|
|
Cem Yılmaz'a kızmak ya da gülmek...
Bizim huyumuz, birini çok severiz. Sonra ona güzel paralar kazandırırız. Her yaptığına ağlar ya da güleriz, ondan sonra da boşluğa doğru bırakırız. Bunun için bir olay yeter. Cem Yılmaz'dan bahsediyorum... Magazin programlarının tekrar tekrar verdiği Çeşme'deki görüntüleri ben de izledim.
BAZI GERÇEKLER Cem Yılmaz en doğru tanımla her şeye karşı bir öfke içindeydi. Böyle bir öfke, güldürerek para kazandıran birine yakışmıyor. İlk akla gelen cümle bu... Ama yakışsın diye adamdan maskaralık beklemenin alemi de yok. Cem Yılmaz vakası bu yüzden karışık. Biraz ayıklamaya çalışalım... Bir... Cem Yılmaz, kamuya açık bir yerde ünlü bir sevgiliyle dolaşıyor. Gazeteci ordusu peşinden gidecek. İşleri bu... İki... İnsanlar bilet verip üç-beş kere üst üste izledikleri birini canlı görünce sevgi gösterisinde bulunacak. Bu da sevenlerin işi... Cem Yılmaz'a gelince... Yola çıkınca bunları gerçekten göze alacak. Alıp da ne yapacak derseniz: İstediğini yapmakta özgür bence... Yanına bebeğini getiren kadına hor davranmayı da seçebilir, küçük bir gülümsemeyi de... Gazetecilere tekme atmayı da seçebilir, küfür etmeyi de, kötü davranmayı da... Seçimlerinde özgür ama sonuçlarına katlanmak üzere. Bir kalemde harcanacak biri değil Cem Yılmaz... Eğer kendi de bunun için özel bir çaba göstermezse çok sorun yok. Peki ya gösterirse? Gerçekten klasik olacak ama bu milletin "silme" huyu da var. Yazık olur...
|