| |
|
|
Destan gibi...
Ahmet Kutsi Tecer. Sorbonne Üniversitesi'nde okudu. İstanbul'da, Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Sivas'ta öğretmenken "Halk Şairleri Derneği"ni kurdu. Türkiye'de ilk kez "Halk Şairleri Bayramı" düzenledi. "Aşık Veysel, Ali İzzet, Talibi" gibi halk ozanları bu bayramla tanındılar. Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Seyhan ve Urfa milletvekilliklerinde bulundu. Unesco Daimi Delegeliği'ne atandı. Dönüşünde Galatasaray Lisesi'nde ders verdi. 1967'de öldü.
Meliha Tecer: - Ahmet hayattayken borçla bir daire almıştık... Ahmet öldüğünde borcu bitmemişti... Daha sonra emekli maaşımla ben borcu taksit taksit ödedim. Karı koca çalışmışlar. Ahmet Kutsi Tecer milletvekilliği yapmış, devlet hizmetinde "yükseklerdeymiş." Ama geride "beş kuruş" bırakmamış.
Meliha Tecer: - Ahmet de, ben de "zeki, çalışkan ama ailesinin durumu iyi olmayan çocukları" okutmaya meraklıydık... Okuttuğumuz çocuklardan biri vali oldu... Bir diğeri emniyet müdürü... Paramızı hep fakir çocukları okutmaya harcardık.
Bir ara Meliha Tecer sordu: - İstanbul'a hiç gelmiyor musunuz? - Ara sıra. - İlk gelişinizde beni arar mısınız?.. Size kendi ellerimle bir kahve pişirsem. Telefonu kapatmadan önce Meliha hanıma rica ettik: - Ahmet Kutsi Tecer'in size yazdığı bir şiiri okur musunuz? 91 yaşındaki Meliha Tecer "ay çok utanırım ama" diye söze başladı ve...
KARIMA DEYİŞ Beni büyüleyen nedir bil, dedim. Bilmedin: O sıcak sıcak hallerini Beni bülbül eden nedir bil, dedim, Bilmedin: O kucak kucak güllerin!
Beni şeyda eden ahu bakışın, Beni deli eden o misk kokuşun, Hele hiç bilmedin aslını işin: Bana kim zincir vuracak? Ellerin!
Bilmedin hükmeden kimdir özüme, Kendini görürdün baksan gözüme, Bir özge aşıklık verdin sözüme, Bir benzeri varsa ancak dillerin!
Herkesin talihi kendi cezası Bülbülün çektiği dili belası, Tecer'im ayrılık olmaz olası Sazın kırık, saçak saçak tellerin!
|