|
|
|
|
|
|
Kısırlık cinsel hayatın sonu değil
Toplumda çoğunlukla cinsel fonksiyon eksikliği olarak görülen kısırlığı, tedavi edilebilir bir rahatsızlık olarak nitelendirmek gerekiyor. Cinsel fonksiyonun testosteron seviyesiyle ilgili olduğuna, sperm sayısının belirleyici olamayacağına dikkat çeken uzmanlar; toplumun kısırlık konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor: Kısırlık tedavisinde başarı kriteri sadece hamilelik değil
Alman Hastanesi Tüp Bebek Direktörü Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, kısırlıkla ilgili sorularımızı yanıtladı:
Erkek kısırlığı seks hayatında sorunlara yol açar mı? Cinsel fonksiyon tamamen testosteron seviyesi ile ilişkilidir. Bu nedenle sperm sayısına bağlanamaz. Bu çiftlerin çocuk sahibi olmak için doktora başvurmadan önceki cinsel hayatları özel durumlar dışında tamamen normaldir. Ayrıca sperm azlığına neden olan ağır bir kromozomal bozukluk yoksa, dış cinsel organlar da normal olarak gelişmiştir. Zaten bu çiftlerde psikolojik kökenli cinsel fonksiyon bozuklukları dışında, cinsel hayatın tamamen normal olduğunu görüyoruz. '
ÖNYARGILAR ETKİLİYOR Kısırlık cinsel kimliği zayıflatıyor mu? Öncelikle şu bilinmelidir: Erkekten veya kadından kaynaklanan bu problemin, tedavi edilebilir herhangi bir hastalık olarak kabul edilmesi olumlu sonuçlar verecektir. Kısırlık, bireyin toplum gözünde cinsel kimliğini zayıflatabiliyor. Hatta kişinin cinsel aktifliğinin bitmesi olarak da algılanabiliyor. Bu önyargılar ancak toplumun bu konuda bilinçlendirilmesiyle ortadan kalkabilir. Bazen, kırsal kesimden gelen hastaların tedavide başarı kriteri sadece ama sadece eşinin hamile kalabilmesi olmaktadır. Hatta kaç tane bebek sahibi olabileceğini sorgulayanlar için, bebeğin sağlıklı olup olmayacağı bile bu kadar önem kazanmayabiliyor.
TANININ ÖNEMİ
Kısırlık teşhisi ve tedavisi cinsel arzuyu hangi nedenlerle etkiliyor? Kısırlığın tamamıyla cinsel bir fonksiyon eksikliği olarak görüldüğü bir toplumda, doğal olarak kısır tanımının en doğru şekilde yapılması gerekiyor. İnfertilite probleminin nedenleri arasında, cinsel fonksiyon bozukluklarının oranı sadece %5'tir. Kısırlığın cinsel hayat üzerinde iki etkisi vardır. Birincisi, teşhis sonucu kişiden kaynaklanan psikolojik nedenler; diğeri ise infertiliteye neden olan etkenin organik olarak cinsel fonksiyon bozukluğu yapması. Bir çifte infertilite teşhisi konulurken birçok test yapılmaktadır. Bu testlerden bazıları basit bir kan almaktan ibaret olurken; bazıları fizik muayene, ultrasonografi uygulanması, röntgen ışınları altında rahim filminin çekilmesi hatta en doskopik cerrahi gibi karmaşık testler olabilmektedir. Bu testler sonucu infertilite teşhisi konulmuş çiftte doğal olarak cinsel isteksizlik görülmektedir. Bunların yanında erkekten tahlil amaçlı meni örneğinin alınması, eğer meni verme şartları elverişsizse daha fazla probleme yol açmaktadır. İnfertilite teşhisi sonrası yaşanan inkar ve korku gibi duygular daha sonraları yerini anksiyeteye bırakabilir. Bu tip duygulanımlar da cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açmaktadır. Bu durum tamamen psikolojik olduğu için eşler arasında anlayış önem kazanmaktadır. Ayrıca hekimlere düşen bir görev de bu çiftlere şikayetlerinin sadece çocuk sahibi olamadıkları ve teşhisin de bunu doğruladığı; ancak mevcut durumlarının herhangi bir şekilde cinsel hayatlarını etkilememesi gerektirdiğini iyi bir şekilde anlatılmasıdır. İkincil yol olan organik bozukluklar ise, kadında ve erkekte farklı görülmektedir. Endometriozis, pelvik enflamatuar hastalığı gibi jinekolojik problemlerden dolayı gebe kalmakta zorlanan kadınlarda cinsel ilişki sırasında acı olmaktadır. Böyle durumlarda ağrıdan dolayı bir kısır döngü gelişir ve kadın cinsel birleşmeden
uzak kalmayı tercih edebilir. Eğer yeterli tedavi uygulanırsa bu durumlarda cinsel birleşme acısı çok kolay kaybolur. Erkekte ise çeşitli sistemik hastalıklara bağlı olarak ereksiyon bozuklukları olabilir ve erkek kendisini yetersiz hissedebilir. Erektil disfonksiyon olarak tanımlanan bu durumun tedavisi de kesinlikle mümkündür. "Kişide hormonal dengesizlik olması, kadın veya erkekte libido (cinsel arzu) azalmasına neden olur" gibi yanlış inanışlar, bu tip şikayeti olan hastaların temelinde psikolojik nedenler yattığını gösterir.
Kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçlar cinsel fonksiyonları etkiler mi? Tedavi sürecinde birkaç çeşit ilaç kullanılmaktadır. Bunların en önemlileri, beynin yumurtalıklar üzerindeki kontrolünü yok eden ilaçlar ve yumurtaları büyüten ilaçlardır. İlk grup; bir süre (bir-iki hafta) kadının kendisini menopozda gibi hissetmesine neden olabilir. Daha sonra kullanılan yumurta büyüten ilaçlar ise; yumurtalıkların büyümesi ve buna bağlı olarak şişkinlik, kasık ağrısı ve vajinal akıntı gibi nedenlerle kadınların cinsel fonksiyonlarını etkileyebilir. Ancak tedavinin bitiminde her şey normale döner.
|
|
|
|
|
|
|
|
|