* Ekonomik krizde fona devredilen banka sandıklarına yapılan işlemin aynısının bugün vakıf sandıklarına da yapılmak isteniyor. Bizler Fon'a devredilen bankaların emeklileri değiliz. Bir çok bankanın ekonomik krizlerden vakıf sandıklarının kaynakları ile kurtulduğu unutuluyor.
* İştirakçilerinin memnun olduğu bu sandıklar, Bankacılık Kanunu ve Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı ile bir taraftan hakları ihlal edilerek, diğer taraftan da varlıklarına el konularak ortadan kaldırılmaya çalışıyor.
* 1976 yılında da bu sandıkların SSK'ya devri kanunla öngörülmüştü. Ama Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi de sosyal hukuk devleti ilkesine ve kişilerin sosyal güvenlik hakkına aykırı görerek 1977 yılında iptal etti.
* Üstelik Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası kanun tasarısının geçici birinci maddesinde Emekli Sandığı üyelerinin, askerlerin ve hakimlerin mevcut maaş ve sosyal hakları korunarak bir devir söz konusu. Bizde ise hak kaybı var.
* Emekli Sandığı iştirakçilerinin bir kısmının sağlık kuruluşları örneğin, TBMM Sağlık Polikliniği, Askeri Hastaneler korunurken, vakıf sandıklarının çok iyi olan imkanları da SSK'ye devredilmek istenmekte. Burada da ciddi bir hak kaybı söz konusu.
* Sonuçta insan hakları anayasa ve hukuk çerçevesinde insanların iradeleri ile kurdukları ve çoğunun varlık ve mali durumu, dahil ettirilmek istenen SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan çok daha olan bu sağlık sisteminin devri on binlerce aileyi mağdur ediyor.