|
![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_gri.gif) |
![](http://img.sabah.com.tr/i/bolum_header_siyaset.gif) |
![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) |
![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) ![](http://img.sabah.com.tr/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
Erdoğan: "Kürt sorunu bizim için demokratikleşme sorunudur"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kürt sorunu ya da daha pek çok başka sorun, bizim için demokratikleşme sorunudur'' dedi.
Erdoğan, ''Bu sorun ve şu anda adını saymadığımız tüm siyasal, ekonomik ya da kültürel sorunlar, ülkenin genel prensiplerinden ayrıştırılmamalıdır. Hepsi, büyük demokratikleşme şemsiyesi altında, demokratik cumhuriyet prensipleri içerisinde ve Anayasal düzen dairesinde ele alınmalıdır'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''bir grup aydını'' kabulünde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tüm sorunlarının
çözülmesi için yeni bir sayfa açtıklarını söyledi.
Erdoğan, hükümetin işbaşına gelişinin de aynı zamanda tüm sorunlar için ''yeni bir başlangıcın tarihi'' olduğunu dile getirdi.Demokrasinin, tüm toplumsal sorunların çözüm mekanizması olarak var olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye'de dinamik bir demokrasinin işlediği inancındayız. Bu nedenle herhangi bir toplumsal sorunu bahane ederek şiddete başvurmak ya da şiddet ortamını meşru göstermeye çalışmak, hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir yaklaşımdır.
Her türlü toplumsal talep, demokratik cumhuriyet ve Anayasal düzen ilkeleri içinde çözüm arama hakkına sahiptir ama Anayasal düzenle ya da demokratik cumhuriyet düzeni ile çakışan bir hak arama yolu ya da mekanizması olamaz. Herhangi bir toplumsal hakkı şiddet yoluyla aramaya çalışanların, en çok temsil ettiklerini iddia ettikleri toplumsal kesimi ve haklarını zarara uğrattıkları açıktır.
"TERÖR ÖRGÜTÜ, TEMSİLCİ KABUL EDİLEMEZ"
Terör örgütü hiç bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir kısmının ya da demokratik haklarından bazılarının temsilcisi olarak kabul edilemez.
Bugün, Kürt kökenli vatandaşlarımıza en büyük zarar, bu örgüt tarafından maalesef verilmektedir. Bu kürt kökenli vatandaşlarımızla kesinlikle birbirinden ayrıştırılması gerektiğini bir kere daha söylüyoruz. Kürt kökenli vatandaşlarımıza ya da geçmişte başka toplumsal gruplara dönük olarak yapılmış olarak kimi siyasi ya da idari yanlışlıkların yok sayılması ne kadar yanlışsa, bunlar bahane edilerek şiddet, terör ortamı oluşturulması da o kadar yanlıştır.''
Türkiye gibi büyük bir tarihin mirasçısı olan bir devlette hayatın doğal işleyişi içerisinde pek çok etnik, kültürel, siyasi ve ekonomik sorunun çıkabileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, fakat tüm bu sorunların ayrışmanın değil daha çok kaynaşmanın vesilesi olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu bakımdan her soruna illaki bir ad koymak gerekiyorsa, Kürt sorunu da bu ülkede ayrılıkçılık, şiddet ya da toplumsal barışı bozan yöntemler yoluyla ele alınabilecek bir sorun değildir.
Bu sorun ve şu anda adını saymadığımız tüm siyasal, ekonomik ya da kültürel sorunlar, ülkenin genel prensiplerinden ayrıştırılmamalıdır. Hepsi, büyük demokratikleşme şemsiyesi altında, demokratik cumhuriyet prensipleri içerisinde ve Anayasal düzen dairesinde ele alınmalıdır. Adına ister kökeni Kürt vatandaşlarımızın toplumsal talepleri deyin, ister Güneydoğu sorunu deyin, isterseniz Kürt sorunu deyin bu olguyla terör arasında bağ kurmaya çalışanlar, karşılarında her etnik kökenden Türk vatandaşını veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, yani topyekün milletimizi bulacaklardır.
"SORUNLARI GÖRMEZDEN GELMİYORUZ"
Bu konuda milletimiz bir ve bütündür. Bu bakımdan iki prensibimizi tüm açıklığıyla ortaya koyuyorum; birincisi, hiç bir sorunu görmezden gelmek, yok saymak, tarihi ve toplumsal dinamiklerinden kopararak karikatürize etmek ve kaba yaklaşımlar içerisinde boğmak gibi bir tutumu asla benimsemiyoruz. Toplumda var olan sorunları yok saymayı, demokrasinin en büyük düşmanı olan bir siyasal mühendislik çabası olarak değerlendirdiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Toplumda var olan her sorunu gerçek kabul ediyor ve bu sorunları demokratik cumhuriyet sistemi ve Anayasal düzen içerisinde daha çok demokratikleşme, daha çok reform yoluyla çözülmesi yöntemini benimsiyoruz.
Bu bakımdan Kürt sorunu ya da daha pek çok başka sorun, bizim için demokratikleşme sorunudur. İkincisi ise toplumda var olan sorunları bahane ederek şiddet ortamı oluşturmaya çalışanlara, masum vatandaşlarımızı katledenlere, kahraman güvenlik güçlerimizi şehit edenlere, hiç bir müsamaha içerisinde olmayacağımızı bir kere daha kararlılıkla ifade ediyoruz.''
Hükümet olarak bölge milliyetçiliğini, AK Parti'yi kurdukları andan itibaren kırmızı çizgilerden biri olarak kabul ettiklerini ifade eden Erdoğan, terörle mücadele ederken terörün istismar ettiği demokratikleşme eksikliklerini ve ekonomik dengesizlikleri beraber ele aldıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bunun yanında etnik milliyetçiliğin de her zaman karşısında olduklarını belirterek, ''bu konuda yıllar içerisinde alınmayan mesafeyi bir kaç yılda alan işler gerçekleştirdiğimizi de bütün belgeleriyle açıklamaya hazırız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, mevcut sorunları ile yüzleşebilecek tarihsel ve siyasal cesarete ve öz güvene sahip bir ülke olduğunu vurgulayarak, ''Bu sorunları yok sayarak değil, bunları milletimizin engin basireti ile aşarak geleceğe emin adımlarla yürüme azmindeyiz'' diyerek sözlerini tamamladı.
(AA)
|
|
|
|
|
![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_gri.gif) |
|