Bu takımın yaşı kaç?
Beşiktaş'ın Ailton transferini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ailton iyi bir golcü. Herhalde Schalke'deki şanssız günlerini İstanbul'da yaşamayacak. Beşiktaş'a yararlı bir santrfor olacak. Ama Beşiktaş için sorulması gereken soru Ailton değil, çok daha derin. Nedir o derin soru? Beşiktaş'taki yönetici arkadaşlarım şu vereceğim tabloya iyice bir göz gezdirsinler. Ailton transfer edildi. Santrfora adam bulundu. Henüz ön libero bulunamadı. Şu anda Rıza Hoca ön liberoda Okan Buruk'u deniyor. Ve de son maçta iyi olduğunu söyledi. Şimdi dikkat! Beşiktaş'ın şu andaki ilk 11'ini yaşlarıyla beraber yazıyorum: Cordoba (35) - Kürşat (26), Koray (27), İbrahim Toraman (24) - Tayfur (35), Okan (32) - Ali Tandoğan (28), Tümer (31), İ.Üzülmez (31) - Ailton (32), Youla (24). Bayanlar, baylar; Beşiktaş'ın şu andaki ilk 11'inin yaş ortalaması 29.5; 30'dur. İki tane 35 yaşında futbolcu, iki tane 32 yaşında, iki tane de 31 yaşında olmak üzere altı tane 30 yaşının üzerinde futbolcusu vardır. Şimdi bana birisi cevap versin. Beşiktaş 29-30 yaş ortalamayla oynayan takımla mı şampiyon olacak? Beşiktaş'ta futbol takımının transferini yapan arkadaşların nisbeten yaşlı futbolculara karşı bir zaafı var. Fenerbahçe 24-25 yaşında futbolcuları transfer ederken böylesine bir 11'i başka türlü izah edemiyorum. Arkadaşlar diyecekler ki; "Bu 11 kesin değil. Kadroda ilk 11'e girebilecek diğer oyuncular çok daha genç." Hayır; bu da tam doğru değil. Şimdi kadroda bulunan diğer futbolcuları yaşlarıyla beraber veriyorum: Sergen (33), Ahmed Hassan (30), Veysel (29), Murat Şahin (29), Ali Güneş (27), Ahmet Dursun (27), Adem Dursun (26), Çağdaş (25), Ümit Aydın (25), Gökhan Zan (24), İbrahim Akın (21). Beşiktaş'ın bu kadrosu genç değil, yaşlıdır. Geçen yıl transferde yapılan bazı hatalardan hiç ders alınmamış.
Siz de yönetimdeydiniz. Geçen yıl transferlerde ne hata vardı? Geçen yıl Beşiktaş için çok ağır bir dönemdi. Bugün üstünden zaman geçtiği için o günler tam anlaşılamaz. Beşiktaş, 11 puan farktan bir şampiyonluğu elleriyle Fenerbahçe'ye teslim etmiş, başkan ve yönetim kurulu istifa etmiş, olağanüstü kongre yapılmıştı. Camia, Beşiktaş'ın büyük olduğunu o anda göreceği hareketleri arzuluyordu. 11 puan farktan kaybedilen şampiyonluktan sonra camianın Beşiktaş'ın büyüklüğünü görmek istemesi doğaldı, insaniydi. Real Madrid'in teknik direktörü getirilirken, İbrahim Toraman Fenerbahçe'nin elinden kapılırken, İnter'den Okan Buruk alınırken bu duygular rol oynadı. O günün teknik direktörsüz yapılan transferlerinde bazı hatalar olsa da bunlar anlaşılabilirdi. Ama bugün Beşiktaş olağanüstü günler geçirmiyor. Geçen senenin ikinci yarısından hocasını almış oturtmuş, takıma nisbeten bir disiplin ve fizik gücü gelmiş. Şimdi burada yapılması gereken şey genç, yaratıcı, yırtıcı futbolcularla takıma gençlik aşısı yapmak, fizik tempoyu artıracak, savaşçı, genç futbolcuları ilk 11'de belirli yerlere monte etmek. Beşiktaş yönetiminin vizyonu bu olmalı.
G.Saray yönetimini nasıl buluyorsunuz? G.Saray yönetimindekiler benim dostum. Üstelik ben G.Saraylı değilim. Biri çıkıp, "G.Saraylı değilsin. Niye bu kadar G.Saray'ı düşünüyorsun?" demesin diye diğer camialara eleştirilerimi Beşiktaş'tan daha dikkatli yaparım. Sonuçta Beşiktaş benim kulübüm. Yöneticiliğini yapmışım. 40 senedir Beşiktaşlıyım. Beşiktaş'ı eleştirirken kimse arkasında bir başka düşünce aramaz. Ama G.Saray, F.Bahçe öyle değil. Onun için çok dikkatli söyleyeyim: Bu G.Saray taraftarını bu kadar üzmeye kimsenin hakkı yok.
|