| |
|
|
CHA da şikâyetçi!
Ajans çıkışlı fotoğraflarda sorunlar sürüyor. AA'dan sonra CHA da sitem etti. Canlı bomba haberinde kullanılan görsel malzemenin gerçek sahibini okurlar bilmelidir.
Adalet Bakanlığı önünde bir intihar eylemcisinin öldürülmesi haberine dikkate değer iki tepki geldi. Biri eleştiri, diğeri ise soru. Önce eleştiriye bakalım. Geçenlerde, ajanslardan gelen haber malzemesinin, kaynağına atıfta bulunularak verilmesi gerektiği üzerinde durmuştuk. Şikâyetçi, Anadolu Ajansı'ydı. Bu kez, Cihan Habar Ajansı (CHA) Genel Müdürü Bülent Korucu'dan bir mesaj aldım. Diyor ki: "Adalet Bakanlığı'ndaki canlı bomba haberi ile ilgili sitemlerimi iletmek istiyorum. Bazı basın organları fotoğraflarımızı farklı yollardan elde edip kullanma cinliğine kaçtı. İzin almadı, ücretini ödemedi. Yetmiyormuş gibi ajans ismini yazma nezaketi bile gösterilmedi. Biliyorsunuz bu haberi bütün dünya Cihan Haber Ajansı'ndan aldı. Genç muhabir arkadaşlarımızın fotoğraf ve görüntüyü elde edebilmek için can güvenliklerini tehlikeye attıkları böyle bir olayda, hiç olmazsa Cihan imzasını gazetenizde görmek isterdik. Lütfen biraz daha özen... Korucu'nun kastettiği, 2 Temmuz tarihli Sabah'ta Canlı Bomba İmha Edildi başlıklı haberle bağlantılı olarak ön ve iç sayfalarda kullanılan bazı fotoğraflar. Sabah, haberde kullanılan tüm görsel malzemenin üzerine Cengiz Uysal'ın ismini koymuş. Sabah Görsel Yönetmeni Ömer Bahar'la konuştum. Kullanılan fotoğraflardan dördünün CHA kaynaklı olduğunu doğruladı. Ancak, Sabah'ın CHA ile anlaşmalı olduğunu da ekledi. Burada da sorun yine aynı: Tıpkı AA kaynaklı malzemede olduğu gibi, CHA kaynaklı malzemede de o kuruluşun imzası kullanılmamış. Üstelik, gazetecilik başarısının tam da teslim edilmesi gereken bir habercilik söz konusu olduğu halde. "Fotoğraflar: Cengiz Uysal ve CHA" gibi bir ibarenin gazeteye hiçbir zararı yok. Neden olsun? Titizliğiyle tanınan Bahar'ın bu konuya bundan sonra tam özen göstereceğinden kuşku duyulmamalı. Bir de soru var. Bir okurumuz, haberin ayrıntısında kullanılan kavramları sorguluyor. "Canlı bomba haberinde saldırganın x-ray cihazından geçerken fark edildiği yazıyor (çoğu gazetede aynı ifade var). Bildiğim kadarı ile x-ray cihazı paket, çanta, koli, bavul vb. eşyaların içinden geçtiği ve x ışınları ile kontrol eden bir cihaz, şahsın bu cihazın içinden geçmesi mümkün değildir. Sanırım kastedilen metal detektör cihazı olsa gerek..." Üst düzey bir Emniyet yetkilisinden, muhabir İnci Döndaş'ın yardımıyla alınan bilgi, okurumuzun haklı olduğunu gösterdi. Şu: X-Ray cihazı, bantlı ve ekranlı bir güvenlik cihazı. Banta konulan eşyaların içindeki maddeler, ekranda kendine has renklerle beliriyor. Ancak insanların bu cihazdan geçmesi söz konusu değil. Havaalanları veya alışveriş merkezleri gibi yerlerde insanlar, bir çerçevenin içinden geçiyor. Adı "kapı detektörü" veya "kabin detektörü" olan bu cihaz, sadece metallere (para, tel, anahtar, çakmak vs.) duyarlı. Kavramları doğru kulllanalım.
|