|
|
Tayyip Bey'in enflasyonu
Başbakan, her ay marketten, pazardan fiyat alıyor... Halkın enflasyonunu bizzat hesaplıyor.
Erdoğan temel tüketim maddelerini içeren bir liste hazırladı. Listede özel okul ve köprü ücreti gibi kalemler yok. Her ay, belirlediği malların fiyatlarını market ve pazardan aldırıyor. Özellikle dar gelirli semtlerin nabzını tutuyor... Fiyatları karşılaştırıyor. Aşırı artışın nedenini soruyor.
BAŞBAKAN'IN LİSTESİ Listede patates, tavuk, makarna, yoğurt, süt, pirinç, yağ, domates, temizlik malzemesi gibi her evin ihtiyacı ürünler var. Erdoğan "Düşüş halka yansımadı" eleştirilerine "Asgari ücretle 2002'de 80 kilo fasulye alınabiliyordu. Şimdi 135 kilo" karşılığını veriyor.
Erdoğan, dar gelirlinin enflasyonunu hesaplattı
Başbakan, 'ekonomideki iyileşmenin vatandaşa tam yansımadığı' eleştirileri üzerine marketlerden halkın en çok tükettiği ürünlerin fiyatlarını alıp enflasyon hesabı yapıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, "ekonomideki iyileşmenin vatandaşa yeterince yansımadığı" eleştirileri üzerine, kendisi bizzat pazar ve fiyat araştırmasına girişti. Marketlerden ve pazarlardan halkın en çok tükettiği ürünlerin fiyatlarını isteten Erdoğan, "lüks tüketim" mallarıyla değil, "dar gelirli vatandaşın" tüketimiyle ilgileniyor. AK Parti grup toplantısında, fiyatların düştüğünü ve bunun bazı ürünlerde açık bir şekilde gözlendiğini belirten Başbakan Erdoğan, zaman zaman Ankara genelinde marketlerden fiyat istediğini söylemişti. SABAH, Başbakan Erdoğan'ın enflasyon hesaplama sistemini araştırdı ve ortaya Erdoğan'ın "enflasyon tablosu" çıktı.
DAR GELİRLİLERİN GEÇİMİ Ankara'nın Çankaya, Yenimahalle, Sincan, Çubuk ve Keçiören ilçelerinde bulunan çeşitli marketlerden fiyatlar derleten Erdoğan, özellikle dar gelirli nüfusun yaşadığı merkezlerin nabzını tutuyor. Vatandaşların yoğun olarak alışveriş yaptığı hipermarketler ile ilçelerdeki küçük ölçekli marketlerden ve semt pazarlarından gelen fiyatlar düzenli olarak izleniyor. Başbakan Erdoğan'ın enflasyonda baz aldığı ürünler ise zorunlu ihtiyaç maddeleri olan; ekmek, un, pirinç, makarna, dana eti, peynir, zeytin, süt, yoğurt, yumurta, margarin, ayçiçek yağı, yaş meyve ve sebze, temizlik malzemeleri... Erdoğan, beyaz eşya fiyatlarını da izlemeyi de ihmal etmiyor. Beyaz eşya satan bayilerin liste fiyatlarını düzenli olarak getirten Başbakan, taksitli kampanyalardaki fiyat düşüşlerini de not alıyor. Başbakan'a aktarılan bilgilere göre, AKP iktidarı döneminde buzdolabı fiyatlarında yüzde 29, çamaşır makinesi fiyatlarında yüzde 35 düşüş yaşandı. 2002'de 5 milyon 518 bin beyaz eşya satılırken, bugün 10 milyon 938 adet beyaz eşya satılıyor.
ÇAY SİMİT HESABI Başbakan Erroğan, konuşmalarında 3 Kasım seçimleri öncesinde çay ve simidin 300'er bin lira olduğunu hatırlatıp, 5 kişilik bir ailenin sadece aylık çay-simit masrafının 370 milyon lirayı bulduğunu, asgari ücretin ise o dönemde 218 milyon lira olduğunu hatırlatıyor. Erdoğan, bugünkü çay-simit fiyatları ile asgari ücrette sağlanan artışın karşılaştırılması halinde tüketicinin cebinde 98 milyon lira kaldığını dile getiriyor. Erdoğan, önceki gün katıldığı bir televizyon programında da bu konudaki görüşlerini ve tespit ettiği rakamları şöyle açıkladı: "Asgari ücret 2002 sonunda 184 milyon TL idi. 2005 yılında 350 milyon liraya çıktı. Asgari ücretle 2002 yılında 190 kg ekmek alınırken bugün 280 kg ekmek alınıyor. 2002'de 181 kg makarna alınırken bugün 318 kg makarna alınıyor. 2002'de 80 kg kuru fasulye alınırken bugün 135 kg alınıyor."
KÖPRÜ GEÇİŞİ BİLMEYEN VAR SABAH'a açıklamalarda bulunan bir Başbakanlık yetkilisi, enflasyon hesaplaması konusunda şunları söyledi: "Türkiye, sadece büyük şehirlerden oluşmuyor. Nüfusun yarısı kırsal kesimde yaşıyor. Köprü geçiş ücretinden, özel okuldan haberi olmayan büyük bir kesim var. Dolayısıyla enflasyon hesaplanırken insanların ihtiyaçları ve beklentileri de göz önünde bulundurulmalı. Enflasyon her ilde vatandaşa farklı yansıyor. Genel olarak enflasyonda yüzde 8-10 aralığında bir artış var. Ancak bazı ürünlerin fiyatlarında da ciddi anlamda düşüşler yaşanıyor. İşsizlik veya insanların alım gücünün olmaması ise bir başka konu. Alım gücü olmayan vatandaşın fiyatları yüksek bulması normal."
Bülent AYDEMİR/ ANKARA
|