|
|
|
|
Erdoğan CHP'yi eleştirdi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP'nin halkla yani kendi gerçeğiyle yüzleşmekten korktuğunu'' savunarak, CHP'nin kendince Türkiye'nin sinir uçlarına dokunarak, gerilim meydana getirerek suyun üstünde kalmaya, batmamaya çalıştığını öne sürdü. Erdoğan, ''CHP, siyasi üretimsizliğini, halktan kopuşunu, eğer bu demode yöntemlerle bastırmaya çalışıyorsa, onlara bir kez daha hatırlatırız ki, bu yol çıkmaz sokaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde yaklaşık 1 saat süren MKYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türk Telekom'u özelleştirme ihalesinin tarihi bir adım olduğunu söyledi. Türk Telekom'un özelleştirilmesi için daha önce de ihaleler açıldığını ama kimsenin teklif bile vermediğini kaydeden Erdoğan, Türk ekonomisine duyulan güven nedeniyle Türk Telekom'un bu aşamaya geldiğini ifade etti.
Bu güvenin arkasında AK Parti hükümetiyle gelen siyasi istikrar olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Dün yapılan son ihalenin de gösterdiği gibi Türk ekonomisine uluslararası piyasaların büyük bir güveni oluşmuştur. Çünkü Türkiye'de güçlü bir demokrasi, mayası sağlam bir istikrar zemini olduğu tüm dünyaya gösterilmiştir. Türkiye'ye duyulan güven, Türkiye'nin kendine güveni bir kez daha pekişmiş, kuvvetlenmiştir'' diye konuştu.
Erdoğan, CHP'yi eleştirdi Konuşmasında TBMM'deki yasama çalışmalarına da değinen Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulundu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''TBMM, yasama dönemini tamamlarken Anamuhalefet Partisi'nin bu sürece ayak uydurmakta zorlandığını müşahede ediyoruz. Gereksiz, ülkeye ve halkımızın yararına hizmet etmeyen bir hırçınlık sahneleniyor. Anlamsız bir hazımsızlık içindeler. Bu hırçınlığın sebebi acaba nedir? Neden, hazımsızlık çekmeye başladılar? Açıkça ifade etmeliyim ki bizim için anlaşılması çok zor bir ruh hali bu. Akla tek bir ihtimal geliyor ki, o da şudur: Yasama tatili dolayısıyla milletvekilleri memleketlerine gidecekler. Dolayısıyla halka dönemin hesabını verecekler. Gidecekleri her yerde 'Ne yaptınız?' sorularına muhatap olacaklar. Galiba CHP, halkla yani kendi gerçeğiyle yüzleşmekten korkuyor.
Her fırsatta Türkiye'nin gündemi ne olursa olsun, CHP kendince Türkiye'nin sinir uçlarına dokunarak, gerilim meydana getirerek suyun üstünde kalmaya, batmamaya çalışıyor. Ama siyasette bu verimsiz yöntemler daha önce defalarca denenmiş, halk nezdinde bıktırıcı bir şekilde kabak tadı vermiş yanlış yöntemlerdir. Medeni dünyada gerilimin kimseye faydası olmuyor. Anamuhalefet Partisi CHP, siyasi üretimsizliğini, halktan kopuşunu eğer bu demode yöntemlerle bastırmaya çalışıyorsa, onlara bir kez daha hatırlatırız ki, bu yol çıkmaz sokaktır. Buradan mesafe alamazlar.''
Siyaset üretilmemesi durumunda, gerilim üretmenin topluma yapılacak en büyük haksızlık olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin önceliğinin üretim olduğunu söyledi.
HASIM-HISIM AYRIMI Toplumun önündeki herkesin toplumun maneviyatını, moralini, umutlarını en üst düzeyde tutmak zorunda olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de yeterince karamsarlık tohumlarının ekildiğini ve Türk milletinin bu yolla bugüne kadar çok zarar gördüğünü ifade etti. Erdoğan, ''Bu ülkeye gerilimin, kavganın getireceği zerre kadar fayda yoktur. Her kim, bu haksızlığı yaparsa, onu milletimiz geçmişte olduğu gibi bugün de bağışlamayacaktır'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz demokrasiye, hakkaniyete, adalete inanan insanlarız. Bu anlayışla yola çıktık. Asla muhaliflerimiz bizim hasımlarımız değildir. Muhaliflerimiz bizim bu noktada hısımlarımızdır. Çünkü, demokraside bunun tanımı budur. Muhalefet, iktidarla özellikle ülke çıkarları konusunda her zaman için hasım değil, hısım olma konumundadır. Biz muhalefete bu gözle bakıyoruz. Muhalefetin bu demokratik olgunluk içinde hareket etmesini arzu ediyoruz. Türkiye huzurun ve kalkınmanın heyecanını yaşarken bu hazımsızlık nedendir? Herkes bilsin ki, siyasi istismar malzemesi yapılan cumhuriyetin kazanımları gibi hassasiyetlere en az, herkes kadar hatta hükümet sorumluluğuyla herkesten daha fazla biz sahibiz. Türkiye'yi geriye götürecek zararlı her türlü girişim, kale gibi millet iradesini temsil eden AK Parti'yi karşısında bulur. Cumhuriyetimizin kazanımları aziz milletimizin emanetidir ve her iktidar bunları gözü gibi korumak mecburiyetindedir.
CHP, halka giderken söyleyeceği bir şey olmadığı için 'ben Meclis'i terk ettim' demek istiyor. Meclis'i terk ederek millet iradesi nerede, ne zaman, kim tarafından temsil edilmiştir? Millet sizleri gerilim üretmek için, kavga için Meclis'e göndermedi. Millet iradesinin temsil edildiği TBMM, çalışmaları engellenecek bir kurum değildir.
Söyleyecek sözün varsa söylersin, önerin varsa getirirsin. Kimse söyleyecek sözü olmadığı için legal süreci, sistemin işleyişini sabote etme hakkına sahip değildir. Üstelik bunu yaparken sokakları tahrik etmeye çalışmak siyaset ve demokrasi bilinci ile bağdaşmaz, bağdaşamaz.
Parlamento içinde şüphesiz ki bizim yaklaşımımız her zaman çoğulculuktan yanadır. Bizler çoğunluğun, az olana tahakkümüne hiçbir zaman demokrasi içinde hoş bakmayız. Ancak Parlamento içerisinde azınlıkta olanın da, kusuru bakmasınlar sayısal olarak çok olana tahakkümüne de eyvallah edemeyiz.
Efendim, biz parlamentoyu boşaltırız... Kusura bakmayın boşaltırsanız, boşaltırsınız. Parlamentonun kapısı kimseye kapalı değil, girersiniz çıkarsınız. 6 kişiyle durduğun gibi, 150 küsur milletvekiliyle de durursun. Bunların hepsi bizim için saygındır. Ama hiç gelmediğin günler de bizim için saygındır. Ama bu parlamentonun çalışmalarını asla durdurmaz. Çünkü parlamentoda milletvekilleri vardır, orada parti yoktur.''
''CUMHURİYETİN KAZANIMLARI BÜYÜK VE DEĞERLİDİR'' CHP'nin itiraz ettiği içtüzük değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararları dikkate alınarak hazırlandığını kaydeden Erdoğan, temel yasa düzenlemesinin dünyanın bir çok ülkesinde uygulandığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Tartışmaların konusu ne olursa olsun, 'Cumhuriyet kazanımlarından geriye gitmek' diye formüle edilen ve sakız gibi çiğnenen iddialar asılsızdır, iftiradır. Ayrıca cumhuriyetimizin kazanımları bir siyasi partinin gerilim üretim stratejisinin, kaprislerinin, kendini milletin iradesinin üstünde görme tutumunun ve siyasi çıkarlarının malzemesi olamaz. Cumhuriyetin kazanımları, bu basit tavırlara indirgenemeyecek kadar büyük ve değerlidir. AK Parti olarak, bize atılmaya çalışılan çoğunluğu ve katılımcılığı engelleme iftirasını şiddetle reddediyorum. Bu asılsız iddiaları, iftiraları sahiplerine iade etmekten başka bir şey söyleyemiyorum.''
Başbakan Erdoğan, 4 Temmuz 2005 Pazartesi tarihinden itibaren Ziraat Bankası tarafından kullandırılan tarımsal kredi faiz oranlarının, Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 8 ile yüzde 15 aralığına çekildiğini bildirdi. Erdoğan, TKİ'nin üreteceği toplu konutların kredilendirilmesi için Ziraat Bankası'nın yeni bir finansman modelini uygulamaya koyduğunu da kaydederek, Ziraat Bankası'nın, TOKİ projeleri için 150 trilyon liralık bir kaynak tahsisi yaptığını açıkladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|