|
|
|
|
Stresten uzak durun ve iyot eksikliğine dikkat edin
Tiroit hastalıklarının; çarpıntıdan terlemeye, iştahsızlıktan saç dökülmesine kadar birçok farklı belirtisi bulunuyor. Bu belirtilerin değerlendirilmesinin ve yapılan tektiklerin ardından konulan tanıyla birlikte ise, tedavi süreci başlıyor. Halk arasında sık görülen bu hastalıkların, birçok yönden yanlış tanındığını belirten uzmanlar ise, bunların her şeyden önce bir kadın hastalığı olmadığına dikkat çekiyor
Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Servisi ve Nişantaşı Medmar Nükleer Tıp Bölümü Sorumlu Doktoru Derhan Yazıcı, tiroit hastalıklarının tanısını anlattı:
* Tiroit hastalıklarında vücuttaki belirtiler neler? Tiroit bezinin az ya da çok çalışmasına göre çeşitli belirtilere rastlanır. Çok çalışıyorsa çarpıntı, kilo kaybı, el titremesi, terleme, sinirlilik gibi belirtiler görülürken; az çalıştığı durumlarda kilo alımı, yorgunluk, iştahsızlık, ciltte kuruluk, tırnaklarda kırılma, saç dökülmesi, adet düzensizliği ortaya çıkabilir. Bunlar tiroit hormonlarına bağlı gelişen belirtilerdir, ayrıca bunlardan bağımlı veya bağımsız olarak, boynun ön tarafında tiroit bezi bölgesinde genel bir büyüme veya nodül ortaya çıkabilir.
* Tiroit hastalıklarının sebepleri neler? Bezdeki basit büyümelerden nodüllere, bezin çok çalışmasından az çalışmasına, iltihaplarından kanserlerine kadar birçok tiroit problemi mevcut. Tiroit problemlerinin oluşmasında üç ana neden var. Vücuda giren iyot miktarı ise, en başta geleni. Her gün vücuda belirli miktarda iyot girmesi gerekir. Bu miktar çok ya da özellikle az olduğunda, tiroit problemlerine neden olur. Kalıtımsal faktörler diğer önemli nedenler. Özellikle ailesinde bu tür problem olan kadınlar, tiroit hastalığı için önemli birer aday. Stres de tiroit problemlerinin oluşmasında oldukça önemli rol oynar.
ÜÇ YÖNDEN İNCELENİYOR * Tiroit bezi problemlerinin tanısı nasıl konur? Önce klinik sorgulama yapılır. Başta hastanın ailesinde tiroit problemi olup olmadığı, kadınsa en son hamilelik zamanı, menopoz zamanı not edilir. Ardından hastanın ilaç alıp almadığı öğrenilir ve kilo alımı veya kaybı, yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, titreme, sıcak veya soğuğa tahammülsüzlük, üşüme, terleme, saç dökülmesi, cilt kuruluğu, adet düzensizliği gibi şikayetleri olup olmadığı değerlendirilir. Daha sonra hasta yutkundurularak tiroit bezi ve etrafındaki olası lenf bezleri muayene edilir. Elde edilen klinik bulgulara göre biyokimyasal tetkikler (özellikle T3,T4 ve TSH hormonları ve bazen antikorlar, vb) ve görüntüsel tetkikler (özellikle ultrasonografi, sintigrafi, bazen diğerleri) yapılır. Bazı durumlarda gerekirse tiroit biyopsisi yapılır. Hastanın problemine göre bu tetkiklerin bazen biri, bazense hepsi bir arada istenir. Aslında kısaca belirtmek gerekirse, tiroit bezi üç ayrı açıdan incelenmektedir: Ultrasonografiyle yapısı, sintigrafi ile fonksiyonu ve biyokimyasal tetkiklerle salgıladıkları hormonlar değerlendirilir. Bunların hepsi bir kişide aynı anda veya ayrı ayrı bozulabilir.
KADIN HASTALIĞI DEĞİL * Tiroit ve guatr aynı şey mi? Hayır, tiroit bezinin normalden büyük olmasına guatr denir.
* Dişi guatr, erkek guatr, iç guatr, dış guatr denilen bir şey var mıdır? Bunlar halk arasında kullanılan deyimler. Tıp literatüründe bu deyimlerin yeri yok. Tiroit bezi uygulanan ameliyatlardan sonra önlem alınmadığında tekrar büyüyüp eski haline gelebilir. Buna halk arasında tekrar üreyen dişi guatr denir. Tiroit bezi büyüdüğü zaman boynun iç kısmına doğru uzayabilir, dıştan belli olmayabilir. Halk arasında bu iç guatr olarak adlandırılır.
* Guatr kadın hastalığı mı? Hayır, ancak kadınlarda daha sık görülür. Yaklaşık 10 guatr hastasından 8'i kadın. Bunda kadınların hormon yapılarının erkeklere nazaran daha komplike ve değişken olması önemli etken. Kadınlarda üç önemli dönem tiroit hastalıklarında aktif rol oynar. Bunlar; genç kızlığa geçiş, hamilelik ve menapoz dönemleri. Tiroit problemleri bu dönemlerde başlayabilecekleri gibi mevcut olan problemlerin de bu dönemde ilerleme ihtimali yüksek.
KARALAHANAYA DİKKAT
* Tiroit bezi şişmanlık ya da zayıflık nedeni olabilir mi? Evet, tiroit hormon seviyesi belirgin azalmışsa şişmanlık, artmışsa zayıflık nedeni olabilir. Şişmanlığın nedeni azalan tiroit hormonlarına paralel olarak metabolizma hızının azalması, yağ birikiminin artması ve su toplanmasının belirginleşmesi. Bu durumda hastalar iştahlarının az olmasına ve fazla yememelerine rağmen, kolayca kilo alabilirler. Tersi durumda yani tiroit hormonlarının fazla çalışması durumda ise metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak kiloda azalma görülebilir. Bu durumda da hastalar iştahlı olmalarına ve yemek yemelerine rağmen kilo kaybederler.
* İyotlu tuz, lahana, deniz ürünleri guatr nedeni mi? Her gün vücuda belli miktarda iyot girmesi gerekir (150-300 mg), ülkemizde özellikle bazı bölgelerde iyot eksikliği belirgin olduğundan daha sık guatra rastlanılır. Bu nedenle tuzların iyotlu olması tercih edilir. Öte yandan bazı besinler guatrojen yapıdadır. Örneğin kara lahana çok miktarda ve devamlı yendiğinde guatra neden olabilir. Vücutta aşırı iyot birikimine neden olan bazı durumlarda ise tam tersine iyot içeren besinler (özellikle deniz ürünleri) ve iyotlu tuz alımı sakıncalı olabilir.
* Tiroit bezine niye vücudun orkestra şefi denir? Tiroit bezinin salgıladığı tiroit hormonları vücutta her türlü mekanizmaya doğrudan ya da dolaylı olarak karışır; gerçekten de kilomuzdan yorgunluğa, çarpıntıdan el titremesine, psikolojik problemlerden kısırlığa kadar olan geniş yelpazesi onu vücudumuzun en önemli organlarından biri haline getirir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|