Kadının adı yok!

Dudak uçuklatıcı gerçeklerle karşılaştım! Popüler kültürün çizdiği Türk kadını profili, meğer bizim zannettiğimizden çok daha iyimsermiş. Reklamlardaki blucinli, pırıl pırıl, ışıl ışıl, sarışın 'kariyer sahibi ama evini de ihmal etmeyen' kadınların bulaşık yıkarken dans etmesini, kocaları tarafından hazırlanan mum ışıklı sofralarda keyif çatmasını falan seyrederken, 'işte tipik Türk kadını' diye düşünmüyoruz tabii. Ama acı gerçek, meğer zannettiğimizden daha acıymış. Efes Pilsen'in 2000 ve 2004 yıllarında yaptırdığı, 18 ili kapsayan çalışmada, "Hala mı yahu?" dediğim birçok sonuç ortaya çıktı. Fazla oyuncaklı, süslü bir yazı yazmadan, daha çok yüzdeleri ifade edeceğim. Bence yeterince ilginç. Türk kadınının bakımlı ve temiz olduğu genel fikrine karşılık şu gerçeklerle karşılaşıyoruz: Türk kadınının yüzde 69.5'i dün dişlerini temizlememiş, yüzde 60.2'si hiç dişçiye gitmemiş, yüzde 95'inden fazlası her gün banyo yapmıyor! Yüzde 43.5'i hiç deodorant kullanmıyor, yüzde 56.9'u hiç makyaj yapmıyor, yüzde 44.4'ü hiç kuaföre gitmiyor. Ev alışkanlıklarına geliyoruz. Şaşırtıcı ama Türk kadınlarının yüzde 11.3'ü hiç yemek yapmıyor! Bu arada yüzde 40.5 ailede, yemek yer sofrasında yeniyor. En sık masaya koyulan yemekler çorba ve salata. Kendine ait kimlik, para, karar hakkı vesaire konularına geldiğimizde çok yol almadığımız ortaya çıkıyor: Türk kadınının yüzde 86.3'ünün kredi kartı yok, yüzde 52.8'i eşinden para alırken zorlandığını ifade ediyor ve yüzde 69.1'inin bu eşinden almaya çalıştığı para dışında geliri yok! Yüzde 91.4'ünün ehliyeti, yüzde 93.4'ünün pasaportu yok! Yüzde 87 yabancı dil bilmiyor. Yüzde 82.4 bilgisayar kullanmayı 'hiç' bilmiyor! Çalışan kadınlarınsa yüzde 73.5'i, "Para sorunum olmasaydı yine çalışırdım" diyor. Türk kadınının yüzde 41.2'si eşiyle hiç tanışmadan, görücü usulü evlenmiş! Yüzde 91.5 balayına çıkmamış. Evlenenlerin yüzde 48'i 18 yaş ve altında evlenmişler! 15 yaşından küçük evlendirilenlerin oranı yüzde 5.9! Bekar olanların çoğu ise 25 30 yaş arası evlenmek istiyor. Ve korkunç gerçek: Kadınların yüzde 19'unun eşiyle arasında kan bağı var! Belki bu yüzdendir, bilinmez, evli kadınlar arasında yapılan ankette yüzde 19.8 "Tekrar dünyaya gelme ve seçme şansım olsa hiç evlenmezdim", yüzde 10.7 ise "Başkasıyla evlenirdim" diyor! Bu karanlık tabloya bir kenar süsü olarak, kadınların yüzde 45.8'i 'kocasına lafını dinlettiğini, onun kendisinden çekindiğini' düşünüyor! Ancak "Eşimle daha arkadaşça bir ilişkim olsun isterdim" diyenler yüzde 62.1! Yüzde 36.1'ine kocaları tarafından bir kez de olsa vurulmuş veya bir cisim fırlatılmış! Yüzde 85.9, 'bekaret kadın için çok önemlidir ve namusun simgesidir' diye düşünüyor! Evlenmeden önce birlikte yaşamayı yüzde 85.2 kesinlikle uygun bulmuyor. Yüzde 32.4 kocalarının kendilerini aldatmasına 'alışkanlık haline gelmediği sürece' göz yumabileceklerini söylüyorlar! Benim hepsinden daha vahim bulduğum sonuçlar şöyle: Türk kadınlarının yüzde 65.3'ü hiç jinekoloğa gitmemiş ve gitmiyor! Yüzde 96.27si kanser kontrolü yaptırmamış! Ve aynı Türk kadınlarının yüzde 37.4'ünün en sık kullandığı ilaç ağrı kesiciler! Vitaminler bile yüzde 2'yi geçmezken! Yüzde 55.8, hamileliği sırasında doktora gitmiyor, kontrol yaptırmıyor. 2000'den 2004'e her alanda gelişme olduğu kesin. Yüzdeler karşılaştırılınca görülüyor. Ama yine de sanki bir arpa boyu yol gidilmiş. Hala eğitilirken, büyürken, evlenirken, hastalıkta, sağlıkta... Kadının ne adı var ne kendisi.