım bana yaşamak için bir fırsat ver. Yaşamak istiyorum' diyerek bağıra bağıra öldü." "Kardeşimi bürokrasi öldürdü" diyen Aydemir, "Sadece hastalığımızla ilgilenemedik. Bağ-Kur'un tutumu acımızı üç katına çıkardı. Bağlı bulunduğunuz sosyal güvenlik kurumundan ilaçlarınızı alıp sadece hastalığın tasasını çekmek başka. Her gün 'ben bu ilacı nasıl alacağım' diyerek sabahlara kadar düşünmek başka. Her şey yolunda gitseydi, belki de şu an kardeşim hayatta olacaktı" diye konuşuyor. Kardeşini yaşatmak için banka ve şahıslara yaklaşık 200 milyar lira borçlandığını söyleyen Aydemir, Bağ- Kur'un kendilerine ödemesi gereken 120 milyar liralık ilaç bedelini hâlâ ödemediğini belirtiyor. Aydemir, "Çok zor durumdayım. Borçlar olduğu gibi duruyor. İnsanlara 'Kardeşimi kaybettik' diyorum. 'Başınız sağolsun. Paramızı verin' diyorlar. Şimdi ben ne yapacağım" diyerek çaresizliğini dile getiriyor.

Pınar ŞENGÜL-Haber MERKEZİ