Sağlık Bakanı Akdağ'ın cevabı
Birkaç gün üst üste Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda yer alan bilgiler ışığında 17 yıl süren ilaç vurgununa dikkat çektik. Ama gereğinin yapılmadığını belirterek; "Ne ilaç fiyatlandırma sistemi değişti, ne de devleti zarara uğratanlardan hesap soruldu. Asıl sorun Sağlık Bakanlığı'nın kılını kıpırdatmaması" dedik. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ bu yazılarımıza bir cevap gönderdi. Çok uzun cevabı kısaltarak yayınlıyorum: "Nereden nereye geldiğimizi kısaca izah etmek istiyorum. Sizin yazınızda da belirttiğiniz gibi 1984 yılından beri yürürlükte olan eski fiyat kararnamesi gereğince fiyat tespiti maliyet esasına göre ve tamamen firma beyanına dayalı olarak yapılmaktaydı. İthal ilaçlarda FOB denilen ve firmanın beyan ettiği faturada yazan döviz miktarının TL karşılığına yüzde 20-22'lik "bilumum masraflar" adı altında eklenen rakamın üzerine yüzde 14'lük kar oranı konularak ithalatçı satış fiyatı bulunmaktaydı. Bu kararnamenin uygulandığı 17 yıl boyunca ilaç fiyatlarında hiçbir indirim yapılamadığı gibi sürekli bir artış yaşanmaktaydı. İthal ilaçta "bilumum masraflar" adı altında ve mevzuata aykırı olarak uygulanan yüzde 20-22'lik kar oranı 2001 yılında Bakan Olur'u ile geçici olarak yüzde 6'ya, ithalatçı karı yüzde 14'ten yüzde 10'a düşürülmüş olmasına rağmen ilaç fiyatlandırmasının kamu maliyeti üzerindeki yükü istenen düzeyde azaltılamamıştır. Sağlık Bakanı olarak göreve başladığım tarihlerde fiyat konusundaki bu aksaklıklar tarafımca tespit edilmiş olup, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'ne fiyat kararnamesinin yeniden düzenlenmesi için gerekli talimat verilmiştir. (...) Bu çalışmalar sonucunda 6/2/2004 tarihli ve 6781 sayılı Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı 14.02.2004 tarihli ve 25373 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yeni Kararname ile referans fiyat sistemine geçilerek, daha şeffaf bir uygulama ve ölçülebilir objektif kriterler ile kademeli kar oranları getirilmiştir. Kararnamede "Referans olarak fiyatları alınacak 5 ülke her yıl Sağlık Bakanlığı'nca yeniden belirlenir" hükmü vardır. Aynı Kararnamenin 11'inci maddesi "Aksine hareket edenler hakkında ilgili mevzuat hükümleri uyarınca işlem yapılır" hükmündedir.
8 trilyon zarar doğru değil Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda yazıldığı gibi Neorecormon'un Portekiz fiyatının en düşük fiyat olduğu hususunda ise; Portekiz İlaç Ajansı (INFARMED) yetkilileri ile yapılan yazışmalarda Neorecormon'un Portekiz'de piyasada satılmadığı, devlet tarafından ihale yoluyla topluca satın alındığı bilgisi gelmiştir. Bu itibarla "Neorecormon ilacı ve firması Roche'un referans ülke seçimiyle verdiği yüksek fiyatlandırmanın kamuya zararı 8 trilyon lira" şeklinde yapılan hesap tamamen dayanaksız kılmaktadır.
Yeni kararname ne kazandırdı? Yine yazınızda "İşin uzmanı"na atfen yer alan "İlaçların fiyatlandırılmasında uygulanan sistem hala devam ediyor" hükmü için sadece yeni Kararname'nin neler kazandırdığına göz atmak yeterlidir sanırım. İthal ve yerli ürünler için sabit olan ithalatçı/üretici, depocu ve eczacı kar oranları kademeli hale getirilmiş ve özellikle pahalı ilaçların karlılık oranlarında ve bu sayede fiyatlarda önemli indirimler sağlanmıştır. Bu şekilde yüzde 1 ila yüzde 80 arasında fiyatları ucuzlayan 968 ilaçta yaklaşık 600 milyon USD (Yaklaşık 800 milyon YTL) kamu tasarrufu sağlanmıştır.
1 milyar dolar tasarruf edildi Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun basına intikal eden bölümlerinde yer alan iddiaların aslı araştırılmadan, yeni fiyat kararnamesi ile getirilen objektif, şeffaf ve realist uygulamalarla ortaya konan toplam yaklaşık 1 milyar USD (yaklaşık 1 milyar 350 milyon YTL) kamu tasarrufu göz ardı edilerek, daha önceki uygulamalarda ortaya çıkan sorunlar ve aksaklıklar yeni fiyat Kararnamesine mal edilmemelidir. Bu çağdaş Kararname'nin ortaya çıkarılmasında gecesini gündüzüne katarak özveri ile çalışan tüm bürokratlarıma teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Bu vesile ile saygılar sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim." Prof. Dr. Recep AKDAĞ Sağlık Bakanı
|