| |
"Sihirsiz" kilo verme formülü
New York'ta oturan bir Amerikalı olsaydım, herhalde kilo vermeye karar verdikten sonra, kapı kapı doktor arar, dünyanın parasını harcar, ondan sonra da kilo veremedim diye ağlaşmaya başlardım. Allah'tan ki, kanaatkar bir Türk yurttaşıyım. Size en önce, topu topu 40 gün içinde tam 7 kilo verdiğimi söyleyeyim, ondan sonra nasıl verdiğimi anlatayım. Bu başarıyı sadece "yürüyerek" sağladım.
Gerek gençliğimde gerekse daha sonraki yıllarda hiçbir zaman "kilolu" bir insan olmadım. Fakat gerek mesleğimiz gerekse büyük kent koşulları son yıllarda, hiç farkında olmadan kilo almama yol açtı. Son derece yavaş yavaş oldu bu.. 90'lara kadar halı saha futboluna devam ediyordum. Baktım futbolla olmayacak, 92 yılında tenise başladım. O yıllarda kilom nihayet 73-74'lerde geziyordu. Bu arada, mesleğimizin "raconu" icabı akşamları bir iki "tek" de devirmeye başlamıştım. Bazen viski, bazen şarap, bazen de özellikle tenis maçlarından sonra bira falan. Hiç kilo almayacağımı sanıyor, aşırı kilolu insanlara hayret ediyordum.
Asıl felaket toplu taşım araçlarından kurtulup, altımıza yarım yamalak bir düldül çekmemizle başladı. Artık işimize otomobille gidiyorduk, gazetede de günde birkaç yüz metre ya yürüyor ya yürümüyorduk. Velhasıl, asıl uzaklaştığımız şey "yürümek"ti. Hayatın en basit ve en temel sporu olan "yürümek"ten mahrum kalmıştım.
40 gün önce, sabah tartıya çıktığımda gördüm ki 88 kiloya dayanmışım. Demek sırtımda 15 kilo fazlam var. Göbekten artık yavaş yavaş yere eğilemez hale gelmişiz. Tenis oynarken de bazen bu yüzden komik durumlara düşmekteyiz. Bu böyle olamaz dedim. 21 Haziran günü (yılın en uzun günü) ani ve kesin bir karar verdim. Yürümeye başlayacaktım ve neler olabileceğini bizzat görecektim. O sabah spor ayakkabılarımı giydim. Vurdum kendimi bizim semtin yürüyüş yollarına...
Bir arkadaşım Japonya'dan getirttiği bir cihazı hediye etmişti daha önce... Belinize takıyorsunuz. Cihaz sizin kaç adım attığınızı sayıyor, bunu kilometreye çeviriyor ve o yürüyüşte kaç kalori harcadığınızı gösteriyor. İlk hafta, düzenli olarak her sabah 5-6 kilometre "tempolu" yürüdüm. Yaklaşık 8000 adım tutuyordu. Harcadığım kalori ise ortalama 200-250 civarındaydı. Sadece bu kadar yürüyüşle bile inanılmaz biçimde rahatlamaya başladığımı görünce, yürüyüş mesafesini 10-12 kilometreye çıkardım. Takribi 13-14 bin adım... Ama her sabah, ara vermek, kaçmak, ertelemek, vazgeçmek yok! İşte bütün yaptığım bu! Harcadığım kalori ise 700'lere yükseldi. 40 gün sonra baktım 81 kiloya inmişim. 7 kilo gitti. Hedefim, eylülün sonuna kadar 73-74 kiloya inmek... Şimdi geldik en önemli noktaya: 40 gün boyunca, yediğim ve içtiğim hiçbir şeyi ne azalttım ne de artırdım. Hiçbir diyet uygulamadım. Sadece tempolu olarak yürüdüm. Normal bir insan bedeni için, yürümekten daha muhteşem bir spor ve sağlık enstrümanı olabileceğini düşünemiyorum artık. Kararlı bir şekilde yürüyün siz de görürsünüz.
|