Uzlaşma dönemi bitti

Cumhurbaşkanı Sezer'in vetolarının kendisini bezdirdiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Artık uzlaşma aramaktan vazgeçtim" diyor.

San Francisco'dan dönüşte Başbakan Erdoğan'la bir tur görüşme daha yaptık. Bu görüşmede Cumhurbaşkanlığı seçiminden, mevcut Cumhurbaşkanı ile ilişkilere kadar birçok konu gündeme geldi.
Başbakan'ın Çankaya'nın "veto"larından çok mustarip olduğu belli. Safranbolu, Mardin, Gelibolu gibi turizm açısından gelişme potansiyeli olan bölgelere özel önem verdiklerini anlatan Erdoğan, bu konuda önlerine Çankaya engeli çıkmasından yakındı.
Buralara genç, heyecanlı, iddialı yöneticiler atamak gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Bu amaçla bütün idari sistemi tarıyoruz. Devlete başarıyla hizmet etmiş, bu bölgelere dinamizm getirebilecek çapta isimleri belirleyip Çankaya'ya onaya gönderiyoruz. Aslında göndermeden önce nabız da yokluyoruz. Çünkü ben uzlaşmaya açığım ama hiç sebepsiz atamalar geri geliyor. Artık uzlaşma aramaktan vazgeçiyorum. Kararnameyi gönderip kapıya çıkacağım ve kararnamelerimi açıklayacağım" dedi.
İktidara geldiklerinde milli geliri 5 bin dolara çıkarma hedefleri olduğunu belirten Başbakan, şimdiden 4500 doların yakalandığını, hedefe zamanından önce ulaşılacağını söyledi.
Başbakan AK Parti'nin ikinci döneminde hedefin bu rakamı 10 bin dolara çıkarmak olacağını söyleyince Ertuğrul Özkök atıldı: "Efendim, ikinci dönemden bahsettiğinize göre, şu anda Çankaya'ya çıkma niyetiniz yok..."
Bu espri üzerine başta Başbakan Erdoğan olmak üzere danışmanları Hüseyin Besli, Egemen Bağış, Akif Beki kahkahaya boğuldu.
Erdoğan'la San Francisco dönüşü yaptığımız ve bir saate yakın süren görüşmeyi Ertuğrul Özkök ve Ekrem Dumanlı ile birlikte gerçekleştirdik.
Başbakan bu görüşmede Sun Valley'de dünyanın önde gelen işadamlarıyla yaptığı toplantının perde arkasından da söz etti. Erdoğan, Türkiye'nin Batı dünyasında tanıtımı için, bu işte dünya çapında deneyimi olan Coca-Cola'dan destek istediklerini anlattı. Başbakan, Coca-Cola'nın Türkiye'yi özellikle AB halklarına daha iyi anlatmak için bir proje hazırlayacağını söyledi.
Yüksek tempolu bir ziyaret trafiğinin ardından çok keyifli görünen Başbakan, iç turizmi çeşitlendirip farklı bölgeleri kalkındırma amacı içinde olduklarını belirtti.
Söz estetiğe gelince de çalışma odasından kalktı, içerdeki dosyalarından üçdört fotoğraf getirdi. Bunlar memleketi olan Rize'nin Güneysu ilçesine yapılan sağlık ocağının resimleriydi. Burada çalışacak doktor ve yöneticiler için özel bir lojman binası yaptıklarını anlatan Başbakan, bu binanın fotoğraflarını gösterirken heyecanını gizleyemedi. Bölgenin taş işçiliği kullanılarak konak biçiminde inşa edilen binada derz yerine ahşap çıtalar kullanıldığını söyledi ve bunun bölgede yeniden yaygınlaşmasını istediklerini vurguladı.
Bu arada, Türkiye'de cami mimarlığının öldüğü, çirkin cami binalarının yapıldığı söylenince, Başbakan Mimar Hilmi Şenalp'e övgü yağdırdı.
Şenalp'in Berlin, Tokyo, Melbourne ve Akçaabat'ta çok etkileyici, örnek camiler yaptığını anlattı.
Bu dönemde Galataport ve Haydarpaşa Limanı'nın ihalesinin tamamlanacağını belirten Başbakan, bu iki projenin İstanbul'un çehresini değiştireceğini savundu. Erdoğan, Çamlıca tepesindeki televizyon vericileri çirkinliğine de, buraya yapılacak bir verici kulesiyle son verileceğini bildirdi.
Söz yeniden Cumhurbaşkanı seçimine geldiğinde, adayların birkaç ay önce gündeme gelmesi ve kamuoyunun adayları önceden tanımasında yarar olacağı belirtilince, espriyi bu kez Başbakan patlattı: "Söz, sizlerin çok iyi tanıyacağı bir aday çıkaracağız."
Erdoğan, kimi gazetelerde çıkan ve özellikle Washington Büyükelçiliği'ne yapılacak atama konusunda Gül ile arasında anlaşmazlık olduğu iddialarını da yalanladı. Erdoğan, "Hiçbir sorun yok. Kararname kısa sürede tamamlanacak" dedi.