Belki bi'şeyler değiştiririz niyetine...

Bu tip geziler olmasa ne zaman kendimle yüzleşebilirim ki? 2 bin metrede on yedi haneli bir köyde insan ne kadar öküzleştiğini fark ediyor.
Modern yaşamın sunduklarına nasıl dadansam da kendime gelsem, bir günü daha hazlarım için seferber etsem, bir türlü törpüleyemediğim egomu nasıl şişirsem? 2 bin metrede sigara içilmiyor. Çek çek; tatsız tuzsuz, keyif vermiyor. İki nefes sonra atıyorsun...
Bu aralar minik yüreğim soldan atıyor; geçer....
Sonra hemen alışırım düdüklü tencereye sıkışmış hayatıma, hayatımıza....
2 bin metrede on yedi haneli köyde bir milim daha iyi yaşam koşulu için harcanan çabaları ve o çabaların karşılığı oluştuğunda ahalinin gözlerindeki mutluluğu görünce insan "hoca bi'dur ya; sen na'pıyosun" diye sormadan edemiyor.
Erzurum'da geçen hafta sonu ziyaret ettiğim Yayladağ ve Kotandüzü köylerinde bir dizi incelemede bulunduğumu dün yazmıştım.
Basit yaşayan onca gönüllünün ne kadar çok şey değiştirdiğini anlatmaya çalışmıştım.
Karmaşık yaşayan biz hedonist takımının donumuzu değiştirmekten aciz olduğumuzu da şimdi eklemekte fayda var.
Bir ekleme daha: Ne kadar duyarsızlaşmışız! Duygusallığı bir kenara bırakalım; özde öküzleşmişiz bi'kere ve dünyaya bakalım isterseniz.
Şu aralar Jessica Williams'ın 50 Facts That Should Change The World (Dünyayı değiştirmek için 50 neden) adlı kitabını okuyorum...
Yayladağ ve Kotandüzü'nü alın globalleştirin ve dünyada neler olup bittiğini görün.
Vah vah vah diyip geçmeniz için kitaptan bir iki arak alıntı vermeyi bir görev biliyorum.
Çoğunu belki biliyorsunuzdur ama kimi zaman bilinenleri çekiç gibi kafaya çakmakta fayda var.
Kara mayınları yüzünden neredeyse saat başı bir insanın hayatını kaybettiğini duymuşsunuzdur.
Otomobil kazaları daha zararsız. İki dakikada bir ölüme sebebiyet veriyor.
Bu çok güzel işte: Dünya nüfusunun yüzde yetmişi telefondaki sinyal sesini henüz duymamış. "Aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor" falan bilim kurgu olur...
Peki dünyada hâlâ 27 milyon kölenin olduğunu biliyor muydunuz?
Ve dünya nüfusunun üçte birinin savaş halinde yaşadığını? İntihar yoluyla ölenlerin sayısının herhangi bir çatışma yüzünden ölenlerden daha fazla olduğunu ilk kez öğrendiğinize eminim.
Son bi'tane: Amerika Birleşik Devletleri yılda dış yardımlar için harcadığı kadar, pornografi için harcıyor. Yaklaşık tutar 10 milyar dolar civarında.
Kitabın beni en çok etkileyen tarafı kaynakları. Her cümlenin altı belgesel tadında bilgi bombardımanı yapıyor. Ve her bilgiye nereden ne şekilde ulaşıldığının adresleri var.
Politik aktivist olmanıza gerek yok. Dünyada olup bitenleri merak ediyorsanız, belki bi'şeyleri değiştiririm diyecek kadar bozulmadıysanız kitabı istetin. Hatta bir yayın evi Türkçe'ye kazandırsın, hayır duası alır.