Eski günlerin günlüğü...
Nihat Erim, 19 Temmuz 1980 günü İstanbul Dragos'ta öldürüldü. Adı, yakın tarihe; "12 Mart'ın İlk Başbakanı" olarak kaydedildi. Bu "unvan"ı, belki de "ölüm fermanı" olmuştu, kim bilir! Oysa, kısa başbakanlığı dışında başka sıfatları da vardı... Ki onlar hayatının neredeyse tümünü kaplıyordu: Hukuk alanındaki bilim adamlığı, CHP'de Ortanın Solu bayraktarlığından muhafazakar çizgiye uzanan siyaset yılları... Tarih, onu da şaşmaz terazisinde yargılayacaktır elbette... Doğruları ve yanlışlarıyla... Nihat Erim, o yargı sürecine kendi el yazısından çıkmış satırlarla katkıda bulunuyor şimdi... Hem de ölümünden tam 25 yıl sonra yayınlanan "Günlükler"iyle... Tam 40 yıl öncesinden bugüne, iki kalın ciltten bir sayfalık rasgele bir seçkiyle... İşte o eski günler:
16 Temmuz 1965- İnönü, Cumhurbaşkanı'nın (Cemal Gürsel'in) "Komünizmle Mücadele Derneği" fahri başkanlığından çekilmesini istedi. Öğle üzeri Cumhurbaşkanı'nın çekildiği ilan edildi. 17 Temmuz 1965- Bugün Ulus gazetesinde "Ortanın Solu" başlıklı makalem çıktı. 29 Mayıs 1966- İlkokullardan ve öğretmenlerden bekleneni; köy imamları, Kuran kursları, Nurculuk ve sair cereyanlar bozuyor. Gelenek de onlara yardımcı olduğu için memleket bir bakıma geri gidiyor. Büyük bir mesele karşısındayız. 15 Haziran 1966- Bugün gazetelerde Başbakan'ın Sünnilik-Alevilik konusundaki demeci yayınlandı. Ne yazık ki Demirel meseleyi hafife alıyor. 6 Nisan 1967- Sabah Cumhurbaşkanı (Sunay), General Eisenhower'la görüştü. Los Angeles'a geldik. Gece büyük yemek. Artistleri gördük. Disneyland'ı gezdik. 1 Haziran 1967- İsrail elçiliğinde akşam yemeği. Maslahatgüzar "Harp yapacağız" dedi. "Rusya Araplar'a yardım edecek" dedim. "Çok çabuk bitireceğiz,vakit bulamayacak" dedi. 6 Haziran 1967- İsrail-Arap harbini İsrail kazanıyor. 18 Eylül 1967- Kayseri-Sivas futbol takımları maçında kavga çıkmış. 40 kişi ölmüş. Bir gol için bu olur mu? Ne iptidailik? 4 Ekim 1967- İnönü çağırdı. Heybeli'ye gittim. "Amerika'ya çok bağlandı memleket" diyor. Amerika'dan yakamızı kurtarmak, ancak CHP'nin iktidara gelmesi ile mümkün olabilir, çalışacağız. 18 Kasım 1967- Akşam 6'da İnönü'ye gittim. "Bu yetki ile Demirel (Kıbrıs'ta) memleketi bir harbe sokarsa diye endişe ediyorum" dedim. İnönü "Üzülme,giremez" dedi. 12 Kasım 1968- Manchester. Computer merkezinde izahat verdiler. İngilizler bu işe çok önem veriyorlar... Sanayi ile ve her işte elektronik hesap makineleri geleceğe hakim olacak. Yalnız matematik problemi değil. Her şey, istatistik, geleceğe ait tahmin var. 16 Kasım 1968- İnönü öğle yemeğine çağırdı. Ayın 11'inde Harp Okulu'nda alarm olmuş. Sonra yatışmış. Deniz Harp Okulu öğrencileri ile ilgili... (Buradan sonra Erim'in seyir defteri, bizim zihnimizdeki kendi günlüklerimizle çakışmaya başlıyor... Atlıyoruz ayları... Ve.. Geliyoruz 12 Mart'a... Öncesine ve sonrasına...) 28 Şubat 1969- Amerika elçisi Commer beni 45 gün için Amerika'ya davet etmişti. Şimdi Kemal Satır gidiyor. "Ben ancak seçimlerden sonra gidebilirim" dedim. 6 Eylül 1970- Dün akşam Vehbi Koç'la yemek yedik. "İnönü'den ümidimi tamamen kestim. Satır ve siz CHP'den ayrılıp Güven Partisi'yle birleşirseniz demokratik rejim yaşatılabilir. Yoksa askerler işe el koyacaklar" dedi. 14 Mart 1971- 12 Mart saat 17'de hükümet çekilmiş. İstifa tezkeresinde Demirel "Hukuk devleti ve anayasa ile bağdaşmayan bu tutum karşısında" çekildiğini söylüyor. İnönü ise "Demokratik usul yürüyor" demiş. Hangi demokrasi? Ültimatom veriyor kumandanlar... Doğrusu Demirel'in istifasında yazdığıdır. Ve... 19 Mart 1971- İnönü'den istifa için ve teklif edilen vazifeyi (Başbakanlığı) kabul için izin istedim. Vermedi. "Bu gece düşüneyim" dedim. Sabahleyin istifayı yolladım. İnönü çok kızmış. "Eski günler"in günlüğü "herkes için dersler"le böyle devam ediyor...
|