kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul'a tepeden bakan teraslar
İstanbul'a tepeden bakan teraslar


Kente kuşbakışı bakmanın da dalga sesini duymak kadar keyifli olduğu keşfedildiğinden beri teras restoranlar artmaya başladı. Eski İstanbul'a tepeden bakan teraslarda yemenin keyfini yaşamak lazım.

Dünyanın en güzel suyoluna, Boğaziçi'ne sahip olmaktan kaynaklanan bir tercih olsa gerek, manzara denince, öncelikle denize sıfır, lebiderya bir ortam gözümüzün önünde canlanır. Denizin kıyısında ya da üzerinde kurulu yalılar ilan vermeye gerek kalmadan, akıl almaz fiyatlara meraklıları arasında el değiştirir. Lokantaların en şık ve en iyi iş yapanları deniz kıyısında olanlardır. Oysa bu her ülkede böyle değil. Örneğin soğuk iklimli ülkelerde, deniz, vahşi ve çekicilikten uzak görüntüsüyle ancak belli bir mesafeden insana cazip gelir. Bu gibi yerlerde en değerli evler, denize uzaktan bakanlardır. Örneğin Hongkong gibi, upuzun bir kıyısı bulunan sıcak kentlerde de deniz kıyısı fazla rutubetli olduğu için hiç tercih edilmez, bizdekinin tam tersi, yalı evlerde o kentin en yoksulları oturur. Zenginler ve lüks restoranlar kente ve denize tepeden bakan yüksek kesimlerdedir. Bizde özellikle yaz geldiğinde İstanbul'un belli başlı restoranlarını bir telaştır alır. Çoğu şehrin şık semtlerinde, binaların giriş ya da bodrum katlarında bulunan bu mekanlara, yaz aylarında kolay kolay kimsenin yemek yemeye gitmeyeceğini bildiklerinden, sıcak ayları geçirebilecekleri, müşterilerini yazın da elde tutabilecekleri yerler ararlar. Bu yazlık yerler bundan birkaç yıl öncesine kadar, sanki Boğaziçi'nden başka yerde yazın tadı çıkmazmış gibi, hemen tümüyle Boğaz kıyısındaydı. Kuşbakışı İstanbul manzaralı beş yıldızlı otellerin tepesindeki restoranlar bile esrarengiz biçimde bomboş kalır, manzaraya aç yabancı turistler de bu kadar tenha restoranların bir sorunu olsa gerek, diye düşünüp, kendilerini sahildeki kalabalık mekanlara atardı.

ÖNCÜLÜK NU TERAS'IN
İlk değişim bundan birkaç yıl önce görülmeye başladı. Yavaş yavaş Boğaz'a tepeden bakan yazlık restoranlar da adından söz ettirir oldu. Yemekseverler kente kuşbakışı bakmanın da dalga sesini duyabilmek kadar cazip olduğunu keşfettiler. Derken en önemli yenilik, Tepebaşı'nın tarihi binalarından birinin terasında açılan "Nu Teras" isimli restoranla yaşandı. İlk kez İstanbul'un tarihi yarımadasına tepeden bakan bir teras Boğaz'a ciddi biçimde meydan okuyordu. Böylece Boğaz büyüsü bozuldu. Kentin sokaklarına sıkışmış kışlık restoranlar artık Boğaz'da yazlık bir yer bulabilmek için birbirleriyle kıyasıya yarışmak zorunda saymıyorlar kendilerini. Daha çok şehre tepeden bakan yerlerin arayışı içindeler. Ama asıl büyük değişim İstanbul'u keşfetmeye başlayan lokanta müşterilerinde yaşanıyor. Uzun süre Ortaköy-Kuruçeşme arasına sıkışıp kalan İstanbul'un yazlık gece yaşamı şehrin birçok kesimine yayıldı. Ama bence en büyük yenilik, eski İstanbul manzaralı yerler. Manzara açısından favorim, Galata Kulesi'nin hemen yanı başındaki, Anemon Otel'in terasında açılan restoran. Burası tarihi bir Galata apartmanından hoş bir butik otele dönüştürülmüş. Sıradan, köhne binalar arasındaki bu çok iyi restore edilmiş otele ilk kez gidip de asansörle terasına çıktığımda, soluğumun kesildiğini itiraf ederim. Terasın üzeri modern bir camekan sistemiyle kapatılmış. Başınızı kaldırdığınızda, 700 yıllık tarihi kuleyi bütün görkemiyle görüyorsunuz. Arka taraf Boğaz ve Üsküdar'a bakıyor. Ön tarafta ise Sarayburnu'ndan Eyüp'e dek, bütün güzelliğiyle Haliç uzanıyor. Ne suyun kirliliği görülüyor, ne kentin her saat bir karınca yuvasını andıran kalabalığı... Tam karşınızda, altta, Atatürk ve Galata köprüleri, göz hizanızda Süleymaniye Camii.. Boylu boyunca da tüm selatin camilerimiz, Beyazıt Kulesi, Ayasofya ve daha nice tarihi zenginliklerimiz.. Günün her saatinde, her hava koşulunda farklı bir atmosferi var Anemon Oteli terasının. İlk yapıldığında sadece otel müşterilerinin yararlandığı bu terasta bugün herkese açık, oldukça iyi menüsü, uygun fiyatlı şaraplarıyla şık bir restoran yer alıyor. Geçen yüzyıllarda yabancı ressamların İstanbul gravürlerini yapmak için seçtikleri yerlerden biri de burası ya da yandaki birkaç binadan biri olmalı. Çünkü asırlar önceki İstanbul görünümlerinin büyük bir bölümü tıpatıp bu manzarayı yansıtıyor.

SULTANAHMET KUŞBAKIŞI
Yeni keşfim ise binanın önünden geçerken hiç ummayacağınız bir manzaraya sahip, Sultanahmet'teki Cozy Balık Lokantası'nın terası.. Burası da Sultanahmet'ten Divanyolu'na doğru yürürken, sağ tarafta 150 yıllık eski bir İstanbul evinin üst katında yer alıyor. Çok iyi biçimde restore edilmiş binanın terasında oturduğunuzda, tüm görkemiyle Sultanahmet Camii, onun üzerinden de Fenerbahçe'den Adalara dek, Marmara'nın olağanüstü güzelliği önünüzde uzanıyor. Sultanahmet Camii'ni bu açıdan seyrederek yemek yemek, sanırım bugüne dek pek az kişiye nasip olmuştur. Bu balık lokantasının mezeleri, özellikle ahtapot, kalamar gibi deniz ürünleri sıradışı. Daha çok Yunan mezelerini anımsatan, çok lezzetli spesiyaliteler. Ben kendi adıma, her seferinde mezelerden öylesine etkilenip çeşit sayısını abarttım ki sonunda ana yemek olarak balık ısmarlamaya yer kalmadı. Eski yarımada manzaralı, terasından her zaman keyif aldığım bir başka restoran ise Taksim'de, Tarlabaşı'nın hemen başlangıcındaki "Sofra Londra.." Cartoon Oteli'nin dışında bulunan bir asansörle çıkılan bu restoran, Anemon'da hemen karşınızda uzanan eski İstanbul'a daha da tepeden bakıyor. Buranın farklı bir manzarası da Taksim Meydanı'na yönelik. Sanırım meydanı bu açıdan gören başka bir restoran yok. Yemeklerine gelince, Londra'daki Sofra zincirinin büyük ilgi gören spesiyalitelerini, özellikle de bu restoranların sahibi Hüseyin Özer'in, uzun süren ön çalışmalardan sonra geliştirdiği mezeleri burada bulabiliyorsunuz. Ayrıca Özer'in Londra'da Sofra'lardan ayrı olarak açtığı ve daha üst düzey bir mutfak konseptini hedefleyen "Özer's"in menülerinden de bazı seçmeler Taksim'deki Sofra'da mevcut.

ÇAMAŞIRLIK RESTORAN OLMAZ
Kuşkusuz her geçen gün İstanbul'un çeşitli yerlerinde yeni teras restoranlar açılıyor. Bunların bir bölümü harap binaların tepesindeki güzel manzaralı yerler. Ancak bu teraslar daha önce restoran olarak düşünülmediği ve on yıllar boyu sadece çamaşır kurutmakta yararlanıldığı için, doğru dürüst bir mutfak altyapısından yoksun. Dolayısıyla manzara dışında iyi bir yemek yemeyi isteyenlerin hayal kırıklığına uğramaları olasılığı da var. Ben, birkaç dostum tavsiye etmeden, bu gibi yerlere mesafeli bakıyorum. Ancak bu üç restoran benim bu yazki favori teraslarım. Sizlere de yeni yeni mekanlar keşfetmenizi salık veririm. İstanbul o kadar güzel bir şehir ki, her köşesi insanı daha farklı biçimde kendisine hayran bırakıyor. Hele bir de yemek güzelse, değme keyfine...
DİĞER GURME HABERLERİ
 Yeni üreticiler rakıda standardı değiştirdi
 Tatlı rakıyı kadınlar beğeniyor
 Son yemeğiniz ne olsun isterdiniz?
 Avrupalı liderlerin mutfak savaşı
 Denizatları nefes almaya başladı
 Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
 Aydınlıkta uyumak ister misiniz?
 Krallara parmak ısırttı
 İlk paparazzi Hilton'dan çıktı
 Yemek kültürü birikim ister
 20 milyara mantar yer misiniz?
 Yeşil renkli mısır püresi
 Mis gibi ekmek kokuyor
 Yaz mevsiminde çileğe doyulmaz
 Po Ovası'nda çok tatlı bir hayat
 Değerli şaraplar açık artırmada
 Ah bir peynirli börek olsa!
 Patronun tezpiştisi unutulur mu?
 Fransız peynirinin en Fransız markası
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
  » Gurme
    İyi Yaşa
AHMET ÖRS
Gölgede 38 derecede tatil
Antalya'da son birkaç yıldır...
Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
Tasarımcı Tamer Kızılağaç, rol gereği kafalarına şişe, tabak, bardak,...
Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
Seyirci Enrico Macias'ı Hisar'daki konserde öyle bir alkışladı, tüm...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.