kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Po Ovası'nda çok tatlı bir hayat
Po Ovası'nda çok tatlı bir hayat


Dünyanın her yerinde İtalyan Yarımadası'ndaki gibi bir yaşama özlem duyuluyor. Akdeniz hayalleri süslüyor.

İstanbul'da üst üste gelen UEFA Şampiyonlar Ligi Finali, sonra UIA Uluslararası Mimarlar Odası Kongresi, arkasından Formula 1 Türkiye etabı, şehri sürekli gündemde tutmak açısından çok yararlı. Gerçekten de İstanbul'un şu anda "moda şehirler" arasında anılmaya başlaması çok hoş. Rekabetin hangi ölçülerde olduğunu söylemeye gerek var mı? Öte yandan şayet bir mevzi için uğraşıyorsak orayı nasıl elimizde tutacağımızı da düşünmeli, her yönü ile hazırlanmalıyız. Bakın elalem neler yapıyor. Örneğin İtalyanlar. Geçen haftayı size en ince detaylarına kadar anlatmalıyız. Her yıl Mayıs ayında düzenlenen Uluslararası İtalyan Aşçılar Toplantısı bu kez Piedmonte Bölgesi'nde yapıldı. Burası neresi? İtalya'nın kuzeybatısında, Milano'nun altında, Fransa ile komşu olan İtalya'nın en zengin bölgelerinden. Bölgenin şöhretini çoğunluk gibi Torino'ya bağlıyor olabilirsiniz. Malum burası dünya otomobil endüstrisinin önemli merkezlerinden birisi. Fiat'ın merkezi. Ama emin olun Piedmonte Torino'dan ibaret değil. Bir kere öyle bir şey var ki Piedmonte'yi, daha doğrusu Alba'yı dünyanın merkezi kılıyor: Trüf mantarı. Özellikle beyaz trüf mantarı sayesinde her sene mevsimi geldiği zaman büyük kutlamalarla bütün dünyanın gözünü diktiği gastronomik bir hac seferine sahne oluyor.

MUTFAKLARI ÇOK ZENGİN
Bitti mi? Ne gezer! Bu bölge İtalyan şarapçılığının vedetleri Gaja, Ceretto gibi isimlere ev sahipliği yapıyor. Sonra çikolatacılar var. Sakın "Çikolata dediğimiz zaman baştan çıkartıcı mahalle Belçika'dadır. Ondan gerisi boştur" diye düşünmeyin. Oralara da geleceğiz. Ama şimdiden şu kadarını söyleyelim. Bu çikolata konusu her geçen gün biraz daha gündeme oturmakta. Piedmonte'ye dönersek. Dedik ya bir de çikolatacılar var. Üstüne üstlük geleneksel mamüllerden balsamik sirke, peynirler, zeytinyağları, etler ve elbette makarna burada da var. Ezcümle iyi bir mutfak için her türlü malzeme mevcud. İşte sözünü ettiğimiz Gruppo Virtuale Cuochi Italiani'ye evsahipliği yapan sahne bu. Peki ama olup biten nedir? Onu da anlatalım. İtalyanlar, İtalyan Mutfağı'nın tanıtımının ne kadar önemli olduğunun uzun zamandır farkındalar. Mutfağı anlatmanın ülkeyi ve ürettikleri her şeyi satabilmekle özdeş olduğunu da görmüşler. Şu halde? Yurt dışında çalışmakta olan, belirli bir başarıya ulaşmış İtalyan aşçılarını, Piedmonte Bölgesi, dört günlük bir workshop'a davet etmiş. Sair zamanda internet üzerindeki bir forumda haberleşen aşçılar senede bir kere anavatanlarında buluşuyorlar. Ne yapıyorlar? Eski-yeni ürünlere bakıyorlar. Düzenlenen sergileri geziyorlar. Yeni teknikleri izliyorlar. Yemek yiyip, şarap içip hasret gideriyorlar. Eğleniyorlar. Piedmonte Bölgesi yöneticisi Enzo Ghigi'nin hoşgeldin konuşmasında söylediği gibi İtalya'nın yurtdışındaki elçileri olarak kabul görüyorlar. Peki yurtdışında başarı kazanmış İtalyan aşçı olmanın kriteri nedir? Onu da oradaki aşçıları tanıdıkça öğreniyoruz. Lafın kısası şu. Şimdiye dek otel-mutfak eksenindeki turizm sektörü daha çok Germenlerin, İsviçrelilerin elinde bulunurdu. Özellikle büyük ölçekli operasyonlarında doğuştan Almanca dil bilgisi elzem gibi idi. Neden geçmiş zaman konuşuyoruz? Bu eksen şimdi, gün be gün iki ayrı yöne kaymakta: Yeni oyuncuların çoğu ya İtalyan Yarımadası'ndan ya da Pasifik Rim dediğimiz, okyanus kıyılarından. Peki nasıl oluyor da "kadim müttefiklerimiz" mühim mevziileri kaybetmeye başladılar? İşte bunun tek cevabı var. Arzı talep belirler. Son 20-30 yıldır italyanlar, "İtalyan usulü yaşam"ı öyle mahir bir şekilde anlattılar ki artık buna heves etmeyen bir Allahın kulu yok. Hep söyleyip duruyoruz: Bu topyekün bir yarış. Sadece Chateubriand ile Spaghetti alla Carbonara yarışmıyor.

BİZ DE ÖRNEK ALALIM
Armani ile Dior da yarışıyor. Roquefort ile Grana Padano da yarışıyor. Renault ile Ferrari de yarışmakta. Söylemek istediğimizi o gün masadaki bir İtalyan aşçı kısa yoldan anlattı: "Ben", dedi, "15 yıldır Hong Kong'da çalışıyorum. İlk gittiğimiz zaman neredeyse her köşe Fransızlar tarafından tutulmuştu. Alışveriş yaptığım ithalatçının ismi FFF idi. Food From France. Geçen yıl bu ithalatçı firma ismini değiştirdi. Yeni isim "della Italia". Uzakdoğu'da her geçen gün Fransızları silmekteyiz." İşte sorunun cevabı buradadır. Dünyanın her yerinde insanlar, Akdeniz'e, özellikle İtalyan Yarımadası'ndaki gibi bir yaşama heves ediyorlar. Herşeyi ile ilgilenerek. Maserati'yi beğeniyorlar. Tod's giymek istiyorlar. Prada için kuyruğa giriyorlar. Ve en kolay eşik mutfak. Tek başınıza evinizde başa çıkabiliyorsunuz. Gerisi size kalmış. Ama kesin olan şu. Bu genel talep, bütün dünyada İtalyan lokantalarını en gözde platforma oturttu bile. Bakın bizde de öyle değil mi? Piedmonte de İtalyan aşçılar arasındaki tek yabancı ben idim. Onlardan tanıdık var mı, diye bakınırken birkaç tane birden çıkmaz mı? Üstelik birisi İstanbul'dan Armani Cafe'nin baş aşçısı Antonio Lombarti. Onu zaten bizden kabul etmiştik. Öteki tanıdıklarla da birleşince Piedmonte'de bir İstanbul lobisi oluştu. Bu verimli ovada dört gün neler mi yaptık? Haftaya!
DİĞER GURME HABERLERİ
 Yeni üreticiler rakıda standardı değiştirdi
 Tatlı rakıyı kadınlar beğeniyor
 Son yemeğiniz ne olsun isterdiniz?
 Avrupalı liderlerin mutfak savaşı
 Denizatları nefes almaya başladı
 Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
 Aydınlıkta uyumak ister misiniz?
 Krallara parmak ısırttı
 İstanbul'a tepeden bakan teraslar
 İlk paparazzi Hilton'dan çıktı
 Yemek kültürü birikim ister
 20 milyara mantar yer misiniz?
 Yeşil renkli mısır püresi
 Mis gibi ekmek kokuyor
 Yaz mevsiminde çileğe doyulmaz
 Değerli şaraplar açık artırmada
 Ah bir peynirli börek olsa!
 Patronun tezpiştisi unutulur mu?
 Fransız peynirinin en Fransız markası
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
  » Gurme
    İyi Yaşa
AHMET ÖRS
Gölgede 38 derecede tatil
Antalya'da son birkaç yıldır...
Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
Tasarımcı Tamer Kızılağaç, rol gereği kafalarına şişe, tabak, bardak,...
Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
Seyirci Enrico Macias'ı Hisar'daki konserde öyle bir alkışladı, tüm...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.