| |
|
|
Bir İstanbul masalı
Yıl 1936... Meliha hanım, İstanbul'da üniversite öğrencisi. Edebiyat Fakültesi'nin en güzel kızı. "Tez konusu" Ankara. Fakülte Dekanı "Ankara'daki bir arkadaşına" mektup yazar: - Meliha, bir sorunu olursa senden yardım isteyecek... İlgini rica. "Ankara'daki arkadaş", Milli Eğitim Bakanlığı'da Şube Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer'dir.
Bir gün, şube müdürünün odasına bir genç kız girer: - Efendim, hakkında size mektup yazılan kız benim. Meliha'nın sorunu "nerede konaklayacağı." Ahmet Kutsi Tecer ona "Cebeci'de bir okul" bulur: - Orada yatacak, orada yemek yiyeceksin. Aradan bir yıl geçer. Edebiyat Fakültesi'nin mezunlar gecesine, Ankara'dan bir konuk gelir. Ve Meliha'nın masasına oturur. O konuk, Meliha'yı bir yıldır "gizliden gizliye izleyen" Ahmet Kutsi Tecer'dir.
Yine aradan aylar geçer. Meliha, Ankara'dan bir mektup alır. Daha doğrusu iki mektup. Birincisinde şöyle yazılıdır: - Meliha... Allah'ın izniyle önce sizi, sizden istiyorum... Eğer kabul ederseniz, ikinci mektubu lütfen ailenize veriniz.
İkinci mektupta da aileden "Allah'ın izni, peygamberin kavli ile, sevgili kızları eş olarak istenmektedir."
Meliha hanım: - 13 Aralık 1937'de evlendik... 3 çocuk doğurdum, 2'si daha küçükken öldü. Meliha Tecer, Ankara-İsmet Paşa Kız Enstitüsü'nde öğretmenlik yapmış. Karı-koca içki, sigara nedir bilmemişler. Görev gereği birbirlerinden uzak kaldıkları olmuş. Mektuplaşmışlar.
91 yaşındaki Meliha Tecer "benimkiler neyse de" dedi: - Ahmet'in mektupları birer edebiyat şaheseri. "Yayınlansa" dedik. "Bilmem ki" diye yanıt verdi: - İkimizin mektuplarını bir paket yaptım... Ölünce mezarıma, başucuma gömülmesini istiyorum.
Birileri, Melihe hanımı ikna etmeli. Ahmet Kutsi Tecer'in "Bütün Şiirleri" bir Kültür Bakanlığı Yayını. "Mektupları da" neden olmasın.
|