Telekom'la ilgili bilen de bilmeyen de konuşuyor
Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmesi sayılan Türk Telekom'un satışı ile ilgili ihale süreci, bilerek veya bilmeyerek sulandırılmaya çalışılıyor. Konu ile ilgisi bulunmayan, uzmanlık alanı olmayan herkes ihale ile ilgili yorum yaparak ahkam kesiyor. Gazetelere bakıyorsunuz her kes bu konunun uzmanı. Televizyon kanallarını açıyorsunuz aynı manzara orada da var. Konu ile ilgisi olmayan kim varsa bu ihale ile ilgili yorum yapıyor. Yorumları izleyince saçlarımı yoluyorum. Bu kadar bilgisizce yapılan yorumlara nasıl müsaade ediliyor. Türk Telekomun ihalesi ile ilgili medyada yapılan bazı yanlış yorumları sizlerle paylaşmak istiyorum. Özelleştirme Yüksek Kurulu, en yüksek teklif veren Oger Telecoms konsorsiyumu yerine, ikinci konsorsiyum olan Etisalat-Çalık grubuna ihaleyi vermeli, çünkü o peşin ödeyecek. Bakanlar Kurulu ihaleyi en yüksek teklifi veren Lübnan sermayeli Oger Telecoms firmasına verecek, çünkü Başbakan Erdoğan'ın Lübnan ziyaretinde bu söz kendilerine verilmiş. Bakanlar Kurulu, peşin para veren Çalık Grubuna ihaleyi verecek. Rekabet Kurulu en yüksek teklifi veren firmayı onaylaması gerekir. Danıştay, ihaleyi peşin para veren ikinci firmayı tasdik edecek. Evet bu sözler Türk Telekomun özelleştirme ihalesi sonrası yapılan sözde uzmanlara aittir. Ancak bu yorumların hiçbirinin hukuki dayanağı yok ve yanlıştır.
İçler acısı açıklamalar Bunların dışında Devlet yetkililerinin açıklamaları da var. O açıklamalar da içler acısı. Yapılan bu açıklamalarda hukuka uygunluk olarak kabul edilebilen tek açıklama Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci'ye aittir. Ancak, Metin Kilci de 4046 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik, 406 sayılı kanun ile Rekabet Kurumunun 1998/4 nolu tebliğ uyarınca takip edilmesi gereken usul ile ilgili uygulamalar konusunda kendilerini anlatamamaktadır. 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan 'Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tesbiti ve İhale Yönetmeliği'ne göre, Özelleştirme İdaresi İhale Komisyonunun karar tutanağı nihai karara esas teşkil etmektedir. Yani hangi firmaya ihale edileceği yetkisi Özelleştirme İdaresine aittir. Bakanlar Kurulu, Özelleştirme Yüksek Kurulu, Danıştay veya Rekabet Kurulunun en fazla teklif veren, veya ikinci olup ta peşin ödeme yapacağı için firma seçme yetkisine hukuken sahip değildir. Türk Telekom satışı ile ilgili bundan sonraki hukuki süreç şu şekilde olacaktır . Rekabet Kurumunun 1998/4 nolu tebliğin 6.maddesine göre, Özelleştirme İdaresi ihale işleminin sonuçlanmasından hemen sonra, Özelleştirme Yüksek Kurulunun (Bu işlemde Bakanlar Kurulu) nihai devir işleminden önce Karar taslağında yer alan her teklif sahibi için bağımsız dosyalar hazırlayarak Rekabet Kurumundan izin başvurusunda bulunur. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bu başvuruyu yaptı. Rekabet Kurulu rekabetin korunması ve hakim durum açısından değerlendirme yaparak izin, veya şartlı izin verebilir.
Danıştay imtiyaza bakar Danıştay ise, İmtiyaz sözleşmesinin devri ile ilgili verilen haklar açısından inceler ve görüş bildirir. İhaleye katılan firmalar hakkında bir tercih hakları bulunmamaktadır. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun görevi ise, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının en yüksek teklifi veren üç firma arasında birini seçme yetkisi bulunmaktaydı. Ancak, 1.8.2003 tarih ve 4971 sayılı kanun ile 4046 sayılı kanunda değişiklik yapılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun görevleri arasında bulunan bu yetki kaldırıldı. Özelleştirme Yüksek Kurulu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının ihale karar taslağında öngördüğü firmayı sadece onaylama yetkisi var, tercih yetkisi bulunmamaktadır. Ancak Telekom'un özelleştirme uygulamasında ihale işlemleri 4046 sayılı Kanuna göre yapılır. Fakat nihai izni 406 sayılı Telgraf ve Posta Kanununa göre Özelleştirme Yüksek Kurulu yerine Bakanlar Kurulu onama yetkisine sahiptir.
|