| |
|
|
Bir siyasi partiden neden istifa edilir?
Bülent Ecevit " Padişah Vahdettin hain değildir " dedi ya. DSP'li eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ile eski Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da, DSP yönetimi Vahdettin tartışmaları sırasında Ecevit'e karşı tepki koymadı gerekçesiyle partilerinden istifa ettiler. Hep merak etmişimdir. Bir partili, partisinden neden istifa eder? Üstelik Temizel ve Uluğbay, DSP'nin iktidar ortağı olduğu dönemde önemli bakanlıklarda görev almış isimler. 28 Şubat postmodern darbe sürecinde, DSP, seçilmişlerin tasfiye edildiği ve atanmışların iş başına getirildiği bir kapalı rejime payanda oldu. Yönetimde bulundukları dönemde patlayan iki ekonomik kriz sonucu Türkiye topyekun yoksullaştı. Sayın Uluğbay'ın ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı'yken intihara teşebbüs etmesini de hatırlamak gerekiyor tabii. DSP'nin liderlik ettiği koalisyon ülkeyi öylesine kötü yönetti ki, yapılan ilk seçimlerde DSP de diğer koalisyon ortağı partilerle sandığın dibine vurdu. Onların iktidar döneminde yasaklananların partisi tek başına iktidar oldu. Bir politikacı, bu tabloyu yaratan yönetimi sorgular ve partinin yönetimini değiştiremezse istifa eder. Doğru olan bu değil midir? Bir siyasi parti bir seçimde yüzde 22 alıp, ertesi seçimde yüzde 2 alamazsa, bu istifa için ciddi bir neden değil midir? Bütün bunların bir kenara itilip, tarihin farklı yorumlanmasına parti yönetimi neden tepki göstermedi diye istifa etmek, bana garip geliyor. Neticede tarih geçmiştir. Tarihi istediğiniz kadar farklı yorumlayın, zamanı geriye döndüremezsiniz. Osmanlı ve tüm padişahlar, artık tarihin galerisindedir. Cumhuriyet ise güncel gerçektir ve " Atatürk' ün vizyonu ", Türkiye için vazgeçilmez hedefleri içermektedir. Örneğin " Batılılaşma " ve " Çağdaşlaşma ", AK Parti tarafından da " AB' ye tam üyelik " hedefinde geleceğe taşınılıyor. Yani Vahdettin nerede, biz neredeyiz 2005'te? Ecevit " Bankaların batmasının ve ekonomik krizlerin sorumlusu Vahdettin değil, bizleriz " deseydi, belki Temizel ve Uluğbay bundan gocunabilirlerdi. Ecevit, " Ben benim kadrolarımın yetersizliğini gördüğüm için dışarıdan Kemal Derviş' i getirdim " deseydi, buna karşı tepki göstermeleri de anlaşılırdı DSP'li eski bakanların. Hatta iktidarlarındaki önemli isimlerin şimdi Yüce Divan'da yargılanmalarına da sinirlenmiş olabilirlerdi. " Vahdettin hain değildir " denildiği için istifa edilir mi bir partiden? Ne olacak yani? 2'nci Selim de alkolikti, İbrahim de " Deli "ydi, 4'üncü Murat da zalimdi. Mısır ordusu Kütahya'ya kadar geldiği için 2'nci Mahmut da kederinden öldü. İttihatçılar tarafından devrilip Selanik'e sürülen 2'nci Abdülhamit, Selanik'i Balkan Savaşı'nda Yunanlılar alınca, az kalsın onlara esir düşüyordu. Acaba bunlar da DSP'den istifa gerekçeleri olabilir mi?
|