kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Avrupa ile son imza

Meğerse tüm heyecan ve ilgimiz, 17 Aralık'ta tükenmiş. 3 Ekim yaklaşıyor ama ne hükümet, ne de toplumda bir heyecan var.
Yazık, çünkü alelade bir tarih gibi görünen 3 Ekim, Avrupa ile yıllardır beklediğimiz nikah günü. Önce "aday aday adayı" sonra "aday adayı", ardından "aday" olup önce "tarih için tarih" ardından da 17 Aralık'ta aldığımız "tarih" işte bu. 3 Ekim'i biraz daha önemsemek gerekiyor .
Ankara ise sıcak yaz günü pencerede oturup dışarıyı seyreden tombul kadın havasında, konudan çoktan sıkılmış, "Öff bir de müzakereler başlayacak şimdi" diyerek elindeki yelpazeyi sallıyor.
Neyse ki ortada imzalanması gereken bir uyum protokolü ve Konsey'de başlayan otomatik bir süreç var. Dışişleri bürokratları tarama sürecine hazırlanıyor; harıl harıl müzakere çerçeve anlaşması için kulis yapıyor.
Ankara önümüzdeki günlerde uyum protokolünü imzalayıp Kıbrıs Rum kesimini tanımadığına dair bir deklarasyon yaptığında, doğru tavrı sergileyerek Türkiye'nin AB üyeliğinin ufak bir detay yüzünden yoldan çıkmasını ya da son dakikada sarpa sarmasını engellemiş olacak.
Çünkü bu hafta hem Tony Blair, hem de Kıbrıs Rum kesimi lideri Tassos Papadopoulos'un dediği gibi uyum protokolünü imzalamak, Rum kesimini "tanımak" değil. Tam tersine bu imza, başta Kıbrıs Rum kesimi olmak üzere AB içindeki Türkiye muhaliflerinin, ufak tefek bürokratik engel ve korku hikayeleriyle Konsey'de Türkiye karşıtı hava yaratmasına izin vermemek.
Uluslararası hukukta tanıma ancak "Ben bu adamı tanıyorum" dediğinizde olur. Türkiye bunu yapmıyor . Sadece Kıbrıs'ın da içinde olduğu bir birliğe üye olmaya çalışıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Londra'da Tony Blair ile buluşmasını izledikten sonra AB konusunda yeniden umutlanmamak zor. Özetlemek gerekirse, 24 saatlik kısa gezide İngilizlerin Türkiye'ye mesajı, "Kıbrıs'ı tanımadığınızı anlatan bu deklarasyonu yapmak zorunda olduğunuzu biliyoruz. Ama lütfen çok sert laflar etmeyin ki, Türkiye aleyhine bir hava oluşmasın, önümüzdeki ay çerçeve belgesi pazarlıkları yapılırken Türkiye muhaliflerinin eli güçlenmesin." Tayyip Erdoğan'ın buna mesajı ise "Dönem başkanı olarak bu zorluğunuzu ve bize yardım etmek istediğinizi anlıyoruz. Niyetimiz hayatı zorlaştırmak değil. Bu yüzden emin olun deklarasyon yapıcı bir üslupta olacak." Bu noktadan sonra iş, diplomatların hünerine ve İngilizlerin 25 ülkeyi 3 Ekim öncesi "makul" bir çerçeve belgesine ikna etmek. Bu zor bir hedef değil.
İngiltere ve Ankara'nın ortak umudu, 3 Ekim'in hemen ardından İstatistik, Eğitim ve Bilim alanlarında tarama sürecini hızlıca tamamlayıp, ocak ayına kadar bu fasılları açabilmek.
Ancak daha zor olan, Türkiye'de Avrupa ile ilgili anlamsız karamsarlık ve "Boş ver olmuyor işte!" duygusunu değiştirmek.
Bu görev de hükümete düşüyor . Muhalefet partisi Avrupa hedefi konusunda çoktan ilgisini yitirdi. AKP'de bazı çevreler, epeyi zamandır "Olmazsa da dünyanın sonu değil" nakaratını tekrarlıyor. Kamuoyu derseniz, daha başlamadan Merkel ve Sarkozy rüzgarlarının yılgınlığını yaşıyor.
Oysa 3 Ekim kapıda. Müzakereler başlıyor. AB hedefi yok olmuş da değil.
O zaman biraz "heyecan" lütfen!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Erdoğan: Şahin değilim, şefkatliyim.   / 28-07-2005
 Genelkurmay brifingi ve hükümet   / 22-07-2005
 Medya, asker ve terör   / 20-07-2005
 Derin devlet terörü tartışıyor   / 17-07-2005
 Şatodan dünyaya bakış   / 14-07-2005
 Bosna'dan tarihe yolculuk   / 12-07-2005
 Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için   / 08-07-2005
 Bu yıl erken seçim olacak mı?   / 07-07-2005
 Bu bayrak ve o kafa   / 05-07-2005
 Rejim mi dediniz?   / 02-07-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Avrupa ile son imza
Meğerse tüm heyecan ve ilgimiz, 17...
MUHARREM SARIKAYA
Mumcu'nun aradığı milli politika...
Terörün yeni...
YAVUZ DONAT
Şire Pazarı'nda nabız
Paris'e gidip, Eyfel'i görmemek...
Tek dozla yiten umut
Kızamık aşısı tek doz yapıldığı için SSPE'ye yakalanan küçük İnci'ye...
Güzeltepe Yıkım Savaşı
Eyüp'te kaçak binaların yıkımına giden belediye ekiplerini maskeli...
Motoru havada patladı üç motoruyla iniş yaptı
Motoru havada patladı üç motoruyla iniş yaptı
THY'nin İstanbul-Pekin seferini yapan A-340 tipi uçağındaki 130...
Tuğcu'dan ilk karar
Tuğcu'dan ilk karar
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ilk kararı hemcinsini üzdü. TÜBİTAK’a...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu