|
|
|
|
Gül: Risk görmüyorum
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile üyelik müzakerelerine başlaması konusunda risk görmediğini bildirdi.
Exeter Üniversitesi tarafından kendisine verilecek fahri doktorluk unvanını almak üzere geldiği İngiltere'de, bu sabah başkent Londra'da yabancı yatırımcılarla birlikte kahvaltı yapan Gül, daha sonra basın toplantısı düzenledi. Gül, Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile müzakerelere başlaması konusunda bir risk olup olmadığını soran gazeteciye, ''Bu konuda hiçbir risk görmüyorum'' yanıtını verdi. Gül, Türkiye'nin gereken reformları yaptığını ve AB tarafından istenen protokolü de imzalayacağını hatırlattı.
Türkiye'nin beklentisini, ''3 Ekim'de AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamak ve sürecin devam ettirilebilir olmasını sağlamak'' olarak özetleyen Gül, bunun için ''çerçeve dokümanın makul olması ve dönem başkanının olumlu ve yapıcı bir tavır takınmasının'' önemine işaret etti.
Fransa ve Hollanda'da yapılan referandumların sonuçlarının doğrudan Türkiye'nin üyeliğiyle ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirten Gül, bu konunun çok fazla abartıldığını, Hollanda ve Fransa'da halkların kendi iç meseleleriyle ilgili itirazlarının bulunduğunu ifade etti.
Türk halkının bu tür yorumlardan ''tabii ki memnuniyet duymadığını'' kaydeden Gül, ''Ancak biz yine de ekonomik programımızda ve politik programımızda çok fazla kararlıyız'' diye konuştu. AB ile müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim'de olası olumsuz bir gelişmenin Türk ekonomisini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini kaydeden Gül, daha önce de Türkiye'nin bulunduğu bölgede olumsuzlukların yaşandığını, Türk ekonomisinin sağlam yapısının bunlardan zarar görmediğini hatırlattı. Gül, hala bölgede bir çatışmanın bulunduğuna ve petrol fiyatlarının arttığına, buna rağmen ekonomik istikrarın korunduğuna dikkati çekti.
Uluslararası piyasalarda da Türk ekonomisinin yakından izlendiğini ve piyasanın doğru değerlendirmeler yaparak gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını belirten Gül, ''Piyasada Türk ekonomisine ilişkin tam bir güven hakim'' dedi. Gül, Almanya'da muhalefet lideri Angela Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tavrını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, ''demokratik ülkelerde, demokratik değişikliklerin olacağını'' söyledi. Merkel'in itirazlarının kendi politikalarını yansıttığını, ancak 10 yıl sonra ''hangi ülkede kimin ne olacağının belli olmadığını'' belirten Gül, ''10 yıl sonra bakalım Almanya'yı, Fransa'yı kim yönetiyor olacak? Türkiye'de kim iktidar olacak. Önemli olan kişiler, iktidarlar değil, kurallar kriterlerdir. Kararlar buna göre alınır'' dedi.
''SOSYAL GÜVENLİK YASASI GEÇECEK''
Bir soru üzerine, Türkiye'de iktidarın Sosyal Güvenlik Yasası'nı geçirmekte kararlı olduğunu belirten Gül, ''Bunda hiçbir sorun yok, yeterli çoğunluğumuz var. Rahatız'' diye konuştu. Türk halkının 35 yıldır tek haneli enflasyon rakamlarını görmediğini, ancak son 3 yıllık AK Parti iktidarı sırasında enflasyonun düşürülerek tek haneli rakamlara indirildiğini ifade eden Gül, bununla beraber yüksek bir büyüme oranının da tutturulduğuna dikkati çekti. Gül, bu durumu ''büyük bir başarı'' olarak nitelendirdi.
Gül, bir gazetecinin, ''IMF'nin vereceği paranın zamanında verilmemesi halinde ne olacağı'' yolundaki sorusu üzerine de, ''Önemli olan bizim kararlılığımızdır. Biz önümüze koyduğumuz programı kararlılıkla uyguluyoruz. Bu yasalar Türkiye'nin geleceği için gerekli. Gecikmeler kararlılığımız etkilemez'' dedi.
TERÖR
Dışişleri Bakanı Gül, terörle savaşın bütün ülkelerin ortak sorumluluğu olduğunu, bunun için ortak bir platform oluşturulması gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede herkesin her türlü bilgiyi paylaşmasını ve omuz omuza sağlam durmasını isteyen Gül, ''Terörün hiçbir türünün haklılığı olamaz. Bu, insanlığa karşı işlenen ağır bir suçtur. Bu suçu kuvvetle lanetliyoruz'' dedi.
Türkiye'de bölücü terörün yeniden faaliyet gösterdiğinin hatırlatılması üzerine de Gül, bunların ''reform sürecini etkilemeye yönelik provokasyonlar'' olduğunu belirtti. Türkiye'de demokratik standartların yükseltildiğini, buna karşılık teröristlerin süreci geri götürmeye çalıştıklarını ifade eden Gül, ''bu provokasyonlara geçit verilmeyeceğini'' söyledi.
Bir soru üzerine, Türkiye'de erken seçimin ihtimal dahilinde bulunmadığını kaydeden Gül, parlamentoda rahat bir çoğunluğa sahip olduklarını ve ülkede tam bir politik istikrarın bulunduğunu kaydetti. Londra'ya yönelik terörist saldırıların ardından kentteki bazı camileri hedef alan intikam saldırıları düzenlendiğinin hatırlatılması üzerine de Gül, ''Bu da başka bir şiddet. Bu tuzağa düşülmemeli. Müslümanlıkla terörün hiçbir alakası yok. Teröristler Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ya da bir başka dinin mensubu olabilir. Dinle terör asla bir araya getirilemez. En büyük tuzak budur. Buna karşı hep birlikte terörü lanetlemeliyiz'' dedi.
Gül, Londra'ya yönelik saldırıların ardından soğukkanlı bir tutum takınan İngiliz hükümetini de kutladı. Gül, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in terörü lanetlerken, hiçbir kesimi incitmemeye çalıştığını, bu tutumunun ''takdire değer'' olduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Ermeni soykırımı iddialarının hatırlatılması üzerine de, Türkiye Cumhuriyeti'nin askeri arşivleri de dahil bütün arşivlerinin bütün dünyadaki bilim adamlarına açıldığını, Ermeni soykırımına ilişkin tek bir belgenin bile bulunmadığını kaydetti. Gül, 1915 yılının savaş koşullarında Türklerin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin koşullardan dolayı yaşamlarını kaybettiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bundan büyük üzüntü duyduğunu vurguladı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|