|
|
|
|
|
|
Sigara içenlerde risk daha fazla
Tiroit hastalıklarıyla birlikte ortaya çıkabilen göz tutulumu, körlük gibi ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Bu rahatsızlığın, hastalık erken dönemdeyse ilaçla, kronik dönemdeyse ameliyatla tedavi edilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, rahatsızlığın erkeklerde ve sigara içenlerde daha ağır geçtiğine dikkat çekiyor
Dünya Göz Hastanesi Okülaplastik Cerrahi Bölüm Başkanı Op. Dr. Akın Banaz tiroitte göz tutulumunun başlangıcı, seyri, tedavisi ve sonucuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:
* Tiroit hastalığında göz anomalisi ne zaman ortaya çıkar? Çoğunlukla tiroit hastalığının başlamasından hemen sonra görülür. Ancak tiroit hastalığından önce de başlayabiliyor. Aslında tiroit hastalığındaki göz tutulumu (gözün yuvasından dışarı fırlamış gibi görünmesi), tiroit bezindeki rahatsızlığın gözü etkilemesinden çok, vücutta oluşan genel bir bozukluğun tiroit bezi ve gözü ayrı ayrı etkilemesi sonucu oluşur. Bu sebeple, tiroit bozukluğu ve göz tutulumu çoğunlukla beraber oluşsalar da, tamamen ayrı ayrı da görülebilirler.
* İçki ya da sigara hastalığı tetikler mi? Sigara içen kişilerde çok daha sık görülür ve bu kişilerde göz tutulumu çok daha ağır seyreder. Erkeklerde ve ileri yaştaki kişilerde de göz tutulumu ağır seyirlidir. Göz çevresini saran yağ dokusu, gözyaşı bezi ve gözü hareket ettiren göz dışı kaslarda iltihaplanmaya bağlı ödem ve şişlikler oluşur. Göz çevresindeki dokuların şişmesi ile gözde öne doğru fırlama, kanlanma, çift görme ve şaşılık, göz tansiyonunda artış gözlenir.
* Nasıl ilerler ve zamanla görme kaybı oluşur mu? Gözün öne doğru fırlaması gözün açık kalması ile sonuçlanır ve hayati önem taşıyan kornea dokusunun kuruması sonucu ülserler görülebilir. Şişmiş olan göz kaslarının görme sinirini sıkıştırması sonucu körlük ve görme kayıpları da oluşabilir. Bu döneme erken ya da akut dönem denir. Erken dönem tedavi edilmez ise yaklaşık 3 yıl sürer. Bu dönemin sonunda, dokulardaki iltihaplanma sona erer ve yerini, kendini dokuların daralması ile gösteren geç ya da kronik döneme bırakır. Göz kaslarındaki yapışıklığa bağlı olarak çift görme önemli bulgulardandır. Gözde öne doğru itilme artık kalıcı hale gelir. Göz tansiyonundaki artış sonucu görme kayıpları oluşabilir.
* Gözün ileri fırlamasının belli bir süresi var mı? Tiroit hastalığında göz tutulumu hafif ya da ağır seyredebilir. Belirtiler ve rahatsızlıklar kişinin günlük yaşamını etkilemeyecek kadar hafif, ya da kişide görme kaybı oluşturabilecek kadar ağır olabilir. Kişinin erkek olması, rahatsızlığın ileri yaşta başlaması ve sigara içilmesi, hastalığın seyrinin ağırlaşmasına sebep olabilir. Bu sebeple, tiroit hastalığı olan kişilerin sigarayı mutlak surette bırakmaları gereklidir.
* Tedavi ilaçla mı yapılır yoksa ameliyat şart mı? Tiroit hastalığına bağlı göz tutulumunun tedavisi hastalığın hangi evrede olduğuyla ilgilidir. Akut ya da erken dönemde iltihaplanma ön plandadır ve bu dönemlerde ilaç tedavisi uygulanır. Kronik ya da geç dönemde ise ilaç tedavisi etkisizdir ve cerrahi tedavi uygulamak gerekir. Tiroit hastalığına bağlı göz tutulumunu evde çıkan bir yangına benzetebiliriz. Yangının erken döneminde yangını söndürmek için yangın söndürücü sıkmak gereklidir. Yangın söndürücü ilaç tedavisidir. Yangını söndürdükten sonra ise, hasar gören kısımları yeniden yapmak gerekir. Buradaki yeniden inşaat ise cerrahi tedaviyi belirtir. Özetlemek gerekirse, tiroit hastalığına bağlı göz tutulumunun erken ya da akut döneminde ilaç tedavisi, geç ya da kronik döneminde ise cerrahi tedavi gerekir.
* Hangi tedavi yöntemi daha etkili? İlaç tedavisinin yerini ameliyat tutmaz, cerrahi tedavinin de yerini ilaç tedavisi tutmaz. Ancak ilaç tedavisi yapıldıktan sonra ameliyat gerekebilir. Burada tedaviye doğru zamanda ve erken başlamak büyük önem taşır. Unutmayalım: Yangın ne kadar erken söndürülürse, verdiği hasar o kadar küçük olur.
* İlaç tedavisi ne zaman başlar, yan etkileri ve başka bir tedavi yöntemi var mı? İlaç tedavisi, gözün açıkta kalmasını önleyici basit damlalar ile başlar. Göz tansiyonu yükselmiş ise ilaçlarla düşürülür. Ancak ilaç tedavisinin en önemli aşamasını kortizon tedavisi oluşturur. Dokulardaki şişkinlik ve ödem kortizon tedavisi ile giderilir. Kortizon tedavisi her ne kadar çok korkulan bir tedavi olsa da, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılırsa çok faydalıdır. Komplikasyonları ve yan etkileri doğru dozaj ile önlenebilir. Ağız yoluyla ya da damar yolu ile verilebilir. Yüksek doz uygulamak gerekir. Ufak dozlarda verilen tedaviler ya etkisizdir ya da gereksiz yere verilmektedirler. Kortizon tedavisinin alternatifi radyoterapidir. Ancak uygulanması için pahalı aletlere ve yetişmiş personele gerek duyulması ve kortizon tedavisine üstünlüğünün çoğu olguda bulunmaması kullanım sıklığını düşürür.
|
|
|
|
|
|
|
|
|