|
|
|
|
|
|
Her derde deva ilacın ilginç öyküsü
1899 yılında basit bir ağrı kesici olarak üretilen Aspirin'in ilginç detaylarla dolu tarihi kitap oldu.
Hani "her eve lazım" olan şeyler vardır ya, bunlardan biri de şüphesiz "Aspirin"dir. Evlerimizdeki ilaç dolapları bir yana, çantamızda, cebimizde, çekmecelerin bir köşesinde bu ilaçtan mutlaka bir kutu bulunur. Hatta çoktan mahalle bakkalımızın raflarındaki yerini de almıştır. Peki neredeyse bir asırdır vazgeçilmezlerimiz arasında yer alan bu minik hapın tıp tarihinin en şaşırtıcı keşiflerinden biri olduğunu biliyor musunuz? Daha çok baş ve adale ağrılarını dindirmek, ateş düşürmek gibi özellikleriyle tanıdığımız Aspirin'in, günümüzde ölümcül hastalıkları dahi tedavi edebilecek kadar çok yönlü bir ilaç olduğu iddia ediliyor. Eldeki veriler bu mucizevi ilacın kalp krizine, felce, damar tıkanıklıklarına, bağırsak, akciğer ve göğüs kanserine, katarakta, migrene, kısırlığa, zonaya, Alzheimer hastalığına ve daha birçok hastalığa karşı önlem olarak kullanılabileceğini gösteriyor.
PAPİRÜS'LERDEN BUGÜNE Her yıl adeta yeni özellikleriyle yeniden keşfedilen aspirinin ilk üretildiği günlerden bu yana uzanan öyküsü de hayli ilginç. İngiliz gazeteci-yazar ve televizyon yapımcısı Diarmuid Jeffreys, Aspirin'le ilgili yaptığı detaylı araştırmaları bir kitapta topladı. Jeffreys "Aspirin - Mucize İlacın Çarpıcı Öyküsü" adlı kitabında, ilacın çağlar boyu süren keşfediliş macerasını akıcı bir dille anlatıyor. Türkçe'ye de çevrilen kitapta Aspirin'le ilgili bugüne kadar hiç bilmediğiniz çarpıcı detaylar öğrenebilirsiniz. Öyle ki ilacın öyküsü eski Mısır'a ait bir papirüsten 18. yüzyılda bir papazın söğüt ağacı kabuğunu kurutup ilaç olarak kullanmasına ve ilacın bir boya fabrikasındaki ilk üretimine dek uzanıyor.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|