|
|
|
|
Artık kadere inanıyorum
Geçen yıl yaşadığı acı olayın ardından "Yapılabilecek ne varsa bu benim sorumluluğum" deyip setlere geri dönen Deniz Uğur Sunat, 'Yağmur Zamanı' dizisindeki başarılı oyunculuğuyla tüm dikkatleri üzerine çekti. "Kadere inanıyorum artık, ama bu teslim olmak değil. Biliyorum ki, çizilmiş bir yol var zaten sizin için" diyen sanatçı, Hülya dergisine, oyunculuk kariyerini ve son bir yılda yaşadıklarını anlattı '.
Yaşadığınız sıkıntıların ardından, çalışmaya ara vermeyi düşündüğünüz halde, çevrenizin baskısıyla Yağmur Zamanı'nda rol almaya karar vermişsiniz. Oyunculuğa tekrar dönmek sizin için iyi bir karar mıydı? Benim açımdan çok şanslı bir sezon geçti. Çünkü çok ayrıcalıklı insanlarla çalıştığımı düşünüyorum. Sette çok uzun saatler geçirdiğimiz için oradaki herkes ailem gibi oldu. Bana karşı her biri çok duyarlı davrandı.
GÖNLÜNDE SİNEMA VAR Duyduğumuz kadarıyla esas gönlünüzde yatan iyi bir sinema filminde rol almakmış. Kimin değildir ki... Çünkü sinema dünyaya açılmanın bir yoludur oyuncular için.
Dünyaya açılmak gibi bir hayaliniz var mı? Var tabii. Bir kere hem kendim için hem de birlikte çalıştığım kamera arkası ve önündeki arkadaşlarım için aynı şeyi düşünüyorum. Türkiye'de çok başarılı sanatçılar var. Türk sineması sadece finansal sorunlar yaşıyor aslında, yoksa dünyada ses getirecek teknik adamlarımız, yönetmenlerimiz, senaristlerimiz ve oyuncularımız var.
Geçtiğimiz yıl zor bir dönem geçirdiniz, bu bir yıl içinde hayatınızda neler değişti? Bir kere tek kişilik düşünmeye başladım. Çünkü bir yıl önce bütün geleceğe dair planlarımın, hayallerimin kısaca her şeyin içinde eşim de vardı. İki kişilik düşünmeye çok alışmıştım. Şimdi tek başıma düşünmek biraz tuhaf geliyor. Her şeyle tek başıma mücadele etmek zorundayım. Tabii ki benim çok iyi bir ailem, çok iyi bir çevrem ve dostlarım var. Ama sonuçta 'yuvam' dediğiniz yerin içinde çocuğunuzla tek başına kalmış olmak, benim daha önce deneyimim olmayan bir duygu. O yüzden kolay değil, ama inşallah başarıyla üstesinden geleceğim ve şimdiye kadar geldiğimi düşünüyorum.
Hayata bakışınızda değişiklikler var mı? Pozitif olmak zorundayım, tabii ki bakış açım bir yıl öncesi gibi değil artık. Bir kere ben hayatım boyunca kader üzerine pek düşünmemiştim. Yaptığımız seçimler gittiğimiz yolu belirler, diye bakardım hep, yazılmış bir kaderimiz olduğunu düşünmezdim. Ama geçirdiğim bu yıla bakınca, kader diye bir şeyin varlığına inanıyorum ve artık kafa yoruyorum bu tarz şeylere. Çünkü bir travma geçirdiğiniz zaman, her şeyi yeniden öğreniyorsunuz. Kadere inanıyorum artık ama bu teslim olmak değil. Artık biliyorum ki, her şeyi siz belirlemiyorsunuz. Çizilmiş bir yol var zaten sizin için.
BOŞLUĞU DOLDURUYOR İnançlarınızın değişmesi ve farklı gerçeklerle yüzleşmek zor olsa gerek. Aslında o kadar katı düşünmüyordum, bu tarz şeylere fazla kafa da yormuyordum. Çünkü zaten çok mutluydum ve her şey yolunda gidiyordu, sahip olduklarım bana yetiyordu. Şimdi biraz mesleki olarak da kendime yüksek hedefler koyuyorum. Bu belki bir boşluğu doldurmak için ya da üzerimde daha fazla sorumluluk olduğu için böyle gelişti, bilmiyorum. Ama madem, benim her parçası yerine oturan, mükemmel ve beni çok mutlu eden puzzle'ın büyük bir parçası sökülüp alındı, o halde benim de bu boşluğun yerini başka şeylerle doldurmam lazım.
İnsan bazen elindekilerin değerini kaybedince anlar. Siz bu puzzle bozulmadan önce de çok mutlu olduğunuzun farkında mıydınız? Kesinlikle farkındaydım, her gün bunun için şükrediyordum. Öyle düşünürsek, buna seviniyorum. Çok mutluydum ve bunun için hep şükrettim.
Geçen bu zaman içerisinde sizin için en zor olan neydi? Bu olay sonrasında yaşananlar benim için bir görev haline geldi. Yapılabilecek ne varsa bu benim sorumluluğum, bunun aksi düşünülemez. İşin duygusal boyutuna gelince, onu aştım diyebilirim. Aşmak zorundayım, çünkü bu özlemle baş edemezsiniz. Bunun bir ilacı ve çaresi yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|