|
|
|
|
35'inde anne oldu şimdi çok mutlu
1,5 yaşında Nehir adında bir kızı olan Deniz Pulaş, çocuğuna bakabilmek için işlerini biraz yavaşlattı. Çocuğuyla kendisi ilgilenmek isteyen, "Bakıcı tutmadık, kendimiz bakıyoruz. Daha soğrusu Nehir kendi kendine bakıyor" diyen Pulaş'la Bebeğim ve Biz dergisi konuştu....
* Kaç yıllık evlisiniz? Çocuk yapmaya nasıl karar verdiniz? Aralık'ta üç yıl olacak. "Yaş 35, kemale erdi. Yapalım artık çocuğu" dedik. Eşimle yıldırım aşkı gibi bir şey oldu. "Çocuk yapsak mı?" diye hiç düşünmedik. "Ne zaman yapacağız?" diye bir kararsızlığımız vardı. Sonra korunma yöntemlerini bir kenara koyduk ve hemen hamile kaldım. Aralıkta evlendik, ocakta hamileydim. O kadar da çabuk oldu.
* Hamilelik döneminde beslenmenize dikkat ettiniz mi? Spor yaptınız mı? Spor yapmadım. 'Beslenmeme dikkat ettim' dememi bekliyorlar ama pek dikkat etmedim. Lahmacun da yedim, ne bulursam yedim. Ama deniz ve şarküteri ürünlerinden uzak durdum. Dolayısıyla zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı bir beslenme tarzını seçtim. Zaten bunları çok seviyorum. Heri için de iyi oldu herhalde. Hamileliğim boyunca diyordum ki, "Ya çok rahat geçiyor bu kadar da olamaz. Herhalde iyi bir kız gelecek." İyi bir kız oldu.
* Nehir için ne gibi hazırlıklar yaptınız? Odasını 6 aylık hamileyken hazırladık. Eşim ve benim için, Nehir kucağımıza aldığımız ilk bebekti. İkimiz de bu konuya çok yabancıydık. Etrafımızda da çok fazla minik insan olmadığından ne yapmamız gerektiğini pek bilmiyorduk, belki yanlışlarımız da oldu. Kitap okuyorduk tabii, neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Karşılaşınca o kadar da kolay olmadığını anladık.
* Doğum nasıl oldu? Genel anestezi altında sezaryenle doğum yaptım. Benim kararımdı, biraz korkaklık ettim galiba. Karnımı görünce, "Bu kadar kocaman bir şey kolay dünyaya gelmez" diye düşündüm. Ödüm patladı, bir de 35 yaşını geçtikten sonra doğum biraz zor. Ama normal doğumu tabii ki destekliyorum. Mor ameliyat önlükleri vardı üzerimde. "Ah, mor da en sevdiğim renktir" diyerek sakin olmaya çalıştım.
* Doğumdan sonra eski formunuza kavuşabilmek için neler yaptınız? Hiçbir şey. Ben genetik mucizeyim. Emzirme dönemi bittikten sonra yavaş yavaş eski kiloma döndüm. 6 ay sonra gene doğum öncesi kiloma gelmiştim. Hamilelikte 17 kilo aldım, 53 kiloyla başladım, 70 kiloya çıktım, hayatımda ilk defa 70 kilo gördüm, ama şimdi 51-52 kiloyum. Çünkü sabah 7.30-8.00 gibi yataktan fırlıyorum, hemen Nehir'in kahvaltısını hazırlıyorum. Sonra bizim kahvaltımızı hazırlıyorum ama tüm bu telaştan bazen yiyemeyebiliyorum.
* Nehir'i ilk gördüğünüzde neler hissettiniz? "Bu da ne?", "Bu bizim mi?", "Bu da bizim eve gelecek mi, hastanede mi kalacak?", "İkiydik üç olduk birden" gibi şakalar yaptık aramızda. Nehir'e çok şaşırıyoruz. Her aşamada keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. Sarp (Deniz Pulaş'ın eşi) için de benim için de yeni bir şey. İnsan bebeğini kucağına aldığında 'puf' diye birden bire sevgi yumağı olmuyor. Bunu taze anne ve babalar yadırgıyor olabilirler. Sonra olayın farkına vardığınız zaman bu yadırgama geçiyor. Her şey daha keyifli hale geliyor.
* İlk dönemlerde sağlık problemleri oldu mu? Yeni doğan sarılığı oldu. Birçok bebeğin yaşadığı bir şeymiş bu. "Doktorumuz perdeleri açın ve vücudu biraz güneş alsın" dedi. 15-20 gün içinde toparlandı. Çok büyük bir hastalığı olmadı. Diyebilirim ki, 1,5 yaşında ikinci nezle oluşu. Aslında çocukların hasta da olması gerekiyor, vücudunun o hastalığı yenip kuvvetlenmeyi öğrenmesi gerekiyor. Hava nasıl olursa olsun ben onu dışarıya çıkarıyorum. Genelde sabah kahvaltısından sonra veya öğleden sonra.
* Bakıcınız var mı? Bakıcımız yok. Biz kendi kendimize bakıyoruz, daha doğrusu bakamıyoruz, o kendi kendine bakıyor. Yemekleri de ben yapıyorum, anneannesine gittiği zaman yemek konusunda hiç itiraz etmiyor, bana gelince her şeyi reddediyor. Olsun ben gene de ona bir şeyler pişiririm. İki çeşit, alternatifli yemekler yapıyorum. İşte olduğum zamanlar anneannesi ya da eşim bakıyor.
* Başka çocuk düşünüyor musunuz? Hayır. Kardeş olsa kötü olmazdı ama bakamayız ki, beceremeyiz. İşi tamamen rafa kaldırmak lazım o zaman. O kadar da hayatımızı harcamak istemiyoruz. Bizim de bir yaşamımız var. Bir tane olsun tam olsun.
|
|
|
|
|
|
|
|
|