|
|
|
|
|
|
Başsavcıdan çok ağır tespitler
Başsavcı Ok, irtica, yolsuzluk, yargıda siyasallaşma ve teröre dikkat çekti.
"Din, devleti kullanmak istiyor... Kökten dinci akımların faaliyeti yoğunlaştı... Çankaya sırtlarındaki Kuran eylemi çok vahim... Yargıya siyasi müdahalenin yolu açıldı... Etnik ayrımcılığı katliamlarla gündemde tutmak isteyen teröristlere destek olanlar insanlık suçu işliyor..."
Ok'tan'dini kirlilik'uyarısı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Türkiye'nin en önemli sorununun dini kirlilik' olduğunu söyledi... Yargıtay 4'üncü Daire Başkanı ise "Cumhuriyet'i yaşatmak askerden önce savcıların işidir' diye konuştu..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, dinin devleti kullanma arzusunda olduğunu, siyasal İslam amacında olan kökten dinci akımların faaliyetlerini yoğunlaştırdığını belirterek, "Bu ortamda, temelleri sağlam da olsa Cumhuriyet tehlike ile karşılaşacaktır" uyarısında bulundu. Başsavcı Ok'un, Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği'nin dağıttığı "Dürüstlük ve Yolsuzlukla Mücadele Ödülü" törenindeki konuşmasında, "irtica, yargıda siyasallaşma, terör ve yolsuzluk" vurgusu dikkati çekti. Ok, terörle mücadele için Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ gibi etkili yasalar ve idari önlemler önerdi. Ok, şu mesajları verdi:
DİN KULLANIYOR: Bugün Türkiyemizde en önemli kirliliğin, dini ve onun kutsal değerlerini kullanma üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Siyasette kullanılmaktadır, ticarette kullanılmaktadır. Daha da kötüsü, din de devleti kullanmak istemekte, bu yönde faaliyet ve etkinliğini yoğunlaştırmaktadır. Siyasal İslam hedefinde kararlı kökten dinci akımların tempolarını yükselttikleri, etkinlik alanlarını genişlettiklerini fark etmemek imkansızdır. Bunun için sadece çevremize bakmak ve onları izlemek yeterli olur.
CUMHURİYET TEHLİKEDE: Her şeyin din açısından değerlendirmesinin yapıldığı, sosyal olgu ve sorunlara dini gerekçelerle çözüm önerileri sunulması eğiliminin oldukça arttığı bir ortamda, temelleri sağlam atılsa da laik-demokratik cumhuriyetin tehlike ile karşılaşmayacağı sanılmamalıdır. Hele taassup, bağnazlık, batıl inanç, cehalet, hurafe, beyin yıkama önlenemiyorsa, tersine gizli ve açık destek ve hoşgörü ile karşılanıyorsa çağdaşlık hedefinde engeller ortaya çıkmış demektir.
ÖRNEK, KÖŞK'TE KURAN EYLEMİ: Çağdaşlığın karşıtı irticadır. Kısa bir süre önce Çankaya sırtlarında görülen tablo budur ve çok vahimdir. Hepimizi ürperten, endişeye sevkeden bu noktaya gelinmesinde, belli odakların, Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve devrimlerine Atatürkçü düşünceye ve demokratik sisteme karşı mevzi kazanma stratejisi saklanıp olaylara sadece özgürlükler açısından yaklaşılmasının etkisi olduğu da inkar edilemez.
BAŞBUĞ İLE AYNI İŞARETİ VERDİ: Bugün ülkemizde etnik ayrımcılığı ve şiddeti, katliamlarla gündemde tutmak ve sürdürmek isteyen organize silahlı teröristlere ve bu canilere içerden ve dışardan destek olanlara ve himaye edenlere, terörden yarar umut eden ve rant sağlayanlara, en vahim ve affedilmez insanlık suçu işlemekte olduklarını yeniden hatırlatmak istiyoruz. Yasal yaptırım ve idari önlemlerin etkin olacak şekilde yeniden ele alınması lazım.
YARGIYA MÜDAHALENİN YOLU AÇILDI: Her dönemde politik gücü elinde bulunduranların yargıya vesayet, dolayısıyla etkileme pozisyonunu kaybetmeyi istememeleri duyarsızlığın çok açık nedenini oluşturmuştur. Bu, hukukun üstünlüğü bilincinin yeterli oranda gelişmediğinin önemli bir göstergesidir. Hakimin tarafsızlığını tehdit eden en önemli tehlike yargının siyasallaştırılması girişimleridir. Avukatlık mesleğinden hakim adaylığına kabul aşamasında yargıya siyasi müdahalenin yolu açılmıştır.
YARGI REJİMİ KORUYAMAZ: Siyasal etkiye açık bir yargı; tarafsızlığını, saygınlığını, güvenilirliğini hatta özgüvenini yitirir. Demokratik laik rejimi, temel hak ve özgürlükleri ve diğer özgörevlerini koruma gücü ve kapasitesini kaybeder.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|