|
|
|
|
|
|
"AB ülkeleri sözlerini tutacak"
Çerçeve Belgesi'nin onaylanmasının ardından AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn bir basın toplantısı yaptı. Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Rehn şunları söyledi:
* AB'nin üzerinde çalıştığı en zorlu müzakere çerçevelerinden biri.
* Avrupa'nın müreffeh, isrikrarlı ve demokratik bir Türkiye'ye ihtiyacı var. AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutması kendi menfaatine. Türkiye de kriterleri yerine getirip getirmediğini göstermek için ispat fırsatı bulacak.
* Demokrasi ve insan hakları konusunda Türkiye'nin ilerlemesi gerekiyor. Uzun ve zor bir yolculuk olacak. Ama hedef önemli. Ortak hedef katılım. Müzakereler açık uçlu, sonuç önceden garanti edilemez. Eğer Türkiye kriterleri yerine getiremezse AB'ye sıkı bağlarla bağlanır.
* Çerçevede derogasyonlarla ilgili sert ifadeler yer alıyor. İhtiyatlı davranılacak ve kalıcı tedbirler alınacak.
* Helsinki ve devamındaki AB Konseyi zirvesi açık şekilde şunu gösteriyor: 3 Ekim'de müzakerelerin başlaması kararına bağlı kalınacak. AB'nin inandırıcılığı söz konusu. Önemli olan başlayabilmek ve Türkiye'ye hakkaniyetli bir fırsat tanımak.
* Müzakereler 35 anabaşlıkta sürecek. (17 Ekim'den farkı) Pudingin tadını anlamak için yemek gerekir.
* Hukuk ve insan hakları ihlalleri durumunda, devreye acil durum frenlerinin girmesiyle üyelik müzakereleri askıya alınabilir.
* Demokrasi ve insan haklarında ilerleme bekleniyor.
* Bana sorarsanız Türkiye oldukça yapıcı davrandı. Ada'da her iki tarafın da kazanacağı bir konuma gelinmesi gündeme getirildi. Ben de bir çözüm önerisi ve güven artırıcı önlemler üzerinde çalışıyorum. Ama tango için iki tarafa ihtiyaç var.
* Tam üyelik için Birlik'in 2007-2013 bütçesinden sonraki bütçeyi onaylaması gerekiyor. Öncelikle bütçenin sonucuna bakmamız gerek.
* 25 üye devletin hükümetleri oybirliğiyle AB Konseyi'nin geçtiğimiz haziranda ve bu haziranda aldığı kararları destekledi. Bu konuda şüphe duymak ve sözlerine sadık kalmayacaklarına ilişkin bir neden yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|