|
|
Durizm...
Turist. Adı üstünde, orayı burayı "tur"layan insan... Bize gelenler ise, "dur"ist... Çünkü bir yere gittikleri yok.
Uçakla gelip, "her şey dahil" otele yerleşiyorlar, bir kuruş ekstra para harcamadan, sabahın köründen gecenin kör karanlığına kadar tıkınıyor, kulaklarından fışkıracak kadar içiyor, 7 günde 4 kilo alıyor ve gidiyorlar. Memlekette "tur"larken gördükleri tek yer, havaalanı ile otel arasındaki güzergâh.
Kim ne derse desin, "her şey dahil" sistemi, dünyanın en güzel ülkesini "bedava"ya satmaktır...
Siz bakmayın "turizm patladı" palavrasına... Esnaf kan ağlıyor. Evet, oteller hıncahınç dolu... Ama Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Çeşme, Antalya çarşıları sinek avlıyor... Paranın "babasını" yabancı tur şirketleri ve yabancı uçak şirketleri kazanıyor. "Bizim" bildiğimiz otellerin çoğunun işletmecisi "Alman..."
Peki "yabancı" ülkelerde durum böyle değil mi? Değil... Elalem oteli sadece "yatak" olarak satıyor. "Her şey dahil" saçmalığı yok. Turist, çarşıya iniyor, taksiye biniyor, restorana oturuyor, hediyelik falan alıyor. Yani, o ülkeye para bırakıyor. Biz ise, bir yatak parasına "her şeyi" bedavaya veriyoruz... Bu mudur patlama?
Deniyor ki, "10 milyon turist geliyor..." Kardeşim, turist sayısı maharet değil... O turistin kaç para bıraktığı önemli... İşte size çarpıcı bir örnek: Paris'teki Eyfel Kulesi'ne yılda kaç kişi çıkıyor biliyor musunuz? 6 milyon kişi... Evet, 6 milyon... Adam bir tane demir yığını yapmış, 6 milyon kişi para ödeyip, çıkıyor. Sen, dünyanın en güzel coğrafyasını, binlerce kilometre uzunluğundaki koyları plajları açmışsın, 10 milyon kişi geliyor. Bu mudur çok?
Diyecekler ki, "istihdam oluyor..." Yalan... Animatörler Rus. Aşçılar Alman. Resepsiyon Rus ve Alman. Kim Türk? Bahçıvan, garson, kat hizmetlisi... Onlar da geçici işçi... 3 ay çalıştırıyor, yaz bitince kapının önüne koyuyorlar. Bu mudur istihdam?
Ve, beni çok yaralayan bir örnek... Marmaris'te kaldığım tesisin kendine ait bir koyu vardı. Cennetten bir fotoğraf adeta, bakmaya kıyamıyorsun... Koyun ortasında "duba" var. Yüzüyorsun, üzerine çıkıp dinleniyorsun. Merak edip baktım: Avusturya malı...
Bizim 3 tarafımız denizlerle çevrili, Ege, Akdeniz, Karadeniz. Kendimize ait denizimiz var, Marmara. Avusturya'da deniz yok. Adam duba yapıp, bize satmış...
Duba dediğin, içi boş plastik bidon. Kenarında da 4 basamaklı bir merdiven var, alt tarafı...
İçi boş bidon yapamıyorsun, sonra "turizmden para kazanıyorum" diyorsun. Para kazandığını düşünüyorsan gerçekten eğer, gel bir test yapalım: Elini yumruk yap, "şeytan kulağına kurşun" der gibi, kafana vur... Boş bidon sesini duyuyor musun?
|